G-20 Zirvesi ve ABD ile Gündem

Bu zirvenin ekonomik gündemi korumacı politikalar, ABD-Çin arasında karşılıklı misillemelerle sürdürülen ticaret savaşı ve İran yaptırımları olacak.

Devamı
G-20 Zirvesi ve ABD ile Gündem
Küresel Sarsıntı

Küresel Sarsıntı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı G-20 toplantısı öncesinde Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te bir panel düzenledi. Türkiye'nin dış politikasının ana hatları ve özelde Latin Amerika'yla olan ilişkileri konuşuldu.

Devamı

Meselenin nirengi noktası Türkiye ya da Britanya'ya kurulan "tuzakta" değil. Avrupa'nın kendi elleriyle geleceğine kurduğu "tuzakta."

Kılıçdaroğlu'nun HDP'li bir ittifak oluşturabilmesi için kendi tabanını ve İYİ Parti'yi ikna edecek formül üretmesi gerekiyor. Bunun için de siyasetin merkezindeki tartışmanın Cumhur İttifakı'nın 15 Temmuz'dan sonra birleştiği yerli-milli mutabakattan uzaklaşması gerekli.

Almanya, CDU veya SPD’nin kolayca kurdukları koalisyonlar döneminden, programları benzeşen partilerin milletvekili sayılarının koalisyon kurmak için yetmeyeceği bir döneme doğru yelken açıyor.

18 yıldır Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) partisinin Genel Başkanlığını yürüten ve 15 yıldır Federal Almanya Başbakanı olan Angela Merkel adeta Almanya'nın siyasi ve ekonomik istikrarının sembolü haline gelmişti.

Dörtlü Zirve Suriye’ye Barış Getirir mi?

Almanya ve Fransa’nın sürece dâhil olmaları Türkiye açısından olumlu bir gelişmedir. Bu sayede Ankara tek başına Moskova’yı dengeleme zorluğundan kurtulmuş oluyor.

Devamı
Dörtlü Zirve Suriye ye Barış Getirir mi
Kaşıkçı Skandalında Ankara nın Dört Seçeneği

Kaşıkçı Skandalında Ankara’nın Dört Seçeneği

Kaşıkçı skandalı Arap dünyası açısından Wikileaks etkisi ile karşılaştırılabilecek bir sembolik anlama sahip.

Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Hristiyan Birlik Partileri ve Sosyal Demokratlardan oluşan “Büyük Koalisyonun” rasyonel gerekçelerle arzu ettiği Almanya ziyareti iki ülke hükümetlerini birbirine yakınlaştırdı.

Terörle mücadele, mülteci ve insani yardım konularında Almanya ve Türkiye'nin karşılıklı iş birliği ve ortak çalışmaları iki ülke için de bu zor süreçte ilişkilerin yeniden rayına oturtulması - Türkiye'nin sadece Almanya ile değil Avrupa Birliği ile münasebetlerini de yeniden güçlendirecektir.

Araştırmacılar New York’ta Türkiye’nin gündemini anlattı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç, 'Başkan Erdoğan’ın başarılı diplomasisi İdlib’de on binlerce kişinin hayatını kurtarmıştır' dedi

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran: Ortadoğu yeni bir dönüşüm sürecinden geçiyor.

Türkiye ile Almanya’yı, mülteci meselesi, Almanya’daki Türkiye kökenli diaspora, güvenlik iş birliği ve yoğun ekonomik bağlar gibi birbirine yakınlaştıran faktörler bulunsa da iki ülke ilişkilerini tehdit eden önemli riskler de söz konusu.

İdlib'in kaderi için bütün gözler Tahran'daki üçlü zirveye çevrilmişti. Erdoğan, Putin ve Ruhani'nin "zorlu" müzakerelerinden sonra 12 maddelik bir sonuç bildirgesi yayımlandı.

Tahran’daki zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib meselesinde Rusya ve İran’ın Astana ve Soçi süreçlerinde verdikleri sözlere aykırı davranıp Türkiye’nin güvenliğini de tehdit edecek sonuçlara yol açacak şekilde hareket etmelerinin bu üç ülke arasında son dönemde söz konusu olan yakınlaşmayı da riske edeceğini muhatapları Putin ve Ruhani’ye açık bir şekilde hissettirecektir.

ABD saldırıları karşısında AB Türkiye ile yeniden stratejik ortak olmak istiyorsa, önce Türkiye ile olan ilişkisi açısından geçmişe yönelik muhasebesini yapmalı ve bundan sonra ikili arasındaki ilişkinin simetrik olacağını kabul etmelidir

Türkiye ile Almanya arasında son dönemde ilişkileri normalleştirerek her iki ülkenin de yararına olacak şekilde iş birliğinin öne çıktığı bir düzleme getirme çabaları görülüyor.

Hayatında Suriyeli mültecilerle sokakta karşılaşmaktan başka hiçbir ilişkisi olmayan..

Bu süreçte ABD ile benzer sorunlar yaşayan AB Türkiye ile ilişkilerini düzeltme eğiliminde. Bu olumlu gelişmenin rasyonel nedenleri var..

Sayısı 4 milyonu bulan mülteciyi yıllardır misafir eden bir topluma hayırseverlik ve yardımlaşma dersi vermek kimsenin haddine değil..

“Avrupa Birliği’ndeki Fay Hatları: Brexit, Popülizm, Mülteciler ve Ayrılıklar” başlıklı özel sayıda, alanında uzman yazarların yazdığı çarpıcı yazılar yer alıyor.