Muhalefet Mültecilere Yöneltilen Nefret Kampanyasının Öncülüğüne Soyundu

Batı dünyasında ırkçılık ve faşizimden beslenen populist siyaset son dönemde yükselişe geçmiş durumda.

Devamı
Muhalefet Mültecilere Yöneltilen Nefret Kampanyasının Öncülüğüne Soyundu
27 Mayıs tan 24 Haziran a

27 Mayıs’tan 24 Haziran’a

27 Mayıs Darbesi'nin yıldönümünden geçiyoruz. Türkiye'nin askeri darbeler serisinin ilk halkasını, bu kötü alışkanlığı oluşturan uğursuz hadise, yıllar önce bu günlerde yaşandı.

Devamı

CHP'de milletvekili aday listelerinin açıklanmasının ardından başlayan tartışmalar devam ediyor.

Dört benzemezin aralarındaki çıkar birlikteliğinin merkezinde Erdoğan karşıtlığı olduğu kesin. Fakat bu bir vaat değil. Bir program değil. Öfke üzerine kurgulanmış bir senaryo. Yıkımı öneriyor. Birlikte neyi yapacaklarına dair tek bir ortak önerileri yok. Mesela FETÖ ile nasıl mücadele edilecek ve bu mücadele esnasında Batılı ülkeler mevcut tutumlarında ısrar ederlerse ne yapacakları konusunda bir öneri yok.

Trump ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıdı. Üstelik bütün Müslümanların hassasiyetini hiçe sayarak Ramazan ayının başında yaptı bunu. Dahası büyükelçiliğin açılış tarihi aynı zamanda Nekbe'nin yıl dönümü. Yani Filistinlilerin "büyük felaket" olarak nitelendirdikleri İsrail'in kuruluşunun yıl dönümünde.

Silahsız Filistin halkının gösterilerine İsrail bombalarla, savaş uçaklarıyla cevap veriyor.

24 Haziran: "Eski Türkiye"den "Yeni Türkiye"ye Geçişin Seçimi

24 Haziran seçimleri, ‘Eski Türkiye’ ile ‘Yeni Türkiye’ arasındaki iktidar mücadelesinin oylanacağı, Türkiye tarihinin en politik seçimleridir. Değişimin aktörü konumundaki Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakı’na/AK Parti’ye verilecek oylar milletin kendisine vereceği oylardır. Bu oylar, millet iradesine dayalı bir siyasi düzenin inşasının ve bağımsızlık mücadelesinin devamına sunulacak destek niteliğindedir.

Devamı
24 Haziran quot Eski Türkiye quot den quot Yeni Türkiye
Sanal Sandık

Sanal Sandık

Eski sistemi arzu edenler bu seçimi eskiye dönmenin son bir şansı gibi görüyor.

Devamı

24 Haziran seçimlerine giderken, muhalefet grupları ve partileri, FETÖ konusunda 17-25 Aralık yargı darbesi sonrası izledikleri siyasetin bir benzerini tekrarlıyorlar.

SETA Medya ve Toplum Araştırmacısı Ali Aslan Twitter’da yürütülen “tamam” kampanyası hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ataman, ABD Başkanı Trump'ın İran ile nükleer anlaşmadan çekilmesine yönelik açıklamasının kendi kendini ispat etme çabası içerdiğini söyledi.

Cumhur karşıtı ittifak salı akşamı sosyal medyada bir kampanya başlattı. Bu kampanya Cumhur karşıtı ittifakın içine düştüğü acınası hali apaçık ortaya koyuyor.

Kılıçdaroğlu niçin aday olmuyorsa, İnce de aynı gerekçeyle aday oluyor.

Bahçeli'nin açıklamasıyla erken seçim gündeme geleli tamı tamına üç hafta oluyor. Gelinen noktada Erdoğan karşıtı partilere bakalım, ne durumdular...

Seçim sürecine girince taraflar da netleşmeye başladı.

Muhalefet için en doğru yol Cumhurbaşkanlığı sistemini kabullenmek ve Cumhur İttifakı’nın karşısına toplumun değerlerine saygılı ve farklı toplumsal kesimlerin taleplerini merkeze alan sol bir adayla çıkmaktır. Cumhur İttifakı’nın gerçek anlamda alternatifi ancak yerli-milli sol bir aday olabilir.

Geçtiğimiz pazar günü Türk siyasi hayatı açısından örneğine az rastlanan ancak gelecekte çok da hoş olmayan hatırlarla zihinlerde yer bulacak olan bir gelişmeye hep birlikte şahitlik ettik.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin seçimlerin ertelenmesine yönelik yaptığı çağrı...

Miş: CHP 16 Nisan’dan hemen sonra tüm muhalif partileri ziyaret etti, ikinci tura başladı. Sürekli “biz hazırız, erken seçime gidelim” diyordu. Ama yüzde 49’u yanlış okudular. Diğer partiler ise taktik hata yaptılar

ABD-İngiltere-Fransa koalisyon saldırısının çerçevesinin son derece net çizilerek sadece kimyasal programa karşı gerçekleştirilmesi uluslararası normların kollanması konusunda sınırlı bir iş birliğine işaret ediyor. Ancak bu iş birliğinin uluslararası normların korunması yönünde kapsamlı bir çabaya dönüşmesi zor görünüyor.

Başlarda özgürlüklerin genişletilmesi bağlamında değerlendirilen sanal mecralara yönelik aşırı iyimser tutumların yerini korku ve endişeye bıraktığı görülmektedir. Ulus devletler Facebook ve Twitter gibi küresel şirketleri kendi egemenliklerini tehdit edici aktörler olarak değerlendirmekte ve bu yönde önlemler almaktadır.