Sığınmacı İstihdamı Üzerine

Sığınmacıların istihdam sorunlarını kalıcı olarak çözebilmek için onları bulundukları ülkelerde bir şekilde meşru iş piyasasına dâhil etmek gerekiyor.

Devamı
Sığınmacı İstihdamı Üzerine
Cenevre-3'ün Sahibi Kim

Cenevre-3'ün Sahibi Kim?

Suriye'nin geleceğinin nasıl kurulacağı konusunun bir sahibi yok. BM ümit vermiyor zira ABD bu işi sonuca götürecek sağlamlıkta konuya yaklaşmıyor.

Devamı

Avrupalı siyasetçiler her ne kadar Müslümanlarla değil cihatçı ve teröristlerle savaştıklarını söyleseler de, bu söylem ne yerel ne de küresel kamuoyunda yeterince etkili olamadı.

ABD Suriye’de açık bir şekilde Rusya ve İran’ın posta güvercinliğini yapıyor. Rusya ve İran’dan dinlediği orijinal (!) fikirleri Suriyeli muhaliflere satmakla meşgul.

PKK, Türkiye’deki çözüm sürecini Suriye iç savaşındaki gelişmeler üzerinden baskı altına alarak, çözüm süreci tekrar başlasa bile daha güçlü ve inisiyatifin kendi elinde olduğu bir durum ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Mısır halkı daha fazla demokrasi için çıktığı yolda Mübarek dönemine göre daha baskıcı bir rejimle karşı karşıya kaldı.

Rusya-İran-Esed Blokunun Pozisyonu

Suriye'nin geleceği konusunda önemli kararların alınması beklenen Cenevre görüşmeleri öncesinde Esed yönetimine destek veren Rusya-İran blokunun diğer aktörler gibi fikir ve politika ayrılığı içerisinde olmadığı görülüyor.

Devamı
Rusya-İran-Esed Blokunun Pozisyonu
Cenevre Aldatmacası

Cenevre Aldatmacası

Suriye gibi yıpratma savaşları tarafların samimi bir müzakereye yaklaşması için pek teşvik edici sayılmaz. Taraflar her gün yıpranıyor olmasına rağmen, ani ve lehte bir dönüşüm beklentisine kapılmaktan kendilerini alamazlar.

Devamı

Suriye muhalefetinin en büyük iki destekçisi Suudi Arabistan ile Türkiye olmadan Suriye'deki krizin çözüme kavuşturulma ihtimali oldukça zayıftır. Etkili bir duruş için de Ankara ile Riyad'ın birlikte hareket etmeleri çok önemlidir.

Batı blokunun bütün bu strateji değişikliğinin arka planında DAİŞ'in Irak ve Suriye'de artan etkinliği ve Avrupa'da artan terör saldırıları bulunmaktadır.

ABD Yönetimi olabildiğince açık bir dille muhalefete “Cenevre’de masa sizin yüzünüzden devrilirse muhalefete zırnık yardımın ulaşmasına müsaade etmem” diyerek “Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi” Steffan De Mistura’nın Moskova’da hazırladığı muhalefeti tasfiye planını kabul etmeye de icbar ediyor.

Birçok siyasi polemik, ideolojik suçlama ve tarafgirlik başkanlık taraftarlığı veya karşıtlığı kamplarına bölünecek. Uluslararası kamuoyundaki Türkiye algısı da kaçınılmaz şekilde bu tartışmayla irtibatlanacak.

İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin ambargonun kaldırılmasından hemen sonra vakit kaybetmeden Çin'den Avrupa ülkelerine kadar geniş bir yelpazede yatırım ve ticaret turuna çıkması, tüm tarafların İran'ın küresel ekonomiye entegre olmasını istediğini gösteriyor.

Rusya Devlet Başkanı Putin'in ise, Suriye'ye girerken Ortadoğu'da meydana gelebilecek sıcak çatışma ortamıyla petrol fiyatlarının yükseleceği beklentisi vardı.

Sorun öfkesini kendilerini on yıllardır baskı altında yaşamaya zorlayan Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarında değil; iktidarlarını ülkelerinin yıkımı pahasına korumaya çalışan diktatörlerde ve bölgesel ihtirasları ve statükoyu korumak için mezkûr diktatörlere tüm ikiyüzlülükle arka çıkan devletlerdedir.

İki büyük gücün ana stratejisi, kendileri havadan bombalarken karadan da Esed güçleri, Peşmerge, Şii milisler ve PYD DAİŞ'i çevreleyecek. Böylece DAİŞ'in bu saldırılar sonunda içe çökmesi beklenecek.

Yavuz Güçtürk: “Misafir kavramına bazen, hukukçular ve insan hakları örgütleri karşı çıktı ama topluma bunu hukuki terimlerle anlatmanız kolay değildir. Misafir kavramını bu bakımdan başarılı olarak kullanıldı.”

Çatışmaların gittikçe yoğunlaştığı yerleşim yerlerinde halkın büyük çoğunluğu PKK'nın hendeklerle oluşturmaya çalıştığı çatışma süreçlerine destek vermedi.

PKK ile mücadele, PKK’nın şehirlerde “egemenlik” ve “özyönetim” kurma siyasetleri nedeniyle yeni bir aşamaya girdi. Daha önce ağırlıklı olarak kırsal alanda olan çatışmalar, şehir hayatını yoğun etkilemiyordu.

PKK eş zamanlı bazı imkanlar bulurken, aynı zamanda pozisyonlarını kaybediyor. O zaman iki değişim birlikte ele alınarak, toplam sonuca bakmak gerekir.

Ufuk Ulutaş: “Suriye meselesinin genelini karakterize eden durumlardan bir tanesi; sahada ciddi bir dengesizliğin olması. Suriye’deki mevcut dinamikler altında siyaseten bir çözüm üretilmesi pek mümkün gözükmüyor.”