Seçim beyannamelerde son dönemlerde yavaşlayan küresel ekonominin etkisini hafifletmek ve ülke ekonomisindeki büyümeyi artırmak için hangi öneriler var?
Devamı
Partilerin 1 Kasım seçiminde seçmenlerin karşısına hangi vaatlerle çıkacağı çok önemli. Çünkü, seçmenin ekonomik ve sosyal kazanımlar açısından siyasi partilerden yüksek beklentilerinin olduğu bir dönemdeyiz.
Devamı
seçim hükümeti, ekonomiyi hedef alan şoklara karşı önlem almalı ve ekonomideki tüm aktörlere herhangi bir manipülasyona karşı kararlı duruşun varlığını göstermelidir.
7 Haziran genel seçimi öncesinde siyasi partilerin ana gündem konusu ekonomik vaatlerdi. Erken seçimin artık açık bir şekilde dile getirildiği bugünlerde ise yine ekonomik ve sosyal vaatler öne çıkacak gibi gözüküyor.
Kısa süreli olsa da sanki bir koalisyon kurulacağına dair bir hava oluşmuşsa da, 7 Haziran sonrasında ortaya çıkan tabloyla bir hükümet kurulmayacağı piyasalar tarafından satın alınmış durumda.
Son günlerde gündeme getirilen ve olası bir erken seçime alternatif olarak öne sürülen AK Parti CHP koalisyonun ekonomi konularında nasıl bir tablo çıkar?
AK Parti siyasi ve sosyal alanlarda olduğu gibi ekonomide de Yeni bir ekonomi hikâyesi" ile yola başlamalı ve bu hikâyede Türkiye ekonomisindeki tüm eksik parçalar olmalı.
Devamı
AK Parti iktidarında ekonomi ve sosyal alanda ortadan kaldırılan siyasi ve ekonomik vesayetler ile ekonominin yönü tamamen değişti.
Devamı
Türkiye'nin mevcut durumda ulusal kaynaklarıyla enerji talebini karşılayamadığı ve enerji ihtiyacının büyük bir kısmını ithal ettiği gerçeği hesaba katıldığında, partilerin enerji konusunda seçim sonrasında neyi planladıkları önemli.
SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Sadık Ünay, AK Parti ve CHP'nin seçim beyannamelerin ele aldı.
CHP'nin yıllarca makarna-kömür seçmeni diye aşağıladığı seçmeni sonunda görmesi önemli. Ancak daha dün hakir gördüğü bu kesimden oy isteyen CHP, ne kadar inandırıcı olur?
2002 yılında iktidara gelen AK Parti hükümeti dönemlerinde ise, yaklaşık 12 yıllık süre zarfında, toplumun tüm kesimlerine dokunan sosyal yardımlarda ciddi bir dönüşüm sağlanmıştır.
30 yılı aşkın bir süredir devam eden Kürt meselesinin Türkiye'ye yüklediği ağır siyasi ve sosyal maliyetinin yanısıra bir de ekonomik yükü olmuştur.
12 yıldır tek parti olarak hükümet olan, girdiği her seçimden oylarını artırarak çıkan AK Parti'nin başarısı, Syriza'nın bugün önerdiği seçim vaatlerini gerçekleştirmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Charlie Hebdo saldırısı sadece Avrupa'daki İslam düşmanlığını değil, bizdeki İslamofobiyi de gündeme getirdi.
Sosyal yardımların verilmesi, dağıtılması gerekliliği ve hak olduğu anlayışının, sosyal yardımları en sert biçimde eleştirenlerin bile kabul ettiği bir noktaya geldik.
G20 Dönem Başkanlığı, sadece Türkiye'nin geldiği noktayı göstermesi açısından değil, aynı zamanda Türkiye'nin hedeflediği yeri göstermesi bakımından da önemli.
10 Ağustos tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın adaylığı, toplumun çoğunluğu için ekonomik ve sosyal kazanımlarını devam ettirecek lideri seçme anlamı taşımaktadır.
Askeri vesayetin gerilemesine, özgürlükler alanının genişletilmesinden asırlık sorunlara çözüm aranmasına kadar birçok gelişme Türk demokrasisi eğrisinin yükseliş trendini ortaya koymakta.
Daha önce kendi iradesine vurulan darbeye ses çıkar(a)mayan seçmen, üst üste ve yoğun bir şekilde gelen, içten ve dıştan müdahalelere tarihinde ilk kez dik durabilen ve hiç taviz vermeyen bir tavır sergilemektedir. Bu nedenle, seçmen bahsedilen kazanımlarını kaybetmemek için AK Parti ile yoluna devam etmek isteyecektir.
Sanayi sektöründeki işgücü ihtiyacını ve işgücüne ilişkin diğer sorunları tespit etmeye yönelik hazırlanan "Türkiye'nin İnsan Kaynağının Belirlenmesi" başlıklı proje, sektördeki mevcut sorunların çözümüne katkı sağlayacak önemli bulgular ortaya koyuyor.