Çözüm Sürecinde Gecikmenin Psikolojik Bedelleri

Kürt Sorunu 30 yıldır devam ediyor. 40 bin insanımız öldü. Tarafların nesiller boyu unutamayacağı travmatik anıları ortaya çıktı. Karşılıklı ölümcül anlatılar ve hikayeler oluştu. Ruhlarımız acılarla doldu.

Devamı
Çözüm Sürecinde Gecikmenin Psikolojik Bedelleri
Şah-Fırat Operasyonu ve Türkiye'nin Ortadoğu Politikası

Şah-Fırat Operasyonu ve Türkiye'nin Ortadoğu Politikası

Türkiye'nin geçen hafta sonu gerçekleştirmiş olduğu Şah-Fırat Operasyonu ile Süleyman Şah Türbesi'ni, bulunduğu “korunmasını zor konumdan” Türkiye sınırına çok yakın “korunması kolay ve riski az” bir bölgeye taşıması çok konuşulan bir olay oldu.

Devamı

Kadın ve erkek ilişkilerinin tek yönüne bakmak bizi yanıltabilir. İlişkinin iki yüzüne de eş zamanlı bakmak gerek. Erkek kadın ilişkilerinin sadece negatif boyutuna bakmak, olup biteni anlamayı bozduğu gibi, erkek kadın işbirliğini azaltan bir sürece yol açabiliyor.

Şah Fırat Operasyonu, Türkiye devletinin ulaştığı “devlet kapasitesi” düzeyinin yeni bir göstergesi oldu. Daha önce Musul Konsolosluğundaki çalışanlarımızı kurtarma operasyonunda da benzer bir durum açığa çıkmıştı.

Türkiye'de siyasal sistem tartışmaları gündeme geldiği dönemlerde, konunun siyasal alanda ve akademik çevrelerde tartışılması genellikle tartışmayı başlatan aktörler üzerinden yürütüldüğünden, başkanlık ve parlamenter sistemle ilgili kalıplaşmış yargılar oluşmuştur.

Neden bazı insanlar kendi çocuklarına, eşlerine, başka kadınlara tecavüz eden haldeler? Bu sorunun mutlak cevabını psikiyatri, psikoloji veya suç bilimleri ile uğraşanlar tam olarak bilmiyorlar.

Seçimin Beş Teması

7 Haziran Seçimlerinin beş ana gündemi olacak gibi görünüyor. Başkanlık ve yeni anayasa tartışması, Erdoğan tartışması, Davutoğlu'nun liderliği, radikal sol söylem ve çözüm süreci seçimlerin ana temaları olacak.

Devamı
Seçimin Beş Teması
Üç Müslümanı Öldüren Hicks'in Psikolojisi

Üç Müslümanı Öldüren Hicks'in Psikolojisi

Hicks'in komşusu üç Müslümanı öldürmesinin temel motivasyonu, içsel nedeni, itici psikolojik gücü “Müslümana duyulan nefret”.

Devamı

Ahlaksız siyaset yapanlar sadece siyasi alanda değil hayatın her alanında ahlak ilkelerinin dışındadırlar. Davranışlarının ahlak açısından ne anlama geldiği üzerine düşünmezler. Bu pozisyondaki kişiler vicdan duygusu taşımazlar.

Son yıllarda Erdoğan ve Ak Parti etkisiyle muhafazakar/dindar kesim devleti yönetebilme kapasitesine ulaştı. Bu değişim taşları yerinden oynattı. İktidar mücadelesini alevlendirdi. Bu iktidar mücadelesini sürdürmek birçok açıdan elzem.

Kadına şiddet; zihniyetle, kültürel kodlarla, eğitimle, ekonomik durumla, sosyal politikalarla, hukuk sistemi ve kolluk kuvveti ile ilişkili. Bu ilişkili faktörlerin iyileşmesi veya kötüleşmesi kadına şiddet oranlarının artıp azalmasına etki edebilir.

Kuzey Irak bölgesinde yaşayanlar artık kendilerinin kaderini sosyolojik anlamda Bağdat'tan farklı görmekte ve buna yönelik hazırlıklar yapmaktadırlar.

“kadına yönelik şiddet” meselesinde Türkçe literatür bu açıdan oldukça fakir. Hatta niteliksiz. En basit istatistiklerde ve bunların ele alınıp yorumlanmasında sıkıntılar var.

Başkanlık sistemi parlamenter sistem ile karşılaştırıldığında başkanlık sisteminde çok daha keskin bir güçler ayrılığı düzeni ve liderden bağımsız bir siyasi parti yapısı vardır.

Radikal Selefi örgütlerin Türkiye karşıtı bir söylem kurabilecekleri, ama ancak “sınırlı hedef” veya “sınırlı düşmanlık” üretme kapasitesine sahip olabileceklerini söyleyebiliriz.

Bugünlerde “Seçim yoluyla iktidara gelmek” yöntemi, iktidar mücadelesi yapan diğer kesimler tarafından pek makbul bulunmuyor. Özellikle demokrasinin sandıktan ibaret olmadığı söylemini kurmaya çalışıyorlar.

Charlie Hebdo saldırısı sadece Avrupa'daki İslam düşmanlığını değil, bizdeki İslamofobiyi de gündeme getirdi.

Erdoğan'ı zihinsel kodlarında güçlü, azametli, köklü ama halkına hizmet eden bir devlet anlayışı var. Devlet güçlü ama ceberut değil. Liberallerin tahayyülündeki gibi küçük ve sınırlı devlet değil. Azametli ama halkıyla barışık.

İntihar bombacıları, muhakemelerini ve karar alma süreçlerini bozacak bir ruhsal hastalığa mı sahipler? Yoksa sapkın, örneğin psikopat kişilikleri mi var? Terörist kişiliği diyebileceğimiz sabit bir kişilik hali var mı? Belirli bir sosyal çevreden, sınıftan mı geliyorlar? Yani bir terörist profili var mı?

Siyasal şiddete maruz kalan devlet elitinin “sağlıksız tepkisi” güvenlik toplumuna kaymaktır. Devlet eylemi yapan kişilerin içinden geldiği toplumsal kesimlere baskı ve karşı şiddet geliştirirse, eylemciler yeni sempatizanlar kazanmış olur.