İnfografik: Almanya ve Fransa'nın karşılaştırmalı Sosyal Medya Yasaları

Almanya ve Fransa'nın karşılaştırmalı Sosyal Medya Yasaları

Devamı
İnfografik Almanya ve Fransa'nın karşılaştırmalı Sosyal Medya Yasaları
Basın Özgürlüğünün Sınırları ve Basın İlan Kanunu

Basın Özgürlüğünün Sınırları ve Basın İlan Kanunu

Basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğünün özel bir türü olmakla birlikte günümüzde ayrı bir özgürlük kategorisi olarak tanımlanmakta ve hukuk tarafından güvence altına alınmaktadır.

Devamı

Gün geçmiyor ki sosyal medyadaki güvenlik kaygılarını haklı çıkartan bir gelişme yaşanmasın. Son hadise Twitter'da yaşandı. Aralarında Elon Musk, Bill Gates, Barrack Obama gibi birçok tanınmış kişinin hesabı hacklendi, bu hesaplardan sahiplerinin bilgisi dışında paylaşımlar yapıldı.

Güney Kafkasya'da gerginlik yeniden tırmandı. Ermenistan, Azerbaycan mevzilerine saldırdı, Bakü ordusu karşılık verdi ve çatışma çıktı. Uzmanlara göre Erivan, dikkatleri hukuka aykırı adımlarından dağıtmaya çalışıyor. Son çatışma da provokasyon.

Koronavirüs ABD-Çin arasındaki ticaret savaşını alevlendirdi. ABD, teknoloji ve sosyal medya cephelerine yoğunlaştı. Çin ise meseleyi basit bir ticaret savaşından çok ‘soğuk savaş’ olarak görüyor

Bu analiz İngiltere’nin koronavirüse dair kendi içerisindeki bilgi kirliliği kaynaklarını, İngiliz hükümetinin bu alandaki mücadelesini, ülkede dijital medyanın denetlenmesi ve düzenlenmesine yönelik tartışmaları ve bazı İngiliz medya kuruluşlarının Türkiye aleyhinde yürüttükleri dezenformasyon faaliyetlerini irdelemektedir.

Kriter’in Temmuz-Ağustos Sayısı Çıktı: Zincirler Kırıldı, Ayasofya Camii Artık Özgür

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 48. sayısı çıktı.

Devamı
Kriter in Temmuz-Ağustos Sayısı Çıktı Zincirler Kırıldı Ayasofya Camii Artık
Z Kuşağı Mitler ve Gerçekler

Z Kuşağı… Mitler ve Gerçekler

Türkiye'de kamuoyunun son günlerde en çok üzerinde durduğu konulardan biri "Z kuşağı" meselesidir. Ancak konuyla ilgili yazılıp çizilenlere bakıldığında, gençlerden değil de alelade bir ürün ya da maddeden bahsediliyormuş gibi bir yaklaşımın hakim olduğu dikkat çekmektedir. Konuya ilişkin bu tür "aşırı" genellemeci yaklaşımlar ve "Bunlar…" ile başlayan cümlelerin birbiri ardına gençliğin üzerine boca edilmesi meselenin odağının kaybolmasına ve yanlış yorumlanmasına neden olmaktadır.

Devamı

Türkiye'de özgürlüklerin sınırlandırılması olarak yorumlanan ve Kemalist dönemin otoriter politikaları ile karşılaştırılan bu regülasyon girişimlerine yönelik eleştiriler, mevcut dünya reel-politiğini dikkate almamakta ve gelişen dünyanın dinamiklerine ayak uyduramamaktadır.

Sosyal medya düzenlemesi devletlerin egemenliğinin gereğidir. Birçok site internetin sağladığı ulaşım imkanları ve özgürlük dilinin arkasına saklanarak devletin koyduğu kanunları tanımamakta, mahkeme kararlarını yerine getirmemekte ve vergi vermekten kaçınmaktadır. Bütün bunlara karşılık, sosyal medyanın sınırsız ve hukuk dışı bir özgürlük alanı olmadığını belirtmek gerekir.

Bu analizde ABD’nin DSÖ’ye verdiği tepkinin kısaca iç ve dış politikadaki yansımalarına değinilerek DSÖ’ye yöneltilen eleştiriler açıklanmaktadır.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) kadın cinayetlerinin medyaya yansıma şekillerini inceleyen 'Türk Medyasında Kadın Cinayetleri' raporu yayımladı.

Erdoğan karşıtlığına bağımlılık, her versiyonuyla, muhalefetin siyaset üretebilme imkanının tüketen bir kara delik durumunda.

Bu rapor kadın cinayetlerini haberleştirirken medya organlarının hangi kriterlere göre yayın dili geliştirmesi gerektiğini tartışmak amacıyla hazırlanmıştır. Rapor uluslararası literatürü baz alarak toplumun meseleye en doğru ve sağlıklı şekilde yaklaşmasını sağlayacak haber diline dair çeşitli kriter önerileri sunmaktadır.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, sosyal medyada son zamanlarda artışa geçen organize hakaretler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, sosyal medya platformları üzerinden yürütülen hakaret kampanyaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Güncel parti siyasetinin gündeminde sosyal medya düzenlemesi, Ayasofya, çoklu baro teklifi, İstanbul Sözleşmesi, LGBT, Z kuşağı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin temel belediyecilik hizmetlerindeki gerilemesi gibi konular var.

Sosyal medyanın algılanış ve algılatılış biçiminde bir sorun var. Bu mecradaki özgürlüklerin sınırsız olması gerektiği gibi bir ima sürekli yapılıyor. Halbuki ister sosyal medyada olsun ister sokakta kimsenin kimseye küfür etme gibi bir hakkı olamaz. Örgütlenerek insanlara yönelik itibar suikastları yapılamaz. Tehdit edilemez. Ülkenin ulusal güvenliğini ilgilendiren meselelerde ülkeye operasyon yapılamaz.

Türkiye gibi küresel iletişim akışı ile entegre ülkelerin bir taraftan ilgili şirketlerin çifte standardıyla uğraşırken diğer taraftan küresel enformasyon akışı ile bağlantılı kalma durumları devam edecektir.

Muhalefetin 'sosyal medyama dokunma' veya 'özgürlükler kısıtlanıyor' tavrı sorunu çözmediği gibi tüm dünyanın gündemindeki bir meseleyi de ötelemek demek. Evet, tam da "bizim ailemizin başına gelenler 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başına gelebilir" bilinciyle sosyal medya mecralarıyla ilgili yasal düzenleme yapılmalı. Bu platformlarının Türkiye'de ofis açma zorunluluğu getirilerek vergi vermeleri sağlanmalı. Sahte hesapların önüne geçilmeli. Bu şirketler, suç içeren paylaşımlar hakkında Türk yargısına hızlıca bilgi vermeli. Bunlara uymayan şirketler de tıpkı Fransa, Almaya ve İtalya'da olduğu gibi cezalandırılmalı. Regülasyon bu mecraları kapatma anlamına gelmiyor.