ABD’nin Suriye Sahasındaki Politikası

Insight Turkey Genel Yayın Yönetmeni Muhittin Ataman ABD’nin Suriye sahasındaki politikası hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
ABD nin Suriye Sahasındaki Politikası
Uluslararası Medyanın Türkiye Aleyhine Yaptığı Dezenformasyon

Uluslararası Medyanın Türkiye Aleyhine Yaptığı Dezenformasyon

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar uluslararası medyanın Türkiye aleyhine yaptığı dezenformasyon hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar İdlib’in Suriye krizindeki kritik pozisyonu hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Strateji Araştırmalar Direktörü Hasan Basri Yalçın İsrail’in Suriye meselesine dâhil olması hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın ABD’nin Türkiye politikasındaki Rusya etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun, Suriye’de yaşanan son gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu.

HDP Afrin Üzerinden Kitlesini Kışkırtma Çabasında

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun HDP kongresini ve HDP’nin amacı hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
HDP Afrin Üzerinden Kitlesini Kışkırtma Çabasında
Suriye nin Yeniden Ortaya Çıkan Esas Sorunları

Suriye’nin Yeniden Ortaya Çıkan Esas Sorunları

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Suriye’nin yeniden ortaya çıkan esas sorunları hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Suriye’deki asıl güçlerin mücadelesi hakkında değerlendirmede bulundu.

Suriye’de silahlı çatışmaların yerini siyasi müzakerelere bırakacağı hüsnükuruntusu son günlerde daha da anlamsızlaşıyor.

SETA Washington Araştırma Direktörü Kanat, "ABD kamuoyu; Marksist, Leninist bir terör örgütüyle, Amerika'nın NATO müttefikine tehdit olan bir terör örgütüyle iş birliği yapıldığının çok farkında değil." dedi.

Amerika'daki Türkiye karşıtı lobinin önde gelen isimleri bugünlerde pek bir dertli. Onlara göre ABD-YPG ilişkileri bugünlerde ciddi bir güven bunalımı yaşıyormuş.

15 Temmuz 2016’da FETÖ üyeleri tarafından yapılan askeri darbe girişiminin toplum tarafından püskürtülmüş olması 28 Şubat’ta jakoben Kemalistler tarafından zirveye çıkartılan ‘dindar’ karşıtlığını yeterince etkilememiş görünüyor.

Türkiye’nin terör ile mücadele alanı genişledikçe savunma kapasitesini artırması ve özellikle yerli imkanlarla bu mücadeleyi yürütmesi hayati derecede mühimdir. Zeytin Dalı Harekatı yerli ve milli silahların kıymetini ortaya koydu. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin Suriye’de oyun kurucu bir aktör olarak kalmasında savunma kapasitesinin rolü belirleyici olacaktır.

Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte dünyanın en güçlü ülkesi konumuna yükselen ABD’nin bu konumunu en fazla tehdit eden ülkenin Çin olduğu biliniyor.

Avrupa Parlamentosu’nun perşembe günü aldığı karar ve Amerikalı generallerin Menbiç’te YPG/PKK’lılarla samimi görüntüler eşliğinde verdiği mesajlar Batılı ülkelerin PKK konusunda ne kadar sorunlu bir tavır içerisinde olduğunu yeniden ortaya koydu.

Terör örgütü PKK’yı ve onun Orta Doğu ve Avrupa’daki bütün türevlerini korumaya çalışan herkes Kürtlerin asıl düşmanıdır.

Deaş'ın bitmesiyle Suriye'de çatışmaların azalacağını umanlar hayal kırıklığına uğradı.

Geçen hafta Alman Federal Meclisi’nde Zeytin Dalı Harekâtı konusunda yapılan toplantıda Sol Parti Eş Başkanı Katja Kipping, “sivillere karşı” yapıldığını iddia ettiği bu harekâta karşı Alman hükûmetinin suskunluğunu “Erdoğan’ın önünde diz çökmek” olarak nitelendirerek, Türkiye ile askerî iş birliğini durdurma ve özellikle de silah satışına son verme çağrısında bulundu.

Suriye sahasının kendine has dinamizmi yeniden canlılık kazandı. Bu dinamizm hem çatışma hem de müzakerelerin birlikte yürütüldüğü bir zemin yaratıyor.

Washington'ın Suriye politikasının net olmaması ve YPG ile benzeri terörist gruplara aktif desteğini artırması ABD'nin bizzat kendisinin kabul ettiği ulusal hukuk kurallarına ve dünya devletlerinin -gerek BM gerekse bölgesel organizasyonlar çatısı altında- kabul ettikleri uluslararası anlaşma ve ilkelere ters düşmektedir.