Uluslararası Kamuoyu Bugüne Kadar Suriye’deki Harekâtlara Karşı Duyarlı Bir Duruş Sergilemedi

SETA Güvenlik Araştırmacısı Necdet Özçelik İdlib konusunda Türkiye’nin ve uluslararası aktörlerin tutumu hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Uluslararası Kamuoyu Bugüne Kadar Suriye deki Harek tlara Karşı Duyarlı
Suriye de En Masum Amaç ve Aracı Olan Taraf Türkiye

Suriye’de En Masum Amaç ve Aracı Olan Taraf Türkiye

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan Suriye’de bulunan aktörlerin amaçları ve hedefleri hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat İdlib’e yapılacak olası saldırının Türkiye’ye etkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman İdlib’te yaşanan gelişmeleri ve Türkiye’ye etkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş İdlib’te yaşanacak olası gelişmelerin Cenevre görüşmelerine etkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin ABD’nin Suriye meselesine yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.

Rusya Askeri Müdahalenin Diplomasi Masasında Konuşulmasını İstediği için Hava Saldırısını Düzenledi

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş Rusya’nın düzenlediği hava saldırısı hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Rusya Askeri Müdahalenin Diplomasi Masasında Konuşulmasını İstediği için Hava Saldırısını
Rusya Diplomatik Görüşmeler Öncesinde Askeri Bir Niyet Beyan Etmek İstedi

Rusya Diplomatik Görüşmeler Öncesinde Askeri Bir Niyet Beyan Etmek İstedi

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan Rusya’nın İdlib’e yaptığı saldırılar hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt İdlib’te yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 27. sayısı raflardaki yerini aldı.

SETA Enerji Araştırmaları Direktörü Kemal İnat Suriye meselesine Rusya’nın yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.

Rusya da savaş istemiyor ama radikallerden rahatsız. Savaş olursa olumsuz etkileniriz. Mülteciler, radikallerin sınıra yakın olması, İdlib sonrası rejimin gözünü Afrin’e dikmesi. Hepsi zor konular. 7 Eylül zirvesinden sonuç çıkacaktır.

Türkiye Amerikan umursamazlığıyla erken bir dönemde çok sıcak gündem maddeleri üzerinden tanıştı. Suriye başta olmak üzere birçok konu Türkiye'nin Amerika'dan artık hiçbir beklentiye giremeyeceğini gösterdi..

Türkiye Amerika'yla arasındaki her türlü sözü ve anlaşmayı onurlandırdı. Ancak Amerikan tarafı her seferinde ihanet etti..

Erdoğan'ın gösterdiği sabra ve iyi niyete rağmen, Trump, ABD'nin asimetrik ve nobran müttefiklik anlayışı ile Türkiye'ye yaklaşıyor. Kendisinin Erdoğan'a yaptığı jestleri aşırı önemsiyor. Yönetiminin Türkiye'ye karşı somut hatalı politikalarını ise görmezden geliyor.

Eğer rejim ve Rus askeri müdahalesi sınırlı olmanın ötesine geçerek kapsamlı ve cezalandırıcı bir askeri saldırıya dönüşürse, o zaman iki büyük gelişmenin ortaya çıkması olasıdır. Bunlardan birincisi, ılımlı silahlı grupların Rusya ve Suriye rejimine karşı radikalleşmesi, ikincisi ise Rusya’ya daha fazla maliyet getirebilecek şekilde Türkiye’nin Astana sürecine yabancılaşmasıdır.

Bölgesel anlamda İran karşıtı bir blok oluşurken, ABD yönetimi de Tahran’a karşı kendi enstrümanlarını devreye sokmuştur. Bu enstrümanların başında ekonomik yaptırımlar gelmiştir.

Rusya ve Türkiye arasında ise İdlib konusunda yüzde yüz bir anlaşma söz konusu değil fakat her iki ülke de İdlib'deki düğümün çözülmesi için kilit bir rol üstleniyor.

Türkiye, Avrupa Birliği'yle ilişkilerini canlandırmak için 3 yıl aradan sonra Reform Eylem Grubu'nu toplarken, uzmanlar, bu sürecin tetikleyicisinin hem AB'nin hem de Türkiye'nin ABD'yle yaşadığı krizler olduğuna işaret ediyor. Bir diğer etken de Türk lirasının yaşadığı krizin Türkiye'nin yanısıra Avrupa Birliği için de ciddi sorun yaratma riski taşıması.