Doha Sonrası Suriye Muhalefeti ve Türkiye

"Muhalefet dağınık" ve/ ya "Türkiye'nin Suriye politikası çöküyor" laflarını kullanmaktan patolojik bir haz alanlar, Doha'dan da umduklarını bulamayacaklar.

Devamı
Doha Sonrası Suriye Muhalefeti ve Türkiye
ABD Normalleşiyor

ABD Normalleşiyor!

Yeni dönemde ABD’nin Ortadoğu’da görünürlüğünün azalacağını öngörebiliriz. Obama yönetimi Ortadoğu’ya dışarıdan bir düzen empoze etme çabasının ABD’ye zarar getireceğinin farkında.

Devamı

ABD'nin Suriye politikasının içine düştüğü kararsızlığın son örneği, 20 ay sonunda, ABD yönetiminin dönüp dolaşıp İran, Rusya ve Baas rejiminin "el-Kaide tezine" sarılması olmuştur.

Yeni Ortadoğu’da eski metotlarla ayakta kalabilmek mümkün değildir, Suriye rejimi bunu İsrail’den daha önce anlayacaktır.

Selin M. Bölme’nin hazırladığı analizde, İsrail’in Gazze saldırısının ardında yatan asıl motivasyonlar, Arap Baharının son saldırı üzerindeki yansımaları ele alınıyor.

Eski Mısır istihbarat ve güvenlik bürokrasisinin sert direnci altında ülkeyi yönetmeye çalışan Mursi, sürecin siyasal planlamasını Türkiye ile kurgulayarak götürdü.

Türkiye'ye Getirilmesi Beklenen Patriotlar

Talip Küçükcan’a göre Patriotların caydırıcılığı var ancak etkinlik ve koruma oranı oldukça düşük.

Devamı
Türkiye'ye Getirilmesi Beklenen Patriotlar
Obama İsrail'i Neden Destekliyor

Obama İsrail'i Neden Destekliyor?

Obama’nın Gazze krizi karşısında takındığı tavır, ikinci döneminde daha cesur bir dış politika izlemesini bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmış görünüyor.

Devamı

Türkiye ve Rusya arasındaki ticari ilişkiler, Suriye krizinin çözümündeki görüş ayrılıklarının ikili ilişkileri derinden etkilemediğini göstermektedir.

"Yavaş ama istikrarlı şekilde güçlenen muhalefet ve yavaş ama düzensiz şekilde güç kaybeden Baas rejimi" yeni Suriye isyanı eksenini oluşturdu.

Türkiye öncelikle Filistinli yetkilileri, ABD'den ve İsrail'den gelen tehditlere rağmen statü yükseltme adımını atmaları konusunda cesaretlendirdi.

2011 yılı, Arap halk hareketleri ve bu hareketlerin artçılarının getirdikleri bakımından önemli bir yıldır. “Yeni Türkiye Dış Politikası”, bilhassa Suriye ve İran ile olan ilişkilerde zor zamanlardan geçmekte ve sınanmaktadır.

Yeni aktörler, eski-rejim ile muhalefeti birbirinden ayırt edecek bir siyasal basiret gösterdikleri sürece başarılı olacak.

Suriye'de Baas rejiminin yıkılması Türkiye için artık bir neticeden çok yeni bir başlangıcı işaret ediyor.

Kürtleri Şam'dan uzaklaştıracak, Kamışlı'ya sıkıştıracak her yaklaşım Kürtlerin aleyhinedir. Bundan şüphe edenler, İstanbul'u bırakıp Şemdinli'ye sıkışan PKK siyasal aklına ve ortaya çıkardığı enkaza bakmayı deneyebilirler.

Silahlı unsurların sınır dışına çekilmesi müzakere sürecinin başlamasını; statü talebinden vazgeçilmesi de sürecin başarıya ulaşmasını mümkün kılacaktır.

Kürt sorunu, Alevilik, asker-sivil ilişkileri ve laiklik gibi konularda işlerin daha da karmaşıklaştığına yönelik algı bu alanlardaki sorunların görünürlük kazanmasından kaynaklanmaktadır.Türkiye sancılı bir dönemden geçiyor.

Uluslararası Vatandaşlık, Güvenlik ve Demokrasi Konferansı, Türkiye gündeminin de merkezinde yer alan üç kavrama ilişkin canlı bir akademik tartışma ortamı sağladı.

Bu yazıda, ilerlemeciliğin gelenek, bilgi ve otorite ile kurduğu ilişkinin bir eleştirisi sunulmuştur.

SETA, göstericilere karşı acımasız önlemlere son vermesi için yapılan çağrılara kulaklarını tıkayan Suriye gibi rejimleri etkilemek ve insan haklarını desteklemek için yapılan girişimleri ve dış politika oluşumunda insan haklarının yerini/rolünü tartışmak üzere, alanında uzman iki saygın konuşmacının yer aldığı bir konferans düzenlemektedir.

7 Şubat müdahalesinin Ortadoğu’daki yansımaları, müdahalenin Türkiye’nin sınır ötesi etkinlik ve imkânlarıyla arasındaki irtibatı ortaya koyuyor.