Trump, Ortadoğu ve Türkiye

Trump, yerel aktörlere desteğini azaltabilir ve inisiyatif alması halinde Türkiye’nin politikalarına daha fazla yaklaşabilir. Ancak PYD’ye olan desteğini aniden çekecek hızlı bir politika değişikliğine gitmeyecektir.

Devamı
Trump Ortadoğu ve Türkiye
El-Bab Neyin Kapısı

El-Bab Neyin Kapısı?

Türkiye için El-Bab, Arap dünyasına açılan kapı anlamına geliyor, çünkü Irak’tan Cerablus’a uzanan sınır boyunca Türkiye Arap dünyasıyla olan sınır bağlantısını fiilen kaybetmiş durumda.

Devamı

Ortadoğu'da istikrarsızlığın ortadan kaldırılması için atılan adımlar en az problemin kendisi kadar sorun üretmekte ve mevcut krizin çözümü yolunda istenileni vermemektedir.

Gün geçmiyor ki Avrupa'nın bir başkenti ile aramızdaki gerilim medyaya yansımasın. İnsan soruyor Avrupa ile nereye gidiyoruz?

Taraflı tarafsız birçok gözlemcinin ortak kanısı, Merkel'in partisinin Almanya'nın yeni gerçeği olan aşırı sağcı güçler karşısında giderek zorlandığı gerçeğidir.

Bazı AB büyükelçilerinin “Hepimiz Selahattiniz” çizgisinde HDP grup sıralarını doldurması PKK’ya verilen desteğin ne kadar aleni bir şekilde ilerlediğinin göstergelerinden.

Muhittin Ataman: Barzani Çizgisi Daha Fazla Destek Bulabilir

Donald Trump’ın olası politikalarının Ortadoğu’daki yansımalarını değerlendiren Prof. Dr. Muhittin Ataman, Kürdistan Bölgesi’nin daha fazla destek bulabileceğini söyledi.

Devamı
Muhittin Ataman Barzani Çizgisi Daha Fazla Destek Bulabilir
Yeni Türkiye nin Sesi TRT World

Yeni Türkiye’nin Sesi TRT World

TRT World, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sıklıkla ifade ettiği “Dünya Beşten Büyüktür” söyleminin, uluslararası medyada görünürlüğünün sağlanması için de önemli bir fırsat.

Devamı

Türkiye’nin kırmızı çizgilerini görmezden gelerek yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda “Kırmızı çizgilerimiz var” diyenlere karşı “sizin kırmızı çizgilerinizi çizeriz” diyen bir Türkiye var.

Almanya ve Fransa başta olmak üzere Avrupalı ülkeler, bırakın kendilerini doğrudan ilgilendiren küresel sorunlara müdahil olmayı, kendi içindeki sorunları çözüme kavuşturamadı.

ABD'nin seçim sonrasında bir rehabilitasyon sürecinden geçmesi gerektiği konusunda kimsenin şüphesi yok. Obama, Trump'a, Türk siyasetinin geçmişte çok aşina olduğu bir tâbirle âdeta bir enkâz devretti.

Dış politikada ipler tamamen Trump’a bırakılırsa (şüpheliyim bu konuda) Esed’le yeni bir uzlaşma zemini arayabilir. Çünkü Esed’in DEAŞ’la mücadele ettiğini düşünecek kadar olaydan kopuk.

15 yıl içinde üç büyük şok ve travma yaşamış Amerikan toplumunun siyasal olarak bu travmalardan etkilenmesi ölçeğini, geleneksel parti fay hatlarında görmek en büyük yanılgıydı.

Yeni boşlukların oluşması tehlikesine rağmen Türkiye "sert gücünü" kullanırken Trump ABD'si ile daha reel bir müzakere, pazarlık yürütebilir.

Trump kendi yaklaşımını belirleyip stratejisini ortaya koyana kadar bir müddet ABD devlet bürokrasisinin otomatik pilotunda ilerleyecektir. Fakat ABD dış politikası kısa sürede Trump'ın kendini kanıtlayacağı bir alan haline gelebilir.

Kısa sürede 200 milyar lira büyüklüğe ulaşması hedeflenen Türkiye Varlık Fonu, kısa vadeli ekonomik şokların önüne geçilmesinde sigorta görevi üstlenecek.

Türkiye açısından iki iç ve bir dış mesele yeni ABD yönetimiyle Türkiye arasındaki ilişkilerde belirleyici olacaktır.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun ABD başkanlık seçimleri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Amerikancı olduğumuzdan veya Amerika’yı çok önemsediğimizden değil fakat Türkiye’nin güçlenme ve millîleşme iradesini desteklediğimizden dolayı Amerikan seçimleri ile bu kadar yakından ilgilendik.

“Dolar yükselmeye devam edecek mi?” endişesinin yerine, ülke ekonomisinin makroekonomik göstergelerini güçlendirecek adımlara ihtiyaç var.

Batı başkentlerinden FETÖ ve PKK (HDP) ile mücadelede Türkiye’nin attığı her adımla alakalı pasif-agresif “kaygılıyız” açıklamaları yapmasından kaygılıyız.