Öncelikle belirtilmesi gereken husus bu krizin geniş bir boyutu olan Türkiye- Batı krizinin bir parçası olması.
Devamı
Röportaj: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Insight Turkey Dergisi Editörü Prof. Muhittin Ataman: "Körfez ülkeleri ciddi bir şekilde ABD ve İngiltere'ye bağımlı hareket ediyor. Sadece siyaset alanı değil, ekonomi ve eğitim alanı da bu iki ülkenin kontrolünde... ABD yönetimi ve Bin Selman elbirliğiyle bölgeyi bir bilinmeze sürüklüyor"
Devamı
Geçen hafta açılan demir yolunun temelleri de sekiz sene önce atıldı. Bugün de ilk tren Türkiye'ye vardı. Dört ülkenin cumhurbaşkanlarının katılımıyla bu hattın açılması, alternatif politika üretiminin ve uygulanmasının mümkün olduğunu gösterdi.
İyi öylesine muğlak ve öylesine gevşek bir kavramdır ki her anlama gelebilir. Her anlama gelen şey hiçbir anlam ifade etmez. Kavram genişledikçe içi boşalır. İçi boşaldıkça fırsatçıların eline düşer. .
Fransa ve Almanya’nın yeni nesil savaş uçağı programını başlatma kararı, gerek Avrupa siyaseti gerekse Avrupa savunması açısından önemli etkiler ve sonuçlar yaratacak nitelikte görülüyor.
Moskova'nın bugün geldiği noktanın bölgede "düzen" ya da "eksen" kurabilecek bir yerde olduğu da söylenemez. Zaten böyle bir hedefi de yok.
Şiddeti terk eden sol, devrimciliğini yitirir, zamanla liberalizm tarafından evcilleştirilir ve soldan geriye liberal sol, bir başka tabirle liberalizmin bir yorumu kalır.
Devamı
Avrupa’da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması'nın geçersizliği, Rusya-NATO anlaşmazlığını kanıtlarken, Avrupa’daki konvansiyonel silahların geleceğine dair endişe verici bir belirsizlik yaratıyor.
Devamı
BM uluslararası kriz ve çatışma alanlarında büyük güçlerin güç mücadelesinin kurbanı olarak uluslararası norm ve değerleri ancak BMGK'nın daimi üyelerinin algıladığı şekilde uygulayabilen bir kurum haline geldi.
Türkiye’nin ABD ve bazı Avrupa ülkeleriyle son dönemde yaşadığı büyük sorunlar Batı ittifakıyla olan bağlarını zayıflattı.
Kuzey Kore kendisine yönelik her hamle ve her kınamaya karşı nükleer denemeyle cevap veriyor. Ne kadar tehlikeli olabileceğini göstermeye gayret ediyor.
Alman tarihi bir yayılma ve daralma tarihi gibidir. Tekrar yayılmaya başlayan Almanya zayıf bir Türk devleti değil kendi başına karar almaya çalışan bir aktör ile karşılaştı.
Türkiye, NATO çatısı altında Batı ile bir ittifak ilişkisine girmişti. Ancak şimdi Türkiye’nin güvenliğine yönelik tehditler daha çok Batı’dan geliyor.
Gerçek olan Amerikan karşıtlığı değil Türk halkının Amerika'yı tehdit olarak görmesidir.
Washington, hangi gerekçeleri ileri sürerse sürsün, BM kararına dayanmayan ya da meşru müdafaa kapsamında olmayan bütün müdahaleleri uluslararası hukuka göre gayrimeşrudur.
Amerika müttefikleri de dahil milyonlarca insanı yok edecek ve kendi sahip olduğu uluslararası düzeni ortadan kaldıracak bir eylemi başlatmak istemez.
15 Temmuz gecesi FETÖ kontrolündeki silahlı güçlere karşı sivil bir direniş sergileyerek darbenin püskürtülmesinde en önemli etkenlerden birini teşkil eden millet, dünya literatüründe de bundan sonraki süreçlerde dikkate alınması gereken bir etkendir. Türkiye’nin bu bağlamdaki emsalsiz tecrübesi, önyargılardan arındırılmış akademik çevrelerce de dikkate alınmalıdır.
Türkiye ne NATO ne de Şangay'a tamamıyla bel bağlayarak güvenliğini sağlayacak bir ülke değil.
Galiba hem akademik hem de pratik alanda hizmet görmüşlere yönelik pek de düşünülmeden üretiliyor bu ifadeler. Arkasından hemen ekleniyor.
Son dönemde ABD ve Avrupa ülkelerinin tepkisizliğiyle kendisine açtıkları alanda rahat hareket etme imkânı bulan Putin’in yeni Amerikan siyaseti karşısındaki temel ikilemi.
Uluslararası sistemde orman kanunları geçerlidir. Güçlü zayıfı yemek ister. Kimse kimseye güvenemez.