Insight Turkey Genel Yayın Yönetmeni Muhittin Ataman, Suudi Arabistan’da yapılan gözaltılar hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın, Suudi Arabistan’da yaşanan siyasi hareketlilik hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Suudi Arabistan’da yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Sonucu belirleyecek olan şey, Suudun İran'ı sınırlandırma hedefini iç ve dış siyasetini konsolide ederek yürütebilme kapasitesinde yatıyor. Şimdilik Suriye, Yemen ve Lübnan'da gidişat kötü, Irak'ta henüz değişen bir şey yok.
Petrol gelirlerinin aile içinde dağıtımı sayesinde ayakta kalan teamüllerin ortadan kalkması demek cinin şişeden çıkması anlamına gelir. Muhammed Bin Selman iktidar yürüyüşünü tamamlasa bile yeni bir sistem kurmak zorunda kalacak..
Insight Turkey Genel Yayın Yönetmeni Muhittin Ataman, Suudi Arabistan’ın değişen politik durumu hakkında değerlendirmede bulundu.
Insight Turkey Genel Yayın Yönetmeni Muhittin Ataman, Suudi Arabistan’da yapılan operasyonlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
Bölge Suriye krizine gark olmuşken bölgesel ve küresel güçlerin özellikle de Suriye’nin tatbikat alanı Lübnan pek dikkatleri çekmemişti.
Devamı
Önce "ılımlı İslam'a dönüş" açıklaması yapıldı. Bu absürd açıklama zımnen radikalliğin kabulüydü. Daha önemlisi ise Trump'ın "aşırılıkçılıkla mücadele" söyleminin bir payandası anlamına gelmekteydi.
Mücadele sadece bölgesel düzlemde değil, küresel ve ulusal düzlemde de sertleşiyor. Şahidi olduğumuz dönem ve ait bulunduğumuz coğrafya bizi daima istim üzerinde tutuyor, tutmak zorunda.
Suudi Arabistan'daki gelişmeler ne anlama geliyor?
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Suudi Arabistan’ın Ilımlı İslam çıkışı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Avusturya, küresel düzlemde İslamofobi Endüstrisinin nasıl çalıştığı ile ilgili çarpıcı bir örnek teşkil etmektedir. Bu mekanizma diğer ülkelerde de ayni şekilde işlemektedir.
ABD'nin "ılımlı, demokratik İslamcılık" yaratma hedefi "Batı ile uyumu" önceledi. Halkların taleplerinin yansıtılmasını hep geri planda tuttu. Bu yüzden İslami hareketleri "kontrol etme"amacından öteye gidemedi. Neticesi de Müslüman toplumların demokratik taleplerini"bastırma" pratiğine dönüş oldu.
Bağdat ve İran’ın Süleymaniye merkezli aktörlere Barzani karşısında destek vermeyi sürdüreceğini öngörebiliriz. Barzani yönetimi bir taraftan Bağdat’la krizi yönetmeye çalışırken, diğer taraftan iç siyasi aktörlerin baskılarını omuzlamak zorunda kalacaktır. ABD ise bütün bu süreçlerde İran destekli Kürt aktörlerin IKBY siyaseti içindeki belirleyiciliğini engellemek için hamleler yapacaktır.
Türkiye ve Irak arasında başlayan yeni dönemin bazı temel dinamikleri bulunmaktadır:
ABD projesi olan "ılımlı İslam" iflas etmemiş miydi? Neden yeniden ısıtılır ki? Suudi veliaht prensi Selman'ın "aşırıcılıkla savaşmak" için "ılımlı İslam'a dönme" söyleminden bahsediyorum elbette.
Washington'ın Irak ve Suriye politikası sebebiyle Türkiye ile yaşadığı sorunlara çözüm bulmadan sadece S. Arabistan, İsrail ve Körfez ülkeleri sayesinde Şii militanlardan kurtulabileceğini sanması ilginç.
Kuzey Irak Yönetimi tüm tavsiye, ikaz ve tehditlere rağmen 25 Eylül’de gitti referanduma. Olacaklara dair bir öngörü de vardı. Referandumdan sonra yaşananlar o ihtimaller dâhilinde olan şeyler mi, yoksa sürprizler de var mı?
Trump yönetimi Irak’ta Barzani’yle ve Suriye’de YPG’yle alabileceği yolun sınırlı olduğuna ve İran’a karşı geleneksel müttefikleriyle çalışması gerektiğine karar verirse, ABD politikalarının sahadaki etkin aktörleri desteklemekten geleneksel müttefik devletlerle çalışmaya doğru evrilmesini bekleyebiliriz.
Birçok analist Hamas’ın uzlaşı hükümeti ile ilgili kararını bir “geri adım atma” şeklinde yorumlamaktadır. Ancak dikkatli değerlendirildiğinde bu kararın stratejik bir hamle olarak okunabileceği de söylenebilir.