2018 yılı sona ererken Türk dış politikasının bir bilançosu..
Devamı
Trump yönetiminin, Ortadoğu'nun askeri bakımdan ağır sıklet aktörlerini bir tarafa bırakarak Suudi Arabistan ve BAE üzerinden bölgeyi şekillendirme çabası daha fazla kaos ve istikrarsızlık getirecek.
Devamı
Başkan Erdoğan BM'nin yapısal reformdan geçerek asli vazifesi olan dünya barışı ve insan haklarını koruma sorumluluğunu daha etkili bir şekilde yerine getirmesi çağrısını yineledi.
Son iki üç yılın tortuları aşılabilirse Ankara-Berlin arasında yeni bir "stratejik ortaklık" şekillenebilir. Bunun temel sebebi aslında ABD Başkanı Trump ve Erdoğan'ın peş peşe yaptığı BM Genel Kurul konuşmalarında bulunabilir. Sundukları "uluslararası sistemin geleceği" vizyonlarındaki farktan anlaşılabilir.
SETA DC ve MÜSİAD ABD'nin New York'ta ortaklaşa düzenlediği panelde konuşan Emine Erdoğan, mülteciler, insani yardım ve Türkiye örneği konularında değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dışarıdan dövizle aldığımız her ürünün daha iyisini üretip dışarı satacağız. Amerika'nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız." dedi.
24 Haziran seçimleri geride kaldı. Sonuçlar Türkiye ve İslam coğrafyasında coşkuyla kutlandı.
Devamı
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Afrika Boynuzu bölgesindeki ülkelerle yaşadığı gerginliklerin arkasında birkaç temel neden olduğu söylenebilir. Bunlardan ilki BAE’nin bu ülkelerin ulusal meşruiyetlerine önem vermemesidir. İkinci neden bu ülkelerin özellikle Türkiye, Rusya ve Çin gibi ülkelerle daha yakın ilişkiler geliştirmeye başlamasıdır.
Devamı
Yoğun ekonomik ve kültürel ilişkilere sahip olan Türkiye ile Almanya arasında gerginliği uzun süre devam ettirmenin iki taraf açısından da rasyonel hiçbir yanı yoktur. İki ülke de sürekli gerginlik hâlinden zarar görürler.
Trump’ın başkan olmasının üzerinden sadece bir yıl geçti. Ama süper güç, tek kutuplu dünyanın lideri olarak anıla gelen ABD’nin yaldızları yavaş yavaş dökülmeye başladı. Ekonomiden diplomasiye, siyasete ülke en sancılı dönemini yaşıyor. Artık koca ülkenin derin yalnızlığı konuşuluyor. Ortadoğu siyaseti iflas eden ABD’nin içinde bulunduğu kriz..
Son birkaç senedir ABD’nin Türkiye’ye yönelik türlü operasyonlarına rağmen Türkiye ilişkideki ‘sorunlu ebeveyn’ rolünü oynuyor.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran'ın "2018’de Türkiye'nin Dış Politikasına Bakış" dosyasına verdiği röportaj:
Süper güç, gücün her unsurunda kendi kendine yetebilen ve küresel operasyonlar yapabilen aktör demektir..
Ortaya koyulan çabanın, Suud’un dönüşmesi veya İran’la mücadeleyi aştığı ve bölgeyi topyekûn şekillendirme amacını taşıdığı aşikar. Zira Kuveyt ve Fas’ın arabuluculuk çabaları örselenip kutuplaşmanın derinleşmesi tercih edildi.
Batılılar Türkiye ile geçmişte kurdukları asimetrik ilişkiyi sürdürmek istiyorlar. Türkiye'nin kendileriyle göz hizasında bir ilişki kurmasına tahammül edemiyorlar.
Erdoğan'ın Batı ile ilişkileri başta olmak üzere tercih ettiği politikalar ve görevlendirmeler doğrudan "tartışılıyor." Ve aslında davadan Erdoğan eliyle bir sapma olduğu öne sürülüyor.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş Myanmar’da Arakanlı müslümanlara yapılan katliamların uluslararası boyutu üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Ortadoğu’da bundan sonra paralı milislerin operasyonlarını, darbe girişimlerini, katliamlarını ve savaş suçlarını daha fazla göreceğiz.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş insani yardımların Türk dış politikasındaki etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Son dönemde bölgesel siyasette daha etkin bir aktör olma hedefindeki BAE, bu çerçevede hem Ortadoğu hem de Afrika Boynuzu'nda önemli stratejik hamleler atmıştır.