Demokratikleşme veya İnsan Hakları Paketi

Bir haftadan beri Türkiye, 30 Eylül günü Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan Demokratikleşme Paketi'ni tartışıyor. Paket etrafında yapılan tartışmaların ana odağını ise, açıklanan paketin beklentileri ne ölçüde karşıladığı ve çözüm sürecine muhtemel etkileri oluşturuyor. Aslında açıklanmadan önce de, hazırlanan paketin, toplumun farklı kesimlerinin kimi sorunlarına kısmi çözümler getirecek bir paket olması bekleniyordu. Nitekim Başbakan Erdoğan da, konuşmasına başlarken, bu paketin Türkiye'yi ağırlıklarından kurtaracak bir son paket olmadığını belirterek, tüm taleplerin bir paketle karşılanmasının makul ve rasyonel olmadığını vurguluyor ve devamının geleceğini beyan ediyordu. Ancak tüm beklentileri karşılamıyor oluşu, paketin önemini de azaltmıyor. Çünkü birden çok özgürlük alanına ilişkin düzenlemeler öngören bu paketi, aynı zamanda, bir “insan hakları paketi” olarak tanımlamak da mümkün. Demokratikleşme ve insan hakları ise, dinamik kavramlardır ve gelişen koşullar veya ortaya çıkan yeni sorunlar karşısında, yeni taleplerle sürekli yeni düzenlemeler yapmayı gerektirirler. O yüzden de, hiçbir paketin tüm talep ve beklentileri karşılaması düşünülemez ve beklenmemeli.

Devamı
Demokratikleşme veya İnsan Hakları Paketi

Demokratikleşme Paketi Çözüm Sürecini Nasıl Etkileyecek?

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, Kürt siyasi aktörleri açısından çözüm sürecinin kaderinin Demokratikleşme Paketi'ne bağlı olmadığını dile getirdi.

Devamı

Başbakan Erdoğan'ın Kosova ziyareti, Kosova'da 3 Kasım tarihinde gerçekleşecek kritik yerel seçimlerin hemen öncesine denk gelmesi ayrı bir önem taşıyor.

Vietnam Savaşı hayalet ise Suriye konusunda kafa yoran Obama yönetimi için Irak savaşı bir cadılar bayramı etkisi yaratıyordu. Zira herkes bu savaşa nasıl gidildiğini en canlı haliyle hatırlıyordu.

Herhangi bir idealin en iyi testi, elbette ki pratik yani uygulama. Böhm'ün de vurguladığı gibi, modern eğitimcilerde ideal ile pratik arasında tutarsızlık var.

Çocukların okuduklarında sürekli Batılı figürlere maruz kalması, yayınları hazırlayanların önemli ölçüde Batılı kültürle yetişmeleri ve bilimi ve sanatı Batılı bir şey olarak görmeleriyle ilgili.

Serbest Gazeteciler Ne Kadar Serbest?

Yabancı serbest gazetecilerin Türkiye'yi bir cenah üzerinden anlamaya çalışmaları Türkiye hakkındaki cehaletle birleşince, karşımıza gazetecilik ve aktivizm arasına sıkışmış siyasi bildiriler çıkıyor.

Devamı
Serbest Gazeteciler Ne Kadar Serbest
Suudi Arabistan ve BM Güvenlik Konseyi

Suudi Arabistan ve BM Güvenlik Konseyi

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 18 Ekim'de 1 Ocak itibariyle üyelik süreleri sona erecek Azerbaycan, Guatemala, Fas, Pakistan ve Togo'nun yerine görev yapacak 5 ülke için oylamaya gitti ve oylama sonucunda Nijerya, Çad, Suudi Arabistan, Litvanya ve Şili BM Güvenlik Konseyi'nin iki yıllık geçici üyeliğine seçildi. Fakat BM tarihinde bir ilk yaşandı ve Suudi Arabistan, barış ve istikrarı sağlamada yetersiz kaldığı eleştirisiyle BMGK üyeliğini (henüz resmi bir adım atılmasa da) reddetti. Suudi Arabistan'ın, tarihinde ilk kez elde ettiği ve BM'nin yaptırım gücüne sahip tek siyasi organı olan Güvenlik Konseyi geçici üyeliğini neden reddettiği ise çelişkili cevaplar içeriyor.

Devamı

AK Parti siyaset yapımında daha da yalnızlaşabilir. Tedrici demokratikleşme yükünü tek başına taşımaya devam ettikçe, AK Parti'nin siyasi hegemonyasını sürdürmemesi için bir sebep bulunmuyor.

Üst Düzey İşbirliği Konseyi,Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri hep söylenen çok boyutlu ortaklık seviyesine yükseltmek için çok faydalı bir platform görevi görüyor.

Dershanelerin bir kısmı özel okul ve açık liseye dönüşür ve geriye kalanların bir kısmı da ücretsiz telafi eğitimi sağlayan kurslar verirse; o zaman artık paralel eğitim yerine telafi eğitiminden bahsederiz. Böylece, yoksullara daha çok fırsat eşitliği sağlanır.

Son günlerde SETA'yı toplumun bir kesiminin hedefi haline getirmeyi amaçlayan haber ve yorumların iyi niyetle bağdaşmadığı ortadadır.

Küresel ticaret ve finans akışlarına açık kalarak büyüme ve kalkınma hedeflerini gerçekleştirmeye odaklanan serbest piyasa ekonomilerinde güçlü gelecek vizyonunu inşa eden iki kurucu kavram, “istikrar” ve “öngörülebilirlik”tir.

Türkiye'de Gülen Grubu'nun sistematik olarak dillendirdiği Erdoğan-El-Kaide ilişkisi iftirasını, Afganistan'daki ABD zihniyetinden veya Suriye'deki Baas zihniyetinden ayırmak mümkün değil.

Bir toplumsal hareketin başına gelebilecek en büyük bela, onun esasında bünyesinde "milis güçler barındırdığı" yahut "gizli bir yapılanma" ile işbirliği yaptığı intibaıdır.

Bu operasyonun Gülen Hareketi için en büyük maliyeti “devlet içinde paralel yapı” olduklarına yönelik yaygın bir kanaatin, tüm toplumsal gruplarda oluşmasıdır.

SETA Dış Politika Araştırma Asistanı Can Acun, Mısır'da 14-15 Ocak tarihlerinde yapılan referandumda yüzde 38'lik katılımla oylanan yeni Anayasa'ya dair değerlendirmelerde bulundu.

Gezi ve 17 Aralık sürecinde amaç nedir? Bu girişimleri bertaraf etmenin yolu nedir? 17 Aralık sürecinin maliyeti ne olmuştur?

SETA Ankara Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, Suriye muhalefetinin Cenevre'de İran'ın bulunduğu ve savaş suçlarının söz konusu olduğu bir masada İran ile aynı karede yer almak istemediklerini belirtti.

SETA Ankara Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, Suriye'de Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen rapor ve fotoğrafların en büyük etkisinin Cenevre 2 görüşmelerine katılım üzerinden görüleceğini belirtti.

SETA Ankara Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, Suriye'de yaşanan iç savaşta gerçekleşen işkenceni fotoğraflarının Cenevre 2 görüşmelerinde sorunun çözümü için ciddi bir fırsat oluşturduğunu ve fotoğraflar ekseninde görüşmenin içeriğinin değiştirilmesi gerektiğini belirtti.