IŞİD Üzerinden Operasyon Gazeteciliği

İngiliz bir teröristin bir ABD'li gazetecinin kafasını kesmesinden veya ABD'li bir intihar bombacısının Suriyeli-Iraklı-Lübnanlı milisleri öldürmesinden absürt bir şekilde Türkiye'ye pay çıkarma çabasındalar.

Devamı
IŞİD Üzerinden Operasyon Gazeteciliği
101 Günlük Operasyon

101 Günlük Operasyon

Türkiye'nin IŞİD karşısındaki pozisyonu net. IŞİD zihniyeti Türkiye'nin bölgedeki antitezi. Bu sebepten kimse Türkiye'nin niyetini sorgulayabilecek konumda değil.

Devamı

SETA analisti Burhanettin Duran, IŞİD'in elindeki 49 rehinenin kurtarıldığı operasyonun, Türkiye'nin bölgede kendi operasyonel derinliğini oluşturduğunu gösterdiğini belirtti.

SETA analisti Yılmaz Ensaroğlu, Türkiye'nin, Suriyeli mülteciler konusunda yükü tek başına çekmemek adına, uluslararası iltica statüsü çerçevesinde kendi politikasını gözden geçirip uluslararası toplumu işin içine katması gerektiğine dikkat çekti.

SETA analisti Mehmet Özkan, IŞİD'in elindeki 49 konsolosluk mensubunun kurtarılması sonrası Türkiye'nin IŞİD'e yönelik politikasının değişmeyeceği ancak Türkiye'nin sahip olduğunu politikasını daha net ve sesli bir şekilde dillendireceği değerlendirmesinde bulundu.

Batıcıların, “madem rehinelerimiz serbest, o zaman haydi Amerika'yla yeni ufuklara” sloganı atmalarına şaşırmıyorum.

Türkiye'nin Bölgesel Bir İslam Politikası Olmalı mı?

IŞİD ile savaş sonrası ortamda "cihat" ettiğini söyleyen yeni grupların Ortadoğu'nun dini iklimini daha da parçalaması ve radikalleştirmesi kuvvetle muhtemel.

Devamı
Türkiye'nin Bölgesel Bir İslam Politikası Olmalı mı
IŞİD Pragmatik Bir Örgüt

IŞİD Pragmatik Bir Örgüt

SETA analisti Ufuk Ulutaş, IŞİD'in konjoktürel ve dönemsel olarak olabildiğine pragmatik ilişkiler içerisine giren bir yapısı olduğunun altını çizdi.

Devamı

SETA analisti Ufuk Ulutaş, Suriye'de ‘Tampon Bölge'nin yalnızca Türkiye'nin inisiyatifiyle uygulamaya geçirilemeyeceğine, bu konuda Birleşmiş Milletler kararı gerektiğine dikkat çekti.

SETA analisti Can Acun, IŞİD'in daha önce işgalci bir güç olarak kabul edilen ABD tarafından bombalanmasının, IŞİD'in bölgede elini güçlendiren bir etki yaratabileceğine dikkat çekti.

IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyon hava operasyonlarını hızlandırmaya başlamıştı ki, Yemen'de Husiler sürpriz bir şekilde başkent Sanaa'yı ve haliyle Yemen'i geçirdi. Bu olay gösteriyor ki; Irak'tan sonra Yemen'de de sıradışı gelişmeler yaşanacağa benziyor.

Ortadoğu siyaseti daha önce içerisine sokulmuş kategoriler dışında tekrar yazılmalı. Çünkü önce Irak işgali ardından da Arap Baharı diye isimlendirilen süreç Ortadoğu siyasetine dair basma kalıp analizleri yerle bir etti.

Bu konuşma, Türkiye'nin küresel düzen arayışlarına söylemsel düzlemde yaptığı katkıların somut göstergelerinden biri.

IŞİD'siz bir bölge ve Esed'siz bir Suriye'nin ilk adımı güvenli bölgedir. Fakat koalisyonun Esed'siz bir Suriye'yi bırakın IŞİD'siz bir bölgeyi bile ne kadar istediği hâlâ net değil.

IŞİD'e karşı yürütülen askeri operasyonların başarıya ulaşabilmesi, ancak örgütün kapalı devre çalışan ve kendi kendisini çeviren finansman sistemi çökertilebildiği taktirde başarılı olabilir.

Türkiye, kaos ve şiddetin sebeplerinden ziyade sonucuna odaklanmış, net siyasi amaç ortaya koyamayan ve uygulama bulduğu bir kaç günlük süre itibariyle IŞİD dışında diğer Suriyeli muhalif güçleri de hedeflemesi ile niyetini sorgulatan bu koalisyonun dışında kalmaya devam etmelidir.

Tampon bölge ne anlama gelir? Uluslararası hukuka göre tampon bölge oluşturulabilir mi? Türkiye tampon bölge oluşturulmasının yararlı olduğunu değerlendirirse nasıl bir yol izlemelidir?

Bu sorunun cevabını Erdoğan'ın Dünya Ekonomik Forumu konuşmasında bulmak mümkün. Erdoğan'ın demokrasi vurgusu reel bir temele dayanıyor: halkların tercihine saygı.

Türkiye ve Mısır, birbirlerine karşı izledikleri politikaların yanlış olduğu kanaatinde değil. Fakat her iki devlette de, bölgedeki sistemik gelişmeler dolayısıyla sınırlı da olsa bir tür ilişkinin kurulması gerektiği konusunda ortak kanaat var.

Türkiye'nin bölgedeki derdi düzen ve özgürlüğün tesisidir. Bu ikisinin birbirine bağlı olduğunu biliyoruz. Ve bu defa Türkiye komşularından gelmekte olan sorunları sert güç unsurları ile karşılama kararı almıştır. Bu yeni bir durumdur.

Benim oğlum da Filistin için, Suriye için, Irak için, Müslümanlara yönelik dünyanın farklı bölgelerinde yürütülen zulümler için üzülüyor. Belki aynı kavramlarla ifade etmiyor duygularını. Ama o da aynı üzüntüyü hissediyor.