Cumhurbaşkanı Zirvede Dile Getirilen Tehdit Unsurlarına Karşı Uygulanabilecek Yapıcı Adımlar Önerdi

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt Tahran Zirvesi hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Cumhurbaşkanı Zirvede Dile Getirilen Tehdit Unsurlarına Karşı Uygulanabilecek Yapıcı Adımlar
Doç Dr Hasan Basri Yalçın Erdoğan Tahran'da İnsanlığın Sesi Oldu

Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın: Erdoğan Tahran'da İnsanlığın Sesi Oldu

4 milyona yakın nüfusu ve Türkiye’ye 130 kilometrelik sınırı ile Tahran’da gerçekleştirilen Suriye zirvesinin ana gündem maddesi olan İdlib’te tansiyon giderek yükseliyor. 100 bine yakın rejim karşıtı muhalifin kontrolünde olan İdlib’te artan gerilim, sivillerin güvenliğini ciddi anlamda tehdit ediyor. 7 yıldır süren ve kördüğüm haline gelen iç savaşta İdlib’in stratejik bir önemi var. Tüm dünyanın nefesini tutarak izlediği İdlib’teki son gelişmeleri SETA Strateji Araştırma Direktörü, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın’a sorduk.

Devamı

HER ŞEY gözler önünde oldu. Üç devletin devlet başkanları İdlib konusunu canlı yayında müzakere etti..

İDLİB Suriye Savaşı'nın son hamlelerinden biri gibi görünmesine rağmen, savaşın son aşaması olduğunu söylemek doğru olmaz..

Putin ve Ruhani ilk açıklamalarında İdlib'i doğrudan ilgilendiren meseleleri dile getirmediler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından sonra değindiler..

İdlib'in kaderi için bütün gözler Tahran'daki üçlü zirveye çevrilmişti. Erdoğan, Putin ve Ruhani'nin "zorlu" müzakerelerinden sonra 12 maddelik bir sonuç bildirgesi yayımlandı.

Tahran Zirvesi ve İdlib

Suriye iç savaşının kritik aşamalarından biri olan İdlib son birkaç haftadır gündemin merkezinde yer alıyor.

Devamı
Tahran Zirvesi ve İdlib
Üçlü Zirve ve İdlib in Kaderi

Üçlü Zirve ve İdlib’in Kaderi

Tahran'da bugün çok kritik bir üçlü zirve gerçekleşiyor. Erdoğan, Putin ve Ruhani hem İdlib'in hem de İdlib sonrası Suriye'nin geleceğini belirleyecek önemli müzakerelerde bulunuyorlar.

Devamı

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat, Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) Suriye denklemindeki yeri hakkında değerlendirmede bulundu.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından "Suriye Krizinde Yeni Safha İdlib" başlıklı panel düzenlendi.

Mevcut düzlemde askeri bir operasyonun ayak sesleri gittikçe yaklaşıyor. Soru bu operasyonun ne kadar kapsamlı olacağı ve kimlerin kime karşı mücadele edeceği sorusudur.

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat İdlib’e yapılacak olası saldırının Türkiye’ye etkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

Tahran’daki zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib meselesinde Rusya ve İran’ın Astana ve Soçi süreçlerinde verdikleri sözlere aykırı davranıp Türkiye’nin güvenliğini de tehdit edecek sonuçlara yol açacak şekilde hareket etmelerinin bu üç ülke arasında son dönemde söz konusu olan yakınlaşmayı da riske edeceğini muhatapları Putin ve Ruhani’ye açık bir şekilde hissettirecektir.

Rusya da savaş istemiyor ama radikallerden rahatsız. Savaş olursa olumsuz etkileniriz. Mülteciler, radikallerin sınıra yakın olması, İdlib sonrası rejimin gözünü Afrin’e dikmesi. Hepsi zor konular. 7 Eylül zirvesinden sonuç çıkacaktır.

Eğer rejim ve Rus askeri müdahalesi sınırlı olmanın ötesine geçerek kapsamlı ve cezalandırıcı bir askeri saldırıya dönüşürse, o zaman iki büyük gelişmenin ortaya çıkması olasıdır. Bunlardan birincisi, ılımlı silahlı grupların Rusya ve Suriye rejimine karşı radikalleşmesi, ikincisi ise Rusya’ya daha fazla maliyet getirebilecek şekilde Türkiye’nin Astana sürecine yabancılaşmasıdır.

Rusya ve Türkiye arasında ise İdlib konusunda yüzde yüz bir anlaşma söz konusu değil fakat her iki ülke de İdlib'deki düğümün çözülmesi için kilit bir rol üstleniyor.

Yaklaşık 3 milyon sivilin yaşadığı ve muhalifler için her anlamda son kale konumuna gelen İdlib'in muhafazası; Suriye'nin geleceğinde siyasal bir çözümü hayata geçirecek, yeni bir siyasal yapının inşası için önem arz etmektedir.

İdlib, Dera'yı kontrol altına aldıktan sonra Suriye rejiminin yeni hedefi olarak konuşuluyor.

Bu analiz İdlib’in demografik, askeri ve siyasi yapısıyla birlikte Esed rejiminin şehre yönelik askeri harekat yapma arzusunu, bu bağlamda Rusya’nın belirleyici rolünü ve şehrin Türkiye açısından önemini ele almaktadır.

Menbiç uzlaşmasının Türkiye için birçok açıdan önemli bir diplomatik başarı olduğu açık. Her şeyden önce Ankara, Afrin'in ele geçirilmesinden sonra Suriye'deki PKK varlığı ile mücadelede somut bir kazanım daha elde etti.

BM Amerikan tarzı bir uluslararası ilişkiler anlayışının ürünü: Klasik diplomasi yerine, uluslararası kurumlar aracılığıyla güven, işbirliği ve barış üretilebileceğine dair liberal zihniyetin bir parçası.