Esed-Sisi Ekseni

Suriye krizinde Rusya'nın pozisyonu ile Mısır darbesinde ABD'nin rolü; Baas katliamlarına verdiği destekle İran'ın pozisyonu ile Mısır darbesine kesenin ağzını açan Körfez'in rolü nevzuhur ekseni anlamamız için kilit rol oynayacak.

Devamı
Esed-Sisi Ekseni
İslami Siyasette Yeni Dönem

İslami Siyasette Yeni Dönem

Son aylarda yaşanan olaylar göstermiştir ki İslami siyasal aktörler bundan sonra ancak muktedir olma siyaseti geliştirebildikleri müddetçe siyasal kazanımlarını sağlama alabileceklerdir.

Devamı

Nereden tutarsanız tutun elinizde kalan bir sistem var. Ve bu sistemin bir ucundan tutma telaşı içerisine giren yerli-yabancı aktörler. Kimisi- ABD ve İsrail gibi- bunu açıkça ve umarsızca yaparken; kimileri de- statükocu tüm bölgesel aktörlerin olduğu gibi- bunu “terörle mücadele”, “laiklik elden gidiyor”, “benim alternatifim El-Kaide” veya “İsrail'e karşı direniş” palavralarıyla üstü örtülü bir şekilde yapmaya çalışıyor.

Müslüman Kardeşler Cemaati, ilk kez darbeye karşı sivil direnişi başlatıp sürdürerek, başta Mısır olmak üzere tüm İslam dünyası adına, yeni bir sınav vermekte ve yeni Mısır'ın geleceğini inşa etmektedir.

SETA Başkanı Taha Özhan, Mısır'da darbenin görünen sahnesinin çöktüğünü, görünmeyen aktörlerin ise krizde olduğunu söyledi. Mısır'daki son gelişmeleri Sabah Gazetesinden Dilek Güngör için değerlerinden SETA Başkanı Taha Özhan, "Ordu darbeyi siyasal sürece dönüştüremez" yorumunda bulundu.

Suriye'de Esed yönetiminin muhalifler ve sivillere yönelik kimyasal silah kullandığı iddialarını araştırmak üzere ülkede bulunan BM ekibine rağmen, Esed güçlerinin Şam'ın Doğu Gota Banliyösü'ne bugün düzenlediği kimyasal saldırı, Suriye'de kimyasal silah sicilini yeniden tartışmaya açtı.

Tüm Yönleriyle Suriye İsyanı

100 binden fazla insanın ölümü, yaklaşık 2 milyon insanın yaralanması ve mülteci durumuna düşmesine neden olan kanlı bir iç savaşın yaşandığı Suriye'yi anlamak için SETA uzmanlarının analizlerini bir arada sunuyoruz.

Devamı
Tüm Yönleriyle Suriye İsyanı

Esed Pervasız Kıyımlarına Devam Edecek

SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, Suriye'de Esed rejiminin Şam'ın Doğu Guta Banliyösü'nde gerçekleştirdiği kimyasal silahlı katliamın ilk olmadığı ve bundan sonra da bu tür pervasız kıyımların yaşanacağı değerlendirmesinde bulundu.

Devamı

Suriye'de Esed rejiminin, başkent Şam'ın Doğu Guta Banliyösü'nde gerçekleştiği iddia edilen kimyasal silahlı saldırıyı AA'na değerlendiren SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, bu saldırının Lazkiye'deki çatışmaları ateşleyebileceği değerlendirmesinde bulundu.

Suriye'de Esed rejiminin, Şam'ın Doğu Guta Banliyösü'nü kimyasal silahla hedef almasını değerlendiren SETA DC Dış Politika Araştırmacısı Kılıç Buğra Kanat, Obama'nın tavır değişikliklerinin kimyasal silah konusundaki alanı flulaştırdığını belirtti.

Suriye'de Esed rejiminin kimyasal silahla yaptığı katliama BM'nin sessizliğini değerlendiren SETA Başkanı Taha Özhan, katliamın sebebinin Mısır'daki katliamlara uluslararası sessizlik olduğuna dikkat çekti.

Normu ayaklar altına alanlara müdahale şöyle dursun caydırıcı bir strateji veya söylem dahi kullanmayan Amerika bundan sonrası için otoriter rejimlerin kimyasal silah kullanımının normalleşmeye başlayabileceği bir dönemin de temellerini atmış oldu.

Tunus, son yaşanan gelişmelerle istikrarsızlığa sürüklenme riskiyle karşı karşıya kaldı. Son aylarda tansiyonun iyice arttığı ülkede, anayasa çalışmaları iktidarda bulunan muhafazakârlar ile laik kesim arasında yeniden bir diyalog kuruluncaya kadar askıya alındı.

Geçilmedik kırmızı çizgi kalmamışken ABD'nin Suriye'de sessiz kalabilme konforu gittikçe daralıyor. Herşeye rağmen ABD'nin Suriye'de “rejimi düşürecek” bir askeri müdahale peşinde olmadığı da anlaşılıyor. Fakat, ABD'nin özellikle bu olaydan sonraki sessizliği ABD için iki ağır maliyet üretiyor.

Putin'in Esed'i varsa Amerika'nın da Sisi'si var. Rusya, Suriye'deki katliamlara 'terörle mücadele' derken, Amerika Mısır'daki darbeye en üst düzeyden 'demokrasinin restorasyonu' demekte.

NTV'ye konuk olan SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, kimyasal silah saldırısı sonrası Suriye'ye yapılacak muhtemel askeri müdahalenin iki anlama geleceğini belirtti.

Kılıç Buğra Kanat: Muhtemel bir ABD saldırısı Suriye'deki iç savaşın sona ermesini sağlamayacak. Saldırının Esad'ın konvansiyonel güçlerine darbe vurarak muhalif güçlere bazı ciddi avantajlar sunacağı beklenebilir.

Gülşah Neslihan Akkaya: Hiçbir Körfez ülkesinden Suriye'ye olası bir askeri müdahaleyi destekleyeceği yönünde resmi açıklama gelmemesine rağmen, Suriye muhalefetine en fazla silah yardımında bulunan Suudi Arabistan ve Katar'ın müdahaleye destek vereceği açık.

Türkiye askeri müdahalede taraf olmanın psikolojik ve ahlaki sorunlarından fazla 'müdahale sonrası' yaşanacak gelişmelere odaklanmalıdır. Çünkü müdahaleye önderlik yapacak aktörler Türkiye'nin yüzleşmek zorunda olacağı güvenlik riskleriyle karşı karşıya değildir.

Şimdiye kadar eylemsizlik ve müdahaleden uzak durma temelli oluşan Amerika'nın Suriye politikası, kimyasal silah kullanımı sonrasında daha çok isteksiz bir müdahalecilik ve zoraki bir tepkisellik arasında seyrediyor.

Geçilmedik kırmızı çizgi bırakmayan Esed'in kimyasal silah kullanması sonrasında ABD ve diğer küresel güçlerin müdahaleyi tartışmaları, daha çok uluslararası sistemin meşruiyetini devam ettirme veya güçlendirme kaygısını yansıtmaktadır.