Kriter'in Ekim Sayısı Çıktı: Sivil Anayasa Şart

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 83. sayısı raflarda yerini aldı.

Devamı
Kriter'in Ekim Sayısı Çıktı Sivil Anayasa Şart
Çıkış Yolu Hadimü'l Haremeyn-İ Şerifeyn Olmak

Çıkış Yolu: “Hadimü'l Haremeyn-İ Şerifeyn” Olmak

Bölge Müslümanlarına “emanet” duygusu vermeyen, kendi vatandaşlarını bile bir otele hapsedip servetlerine el koyan ve diplomatik temsilciliklerinde muhalifleri infaz eden bir yönetim nasıl “İki Kutsal Harem’in Hizmetkârı” olabilir ki?

Devamı

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman Kaşıkçı meselesine Türkiye’nin ve uluslararası camianın yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş Kaşıkçı olayı hakkındaki gelişmeleri değerlendirdi.

SETA Washington DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat, ABD-Suudi Arabistan ilişkileri üzerinden Kaşıkçı olayı hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayı hakkında değerlendirmede bulundu.

Cumhurbaşkanı’nın Kaşıkçı Meselesiyle İlgili Sorularını Suudi’lerin Cevaplaması Gerekiyor

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grup toplantısında Cemal Kaşıkçı olayı hakkında yaptığı açıklamalar hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Cumhurbaşkanı nın Kaşıkçı Meselesiyle İlgili Sorularını Suudi lerin Cevaplaması Gerekiyor
Türkiye Kaşıkçı Meselesini Suudi Arabistan ın Sorumluluğu Üstlenmesini Sağlayan Bir

Türkiye Kaşıkçı Meselesini Suudi Arabistan’ın Sorumluluğu Üstlenmesini Sağlayan Bir Şekilde Yönetti

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Kaşıkçı meselesinde Türkiye’nin izlediği politika hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın, Kaşıkçı olayının ardından Batı’nın Veliaht Prens Selman’a karşı izleyeceği tutum hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Medya ve Toplum Araştırmacısı Ali Aslan, Cemal Kaşıkçı olayındaki son gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu.

Kaşıkçı skandalı Arap dünyası açısından Wikileaks etkisi ile karşılaştırılabilecek bir sembolik anlama sahip.

Muhalefetin kendisine yüklenmesinden endişe eden Trump, Dışişleri Bakanı Pompeo’yu Riyad ve Ankara’ya gönderip Muhammed bin Selman’ı kurtarmanın yollarını aradı..

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar Kaşıkçı olayından sonra Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin geleceği hakkındaki tartışmaları değerlendirdi.

Bir algı bozukluğu Suud'un cüretkârlığını tetikliyor ve yanlış hesap yapmasına neden oluyor. Trump'ın gönderdiği sinyaller Suud'un uluslararası siyasete dair algısını bozdu. Kendini vazgeçilmez olarak görüyor. Parayla her şeyi satın alabileceğini düşünüyor. Tarihte bozuk algının örnekleri vardır. Hitler'in Polonya işgali, Saddam'ın Kuveyt işgali gibi. Bunlar hep bozuk algının ürünüdür. Cevapsız kalan haydutluk yenilerini doğurur.

Meselenin insani yönüne baktığımızda ortada bir vahşet var. Gün ortasında bir devlet eşkıyalığı ile karşı karşıyayız. Devletler bazı durumlarda, ülkenin yüksek menfaatleri için çeşitli operasyonlar yaparlar. İstihbarat birimleri eliyle bazı kişileri tutuklar hatta suikast düzenlerler. Ancak resmi işlemlerini yaptırmak için randevu ile konsolosluğa gelen bir vatandaşı, üstelik yakınları konsolosluğun kapısının önünde beklerken yok etmek çok farklı bir durum. Tam bir kural tanımamazlık, tam bir eşkıyalık.

Kaşıkçı skandalında Riyad'ın etrafındaki çember daralıyor. Bir yandan her geçen gün olayın yeni detayları açığa çıkıyor. Diğer yandan da Riyad üzerindeki diplomatik baskı yoğunlaşıyor.

Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Yusuf Özkır Suudi Arabistan’ın son yıllardaki politikaları ve Türkiye’ye etkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı Cemal Kaşıkçı olayı hakkında değerlendirmede bulundu.

Kendini Amerikan profesyonellerine korutan bir ailenin yurtdışında bir operasyonu tek başına yapabileceğini düşünebilir miyiz?

Muhtemelen Trump yönetimi el yükselterek ve hatta tehdit ederek Suud'luları daha fazla köşeye sıkıştırıp istediğini alınca da meselenin üstünü kapatacak. Nitekim ABD istihbaratının da işin içinde olduğuna dair yazılar da dökülmeye başladı.

Suud Krallığı “iki hafta iktidarda kalabilmek için Trump’ın desteğine muhtaç olmak” gibi bir zilletten kurtulabilir mi?