Esed ile Anlaşan Lübnan’daki Suriyeli Mülteciler Neden Ülkelerine Dönmüyor?

Türkiye Afganistan'ın komşusu değildir. Mültecileri kabul etmekte Afganistan'ın komşusu İran ön plana çıkmalıdır. Mevcut durumda İran bizatihi mültecilerin Türkiye'ye geçmelerine yardımcı olması bir sorun olarak görülmelidir. İran sınırına gelen mültecileri otobüslere bindirip Türkiye sınır hattında indirmesi kabul edilemez.

Devamı
Esed ile Anlaşan Lübnan daki Suriyeli Mülteciler Neden Ülkelerine Dönmüyor

Rasyonel, uzun vadeli ve kapsamlı bir politika için Türkiye'deki sığınmacı tartışmasını ideolojik hurafelerden arındırmalıyız.

Hem transit hem de hedef ülke olarak Türkiye, düzensiz göçü yönetmek için hangi entegre politikaların uygulanması gerektiğini tartışmak zorunda.

Toplumda öyle veya böyle memnuniyetsizliğe sebep olan bir meseleyi yumuşatmak veya çözmek yerine, sosyal demokrat kimliğiyle - kutuplaştırma odaklı bir dilin kullanılması, CHP’nin oy kazanmak uğruna siyasi değerlerinden vazgeçebileceğini ve aslında derin bir kimlik krizi yaşadığını bize göstermektedir.

İç siyasette Suriyeli göçmenler meselesini 'Suriyelileri geri göndereceğiz' kolaycılığından çıkarıp insani ve rasyonel çözümleri bir arada tutan söylemlere kulak vermek gerekiyor.

Batı ile Kim ‘Çetin Müzakere’ Yapabilir?

Uluslararası sistem bir süredir büyük güçlerin hem rekabet hem de işbirliği yaptığı yeni bir dönemin içinde. Bu sebeple Türkiye, Batı başkentleri ile hep 'çetin müzakere' yürütmekte ve yakın gelecekte de bu durum değişmeyecek.

Devamı
Batı ile Kim Çetin Müzakere Yapabilir
Suriyeliler ve Kuvayı Milliye Tartışması

Suriyeliler ve Kuvayı Milliye Tartışması...

FETÖ ve PKK terörü ile mücadelede sınıfta kalan Türk solunun mülteciler konusunda İP'in peşine takılması CHP'nin ideolojik krizinin son sahnesi.

Devamı

Türkiye-AB ilişkilerinde gerçekten pozitif bir gündemin oluşabilmesi için AB'nin 18 Mart Mutabakatındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekiyor. Aksi taktirde pozitif gündem yaratma çabaları, sadece söylem düzeyinde kalmaya devam edecektir.

Brüksel, Ankara'nın 'yeni sayfa açma' yaklaşımına zayıf bir karşılık verdi. Bu zayıflık sebebiyle önümüzdeki aylarda Doğu Akdeniz'de ve Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde olası gerilimleri engellemek için diplomatlara çok iş düşecek. İşbirliği arayışına devam etmek gerilimden evladır.

Türkiye milli çıkarlarını koruyarak ilişkilerini normalleştirebilecek kapasiteye ve liderliğe sahip durumda.

Biden'ın 'demokrasilerin dayanışması' politikası sahici ve somut bir çizgi oluşturacaksa Transatlantik İttifakı'nın güçlü bir üyesi olarak Türkiye bu sürecin içinde olur.

Medyada nefret söylemi Türkiye'nin en temel problemleri arasında yer alıyor. Sadece son bir hafta içinde kamuoyuna yansıyan içerikler bile durumun ne kadar vahim olduğunu anlatmaya yeter.

SETA'nın Brüksel Ofisi’nde araştırmacı olarak görev yapan Zeliha Eliaçık, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği, Türkiye’deki Suriyeliler için aktarılan fonların işleyişi ve vize serbestisi gibi konulara ilişkin Anadolu Ajansı’nın sorularını yanıtladı.

Uluslararası yapılar son dönemde siyasi olarak çalkantılı bir dönemden geçiyor. Pek çok sorunun kriz haline geldiği günümüzde barışın tesisi ve ekonomik entegrasyon amaçlarıyla kurulan AB'nin kriz çözme becerisi de bu süreçte ciddi sınavdan geçiyor.

Macron, Le Pen ile yarışında 'İslam, Türkiye ve Erdoğan' tehdidi ile yol alma eğiliminde. Bu eğilim hiç de yeni değil. Brexit'ten bu yana Avrupalı siyasetçiler, seçmenlerini Türkiye ile korkutuyor.

Ankara'nın Brüksel'e adil ve yapıcı iş birliği çağrısı bu yılın başından beri Türk hükümeti tarafından atılan olumlu adımlar ile (Yunanistan ile istikşafi görüşmeleri, ekonomik ve anayasal reform inisiyatifi vb.) netlik kazanmıştır.

2020’nin öne çıkan bütün gelişmeleri bu yıllıkta analiz edildi. Alanında uzman araştırmacılar tarafından hazırlanan '2020'de Türkiye', Türkiye’yi anlamak için önemli bir başvuru kaynağı.

Avrupa Polis Teşkilatı Europol tarafından her yıl yayınlanan Terörizm Durumu ve Trendi Raporu Haziran 2020 itibarıyla yayınlandı.

Ankara'nın Libya inisiyatifi Avrupa ve Ortadoğu başkentlerinde yeni bir Türkiye tartışması başlattı. Türkiye'nin giderek daha etkili bir güce dönüştüğünü kabul eden bu tartışmanın iki boyutu var. İlki, Suriye'den Libya'ya Doğu Akdeniz çevresinde güç denklemlerindeki somut değişime odaklanıyor. İkincisi ise niyetleri sorgulayan tam bir propaganda savaşı durumunda. Bu iki boyutu ayrıştırmadan Türk dış politikasının son dönemdeki hamlelerini, kapasitesini ve niyetini anlamlandırmak mümkün olmaz.

Prof. Dr. Ataman, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle Suriye'de görece bir sükunetin olduğunu belirterek, "Korona sonrası dönemde ve yeni şartlar altında kartlar yeniden karılacak." dedi.