Kriter'in Eylül Sayısı Çıktı: İsrail Batı'yı Esir Aldı | Soykırım Devam Ediyor

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 93. sayısı raflarda yerini aldı.

Devamı
Kriter'in Eylül Sayısı Çıktı İsrail Batı'yı Esir Aldı Soykırım Devam
İngiltere Ayaklanmaları Aşırı-Sağın Davranış Örüntüleri

İngiltere Ayaklanmaları: Aşırı-Sağın Davranış Örüntüleri

Temmuz ayının sonunda İngiltere'de üç kız çocuğu vahşi şekilde bıçaklanarak öldürüldü. Saldırının sorumlusu Ruanda kökenli, İngiltere doğumlu bir Hristiyandı, ama sosyal medyadaki aşırı-sağcı kanaat önderleri saldırganın Müslüman bir göçmen olduğu bilgisini yaydı. Böylelikle İngiltere'nin farklı şehirlerinde Müslümanlara ve göçmenlere yönelik yağma, linç ve şiddet eylemleri başladı.

Devamı

"Big tech" yani büyük teknoloji şirketleri, devletlerin egemenlik alanlarını kabul etmek istemiyorlar. Sadece Türkiye'de değil, en gelişmiş ülkeler bile bu şirketlerin ulusal hukuka uymadıklarından şikâyetçiler.

Meta'nın Tahran'da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'yi anmak isteyen kullanıcıların paylaşımlarını engellemesi gözleri bir kez daha sosyal medyadaki Filistin sansürüne çevirdi. Meta'nın sahibi olduğu Instagram'ın Malezya Başbakanı Enver İbrahim'in Heniyye ile görüşmesine dair paylaşımını kaldırması ve Facebook'un Diyanet İşleri Başkanlığı hesabının canlı yayınladığı "gıyabi cenaze namazı" videosunu kaldırıp hesaba yayın yasağı getirmesi şikayetler arasında öne çıkıyor. Esasen Filistin konusundaki Batı kaynaklı susturma ve yok sayma politikası yalnızca sosyal medyada yaşanmadı. Akademiden siyasete, basından spora pek çok alanda otoritelerin ciddi baskıları söz konusu. Pek çok irade açıklaması kolayca antisemitizm suçlamasıyla karşılaşabiliyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 92. sayısı raflarda yerini aldı.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 91. sayısı raflarda yerini aldı.

Ulusal Güvenlikle Özgürlükler Arasında TikTok Yasağı

Amerikan Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi, son zamanlarda eşine az rastlanır bir uzlaşıyla ve 352’ye 65 gibi ezici bir çoğunlukla TikTok yasağıyla sonuçlanacak bir yasayı jet hızıyla kabul etti. Yasaya göre TikTok’un sahibi olan Çin firması ByteDance, altı ay içinde sosyal medya platformunu Amerikan yönetiminin onaylayacağı bir firmaya satmadığı takdirde TikTok Amerika’da yasaklanacak. Amerika’da 170 milyon hesaba ve 100 milyonun üzerinde aktif kullanıcıya sahip olan TikTok’a verilen bu ültimatom, özellikle genç kullanıcılardan büyük tepki çekti. Başkanlık seçimlerine giderken dezenformasyon ve seçime yabancı müdahale kaygıları meşru görülebilir ancak yasanın bu kadar hızlı geçmesinde Gazze’de yaşananların TikTok üzerinden yayılmasının da etkisi olduğu açık. Ulusal güvenlikle ifade hürriyeti arasında makul bir denge kurmanın zorluğuna işaret eden TikTok yasağı, Amerika’nın Çin’le ekonomik ve teknolojik mücadelesinde serbest piyasa kurallarını ve bireysel özgürlükleri yeniden düşünmek zorunda kaldığını gösteriyor.

Devamı
Ulusal Güvenlikle Özgürlükler Arasında TikTok Yasağı
Teknolojik Güç Kamusal Alan ve Musk ın Twitter Macerası

Teknolojik Güç, Kamusal Alan ve Musk’ın Twitter Macerası

Twitter’ı X adı altında yeniden markalaştırma adımı, Elon Musk’ın sosyal medya platformunu satın aldığından beri aldığı radikal kararlara bir yenisini ekledi. Twitter’ın kamu tartışmalarının en ciddi düzeyde gerçekleştiği platform olması itibariyle diğer sosyal medya platformlarından daha ayrı bir yeri var. Özellikle haberlerin en hızlı yayıldığı ve yorumlandığı mecra haline gelen Twitter, birçok özel ve kamu kurumunun da vatandaşlarla etkileşiminin kilit aracı haline geldi. Platformun fiili olarak bir kamu hizmeti işlevi görmeye başladığını savunanlar, elektrik, su ve gaz gibi temel hizmetlerle benzer şekilde kanuni düzenlemelere tabi olması gerektiğini tartışmaya başlamışlardı. Twitter’ın günlük hayatın bu kadar önemli bir parçası haline gelmesi, teknoloji firmalarının hayatın her alanını kuşatmaya başlayan gücünün kullanımı konusunda kritik soru işaretleri yarattı.

Devamı

Devletlerin bu alanlara düzenleyici ve ön alıcı biçimde yaklaşması bir gereklilik.

Türkiye bugüne kadar pek çok kereler farklı bölgelere farklı görev tanımlarıyla asker göndermiştir. İlk olarak 1950'de BM şemsiyesi altında Güney Kore'ye muharip unsurlar gönderen Türkiye o günden bugüne Bosna Hersek'ten Afganistan'a, Somali'den Katar'a kadar geniş bir coğrafyada askerlerini konuşlandırmıştır.