Bu anlaşma ile Suriye iç savaşında terörle mücadele konsepti daha da öne çıkacak. Aktörlerin rekabeti bitmeden Deaş ile etkin mücadele zaman alacak. Nusra'nın nereye evrileceği çok kritik.
Devamı
Halep’teki yıkımın müsebbiplerinden şimdilerde ise Doğu Guta’yı gözüne kestirmiş Rusya ile fikir ve siyasa ayrılıklarımız çok. Yine de Rusya kendini Suriye’de ABD’den daha makul bir muhatap olarak tesis etti.
Devamı
İran’ın kendi çıkarları doğrultusundaki politikalarını Şiilikle özdeşleştirmek hem doğru değildir hem de İran’daki radikal kesimlerin değirmenine su taşımak anlamına gelir.
Geldiğimiz yer "eksen" tercih etme yeri değil. Ankara, bölgesel bağlamda Washington ve Moskova ile ilişkilerinde "dengeleme" yapabilme potansiyeline ulaştı.
Hani bir zamanlar Türkiye'nin DEAŞ'a yardım ettiği yalanını savuruyorlardı. Türkiye'nin DEAŞ'a TIR'larla silah gönderdiğini iddia ediyorlardı. Şimdi de DEAŞ'çı oldular.
CNN Türk'te perşembe gecesi bir kez daha "Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor", "Türkiye'nin yeni müttefikleri İran ve Rusya" algısı oluşturulmaya çalışıldı. O bayat "eksen değişimi" söylemi yeniden servis edildi.
Toplumda yer eden milli seferberlik hali, tehditler karşısında bir ve diri olma azmi olumlu bir baskı olarak medyayı da etkilemeli.
Devamı
Amaç, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrarını baltalamak ve kendilerine göre bir program uygulamak. Bize düşen ise, ülkemizi her alanda çevrelemek isteyen bu kuşatmaya karşılık, ortak hareket ederek cevap vermek.
Devamı
Sefir suikastının arkasındaki FETÖ parmağını Rusya görmüşken kendileri görmediği için, FETÖ ile mücadeleyi hala bir küçük siyasi çıkarlar için sulandırmaya kalktıkları için utanmalılar.
Saldırı, tipik bir intihar saldırısı. Katil ateş ederken etraftakilere salondan sağ çıkmayacağını söylüyor.
15 Temmuz’da yaşadıklarımızı hızlı unutuyoruz. Yoksa o gece omuz omuza verişimizi, bir araya geldiğimiz Yenikapı’da oluşan dayanışma ruhunu bu kadar çabuk rafa kaldırmazdık.
Özellikle Irak Savaşı hezimeti ve yaşanan büyük ekonomik kriz sonrasında ABD’de içe kapanma ne kadar arttıysa, uluslararası kamuoyunun Amerikan politikaları ve seçimlerine olan ilgisi de o kadar yükseldi.
AK Parti hazırladığı teklifi Meclis Genel Kurulu’na getirecek. MHP bu dönüşüm sürecine katkı vereceğini ifade ediyor. Ne yazık ki CHP, üzerindeki “ana muhalefet partisi” etiketine rağmen tartışmanın içeriğine girmeyi reddediyor, HDP’nin kuyruğuna takılıp gitmeyi tercih ediyor.
Türkiye’nin şimdiye kadar Musul konusundaki tutumu işe yaramış gibi görünüyor. Fazla endişeye kapılmadan ve geri adım atmadan uygulanan “bekle gör” yöntemi önümüzdeki dönemde de tercih edilebilir bir tutum olarak karşımıza çıkmakta.
Gazeteci İsmet Berkan, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi ve devletin yeniden yapılandırılmasını Kriter‘e değerlendirdi.
Siyasi kutuplaşma ile söylemsel marjinalizasyonun toplumda bulduğu karşılık, absürt adayların ön seçimleri kaybetmesi veya seçimleri orta yolcu isimlerin kazanması ile ortadan kaybolacak gibi değil. Bu ayrımcı, izolasyonist ve arogan siyasi söylemin popülist politikacıların aracı olması aslında ABD’nin gerilemesi tartışmalarını bambaşka bir yörüngeye çekmiş durumda.
ABD ve Rusya’nın Suriye krizindeki bundan sonraki tutumları savaşın ne kadar daha devam edeceği konusunda belirleyici olacaktır. Çünkü bölgesel ve yerel aktörlerin uzun süren iç savaşta birbirlerine üstünlük sağlayamadıkları görülmüş ve giderek artan bir şekilde Rusya ve ABD’nin meseleye dahil olmaları söz konusu olmuştur.
Devletin yeniden yapılandırılması meselesinin dönüp dolaşıp geleceği yer de yeni anayasa ve yönetim sistemi olacak. Meclis açılınca sıcak ve bir o kadar önemli bir siyasi gündemin içerisine düşeceğiz.
Gelinen noktada Türkiye; güvenilmez bir müttefik olan ABD ile birlikte hareket edip onun PYD’yi ve dolayısıyla PKK’yı güçlendiren adımlarını seyretmek yerine, bölgede giderek çok daha etkili bir rol oynayan Rusya ile ilişkilerini düzeltip, Suriye sorununun kapsamlı bir şekilde çözümü konusunda gerekli adımları atmayı tercih etmiş görünüyor.
Tarih boyunca birçok örneğine rastlamak mümkün olsa da bu tür eylemler sistematik şekilde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra niceliksel olarak yükselişe geçmiş, niteliksel olarak da askeri yöntemden hızla terör örgütlerinin kullandığı asimetrik savaşın sürekli bir yöntemine dönüştürülmüştür.
PKK’nın demokratik özerklik ilan ederek Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı şehirleri yaşanmaz hale getirmesi yeni bir haber değil. Şiddetle aralarına mesafe koyamayan hatta bundan siyasi bir rant elde etmek isteyenlerin tavırları da.