Suriye’de Normalleşme Yerine Diplomatik Angajman

Son dönemde yaşanan gelişmeler Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesine yönelik tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Suriye Haber Ajansı'na göre Esad, Rusya Devlet Başkanı Putin'in özel temsilcisi Alexander Lavrentiev ile görüşmesinin ardından şunları söyledi: "Suriye, ülke topraklarının tamamı üzerindeki egemenliği ve terör ve terör örgütleriyle mücadeleye dayalı Suriye-Türkiye ilişkileri için her türlü girişime açıktır".

Devamı
Suriye de Normalleşme Yerine Diplomatik Angajman
Türkiye Açısından Suriye ile Normalleşme Mümkün mü

Türkiye Açısından Suriye ile Normalleşme Mümkün mü?

Suriye ile ilgili geçen haftadan beri önemli gelişmeler yaşanıyor. Önce Beşar Esad “Suriye’nin Türkiye ile ilişkilerini geliştirmeyi amaçlayan tüm girişimlere açık olduğu” mesajını verdi.

Devamı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilerin sorusu üzerine Beşşar Esed ile normalleşme konusunda olumlu sinyaller verdi. Irak arabuluculuğunda teknik düzeyde devam eden bir dizi görüşmeye denk gelen bu açıklama, aslında zamanlama bağlamında önemli. Komşu iki ülkenin sorunlarını konuşarak bir çözüme ulaştırması bölgesel ve küresel krizlere karşı "hazır" olmayı kolaylaştırabilir. Bu noktada Türkiye-Suriye normalleşmesinin nedenlerine ve tarafların beklentilerine odaklanmakta fayda var.

PKK/YPG’nin Gayrimeşru Yerel Seçimleri

PKK/YPG’nin Gayrimeşru Yerel Seçimleri

Bu analiz 23 Ağustos 2023’te başlayan ve günümüzde de devam eden Dürzi ağırlıklı bir nüfusa sahip Suveyda eyaletinde rejim karşıtı protestoları ele almaktadır.

Tel Rıfat’tan Derik’e Türkiye’nin SİHA Operasyonu Ne Anlama Geliyor?

Suriye’ye yönelik hava operasyonlarının, 1 Ekim’de başkent Ankara’da İçişleri Bakanlığını hedef alan terör saldırısının ardından geldiği görülmektedir. Bir benzeri operasyonu (Pençe-Kılıç) yine İstiklal Caddesi’nde gerçekleştirilen terör saldırısının hemen akabinde görmüştük. Terör saldırısı 1 Ekim’de gerçekleşmesine rağmen Türk güvenlik güçleri önce saldırının faillerinin kimliklerine ve sonrasında da nereden geldikleri bilgisine ulaştı. Burada terör örgütünün vermeye çalıştığı mesaj da dikkat çekiciydi. Nitekim tarihte ilk kez İçişleri Bakanlığı hedef alınmıştı. Ancak Türkiye, terör saldırısının hedeflediği korku iklimine mahal vermeden kamuoyunu rahatlattı.

Devamı
Tel Rıfat tan Derik e Türkiye nin SİHA Operasyonu Ne
Kriter'in Ekim Sayısı Çıktı Sivil Anayasa Şart

Kriter'in Ekim Sayısı Çıktı: Sivil Anayasa Şart

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 83. sayısı raflarda yerini aldı.

Devamı

29-30 Ağustos 2023 tarihleri itibarıyla Türk kamuoyunun gündemine giren Deyrizor'daki aşiret ayaklanmalarının geçmişi ve tabii olarak çeşitli nedenleri bulunmaktadır. 2017 yılından itibaren PKK/YPG kontrolü altında yaşamaya mecbur edilen Arap toplumu, PKK/YPG'nin dayatmalarından, Kandil kadrolarının kentlerini yönetmesinden ve Arapların hem dini hem de kültürel olarak kabul edemeyeceği uygulamaların düzenlenmesi dolayısıyla sıklıkla PKK/YPG ile karşı karşıya gelmektedir. Son dönemdeki ayaklanma hadisesi hariç bırakıldığında dahi yıllar boyunca benzeri hadiseler yaşanmıştır.

