14 Aralık'ı Nasıl Okumalı?

Görünen o ki, paralel yapı ile mücadele kademeli işleyen bir süreç halinde gidiyor. Spesifik konularla ilgili davalar gündeme geliyor ve muhtemelen bunlar ana bir davaya dönüşecek.

Devamı
14 Aralık'ı Nasıl Okumalı
17 Aralık'tan 14 Aralık'a

17 Aralık'tan 14 Aralık'a

14 Aralık'ı paralel yapının ve iç-dış müttefiklerinin yaptığı gibi salt bir intikam operasyonu veya özgür basına yönelik bir saldırı olarak resmetmek halkın zekasına hakaret etmek olduğu gibi vahim suçlamaların da aydınlanmasını engellemektir.

Devamı

PEGİDA Almanya'da aşırı sağ söylemin ırkçılığına bir kılıf bulmuş ve bunun üzerinden kitlelere ulaşıyor.

Mesele Davutoğlu'nun ne söylediğini dinlemek ve anlamaya çalışmak değil. İnşa edilen kurgusal AK Parti ötekisini konumlandırma çabası.

Küresel sistem giriftleştikçe, sistemle uyumlu davranmayan aktörler çok farklı zorlayıcı araçlarla karşılaşmakta. Bu araçlarla başa çıkmanın yolu ne tamamıyla sistemin dışına çıkmak ne de sistemin salık verdiği adımları atmaktır.

Fahrettin Altun, sosyal medyadaki operasyonel hesaplar üzerinden psikolojik harp süreci yürütüldüğünün altını çizdi.

Algı Yönetimi ve Sosyal Medya

Fahrettin Altun, sosyal medyada gerçekliği yansıtmayan fotoğraflar üzerinden yapılan paylaşımlarla manipülasyon düzeninden asparagas düzenine geçildiği yorumunda bulundu.

Devamı
Algı Yönetimi ve Sosyal Medya
Sosyal Medya Toplumu Ne Kadar Yansıtır

Sosyal Medya Toplumu Ne Kadar Yansıtır?

Fahrettin Altun, dijital medyaya erişimin toplumsal olarak yeterli durumda olmadığından dolayı sosyal medyayı birebir toplumun temsilcisi olarak görmenin doğru olmadığını belirtti.

Devamı

Yusuf Özkır, algı yönetiminin sosyal medyanın yaygınlaşmasından çok önce Türkiye tarihinde örnekleri olduğuna dikkat çekti.

PEGİDA benzeri örgütler tarafından Avrupa'nın farklı ülkelerinde dillendirilen ‘İslam tehdidi' bir gerçeklik mi yoksa bir mit mi?

AK Parti Hükümetine muhalefet eden kesimler uzun bir süreden beri ve şimdilerde de Türkiye'de basın özgürlüğü olmadığı tezini işliyorlar.

Charlie Hebdo saldırısı sadece Avrupa'daki İslam düşmanlığını değil, bizdeki İslamofobiyi de gündeme getirdi.

“kadına yönelik şiddet” meselesinde Türkçe literatür bu açıdan oldukça fakir. Hatta niteliksiz. En basit istatistiklerde ve bunların ele alınıp yorumlanmasında sıkıntılar var.

Gazeteci Halime Kökçe, sosyal medya-geleneksel medya ilişkisini, sosyal medyanın manipülasyona müsait yapısını ve toplumsal hareketlere etkisini değerlendirdi.

Hicks'in komşusu üç Müslümanı öldürmesinin temel motivasyonu, içsel nedeni, itici psikolojik gücü “Müslümana duyulan nefret”.

Türkiye küresel bir güç olsaydı ve ABD'deki cinayetlerin ertesinde Türkiye'de çok satan beş gazete ve çok izlenen televizyonlar yükselen radikal ateist terörden bahseden manşetler atarak yayınlar yapsaydı nasıl bir atmosfer oluşurdu?

Analiz, son yıllarda Batı medyasındaki Türkiye temsilini inceleyerek, medyatik temsili ve bunun gerçekliğini tartışmaya açıyor.

Kadına şiddet konusunu değerlendiren SETA Toplum ve Kültür Araştırmacısı İpek Coşkun, “Ortak aklı kaybetmek beraberinde şiddeti, istismarı, duyarsızlığı getirmektedir.” tespitinde bulundu.

Demirtaş'ın üzerinde, seçime parti olarak girmenin barındırdığı risk, belirsizlikler ve kamuoyu anketlerinde desteğin hala istenilen seviyeye ulaşamamasının verdiği büyük bir baskı var.