Suriye ve Irak sahalarının eş zamanlı olarak hareketlendiğini görüyoruz. ABD’nin Irak’taki askeri mobilizasyonu ile birlikte Kerkük’te yaşanan etnik ve mezhebi gerginlikler dikkat çekici. Şii pozisyonlar ve Kürtler hem kendi aralarında hem de öteki olarak gördükleri unsurlarla bir güç mücadelesi içerisinde. Irak’ta bunlar yaşanırken Suriye’de ise rejim bölgelerinde gösteriler, İdlib’e yönelik artan saldırılar ve nihayetinde Deyrizor bölgesinde başlayan Arap isyanı görece sakinleşmiş olan ülkedeki sükuneti derinden sarstı.

Son günlerde Deyrizor’da yaşanan çatışmalar, ABD’nin Suriye politikasının işlemediğini tekrar gösterdi. Kapsamlı bir Suriye politikasından yoksun olan Washington, uzun süredir çabalarını Deaş’la mücadele ve insani yardım akışına indirgemiş durumda. Deaş’la mücadeleyi de Suriye’nin kuzey ve doğusunda YPG’nin belkemiğini oluşturduğu SDG’ye destek vererek devam ettirdiğini iddia etmeye devam eden Amerikan askeri yetkililerinin

Suriye'nin petrol bölgesi Deyrizor'da geçtiğimiz hafta içinde PKK/PYD/YPG'ye karşı Arap aşiretlerin uzunca bir süre var olan muhalefeti çatışmaya dönüştü. Terör örgütünün bölgeyi sahiplenmesi ve bölge insanını, geçmişte Esad ailesinin yaptığı gibi, hor görmesi sonrasında Suriyeliler örgüte 'yeter' ve söz silahlara verildi. Böylece Amerikalıların geçmişte Suriye Demokratik Güçleri (SDG) şimdi de Suriye Savunma Kuvvetleri adı altında pazarladığı yapı çökmeye başladı.

Bahar Kalkanı Harekatı'nın 5 Mart (2020) Mutabakatı ile neticelenmesinin ardından Suriye sahasında herhangi bir toprak değişimi yaşanmadı. Sahanın yanı sıra diplomaside de henüz belirgin bir değişim olmasa da Türkiye ile rejim arasında 'normalleşme' olarak anılan bir süreç işletildi. Özellikle Türkiye'deki seçimler öncesinde bir anlamda hızlandırılan diplomasi trafiğinden bugüne değin somut bir gelişme çıkmadı. Geçtiğimiz hafta Beşar Esed'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik "Bizim amacımız Suriye topraklarından çekilmeleri, Erdoğan'ın amacı ise Türkiye'nin Suriye'deki işgalini meşrulaştırmak, bu nedenle Erdoğan'ın koşulları altında, bir görüşme yapılamaz, ben ve Erdoğan neden buluşalım? Meşrubat içmek için mi?" açıklamaları 'normalleşme' sürecine dair soru işaretlerini artırdı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in son açıklamalarına bakıldığında ise Türkiye'nin görüşmelere hala bir şans vermek istediği görülüyor. Bu nedenle istikamet, uzlaşmacı bir tavırdan yana görünüyor.

Gelinen noktada, devletin Suriyeli göçmenlere insanî bakışında bir değişiklik olmasa da başta "güvenlik" sorunu olmak üzere Türkiye'nin geleceğine yönelik risklerin varlığını bertaraf etme adına Suriyeli göçmenlerin "güvenli ve gönüllü geri dönüşü" için devlet çeşitli hazırlıklar yapıyor.

Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. 2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on dördüncü kitabına ulaştı.