Türkiye’nin Afrika’daki Başarı Hikâyesi: Somali

Türkiye'nin 2011'den günümüze Somali ile kurduğu ilişki, Afrika kıtasında yer alan diğer ülkeler için model niteliğinde. Ancak Türkiye'nin Somali ile bağları elbette 2011'de oluşmadı. Bağlar çok daha eskilere, beş yüzyıl öncesinde bölgeyi Portekizlilerden koruyan Osmanlı donanmasının varlığını göstermesine kadar dayanıyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin Somali ile imzaladığı "Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması", Afrika Boynuzu siyaseti açısından önemli bir dönüm noktası teşkil ediyor. Ancak burada kastettiğim süreç sadece Somali'nin güvenliğini sağlamaya yönelik olan durumu içermiyor. Türkiye ile Somali'nin birlikte yürüdükleri stratejik yolda imzalanan Anlaşma, bölgesel güvenliğe karşı kritik katkılar ve bölgede varlık gösteren tüm aktörlere karşı önemli mesajları barındırıyor.

Devamı
Türkiye nin Afrika daki Başarı Hikà yesi Somali
Nijer'den Şimdi de ABD'ye Veto Afrika'da Güç Boşluğunu Kim Dolduracak

Nijer'den Şimdi de ABD'ye Veto: Afrika'da Güç Boşluğunu Kim Dolduracak?

Nijer ve ABD arasındaki anlaşmanın "hızlı bir şekilde yürürlükten kaldırılması kararı" ABD’nin Sahel’deki varlığının ve operasyonlarının risk altında olduğunu gösteriyor.

Devamı

Somali’de bir buçuk yıl boyunca krize neden olan ve geciken cumhurbaşkanı seçiminin Afrika Boynuzu ve ülke bazında oluşturacağı etkiler nelerdir? Cumhurbaşkanı seçiminin bölgesel ve küresel olarak ne tür değişimlere neden olması beklenmektedir? Seçimin Türkiye-Somali ilişkilerine muhtemel etkileri neler olacaktır?

Türkiye-Afrika ilişkilerini daha iyi kavrayabilmek için uzmanlardan eğitim, ekonomi, diplomasi ve savunma gibi konunun farklı boyutlarını değerlendirmelerini ve ayrıca şu an gerçekleşmekte olan III. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nin önemine değinmelerini istedik.

Emine Erdoğan, Afrika'nın zengin potansiyeliyle, geçmiş kara günleri aşacağına ve bu yüzyılın en büyük güçlerinden biri olacağına inandığını dile getirdi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 63. sayısı çıktı.

Batı ile Kim Çetin Müzakere Yapabilir

Batı ile Kim ‘Çetin Müzakere’ Yapabilir?

Uluslararası sistem bir süredir büyük güçlerin hem rekabet hem de işbirliği yaptığı yeni bir dönemin içinde. Bu sebeple Türkiye, Batı başkentleri ile hep 'çetin müzakere' yürütmekte ve yakın gelecekte de bu durum değişmeyecek.

Devamı

Türkiye artık tek bir parametre üzerinden değerlendirilebilecek bir devlet değildir. Bölgesinde belirleyici bir devlet olarak küresel siyasi gelişmelerdeki etkisini artırmaya çalışan aktördür.

Medyada nefret söylemi Türkiye'nin en temel problemleri arasında yer alıyor. Sadece son bir hafta içinde kamuoyuna yansıyan içerikler bile durumun ne kadar vahim olduğunu anlatmaya yeter.

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, Somali'de Türk yol yapım firmasına yönelik terör saldırısını ve Türkiye'nin bölgedeki durumunu değerlendirdi.

Afrika ülkeleri için Türkiye’nin bölgeye yaptığı yatırım ve yardımlar, Batılı ülkelerin aksine, iki tarafın da çıkarlarına hizmet etme maksadı taşıyor. Türkiye bu yönüyle, sömürgeci geçmişe sahip Batılı ülkelerden farklılaşmaktadır.

Uzmanlar, ABD Başkanı Trump'ın kasım ayından önce Suudi Arabistan’ı İsrail ile normalleşmeye ikna etmeye çalışacağını, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın ise tahta çıkması karşılığında ABD ile pazarlık yapabileceğini belirtti.

Kapasite inşası etkin ve bağımsız bir dış politika vizyonuyla buluştuğunda Türkiye giderek risklerden korkan değil fırsatların peşinden giden, en temelde ise ulusal çıkarlarından taviz vermeyen bir ülke haline gelmekte.

19. yılını kutlayan AK Parti'nin Türkiye'nin dış ve güvenlik siyasetinde geride kalan tecrübesinin muhasebesini yaparak 100. yılda Türkiye'yi bölgesinde 'büyük strateji'ye sahip bir aktör haline dönüştürme sorumluluğu bulunmaktadır.

Türkiye, tepkisel ve tek-yanlı olmayan bir anlayışla çok-boyutlu, çok-taraflı, karşılıklı kazanç karşılıklı bağımlılık ilkelerine dayalı ve barış için savaşa da hazır halde olduğunu dost ve düşmana göstermiştir.

Sırtını İsrail lobisi ve dolayısıyla ABD’ye dayaması Abu Dabi yönetimini Libya’dan Somali ve Yemen’e, Mısır’dan Suriye ve Katar’a uzanan coğrafyada önemli bir aktör hâline getiriyor.

Cumhuriyetimizi 'güçlü bir milli devlet' olarak yeniden konumlandırmak için Ankara, Osmanlı geçmişi ile barışıyor; normalleşiyor. Etrafındaki bölgelerden gelen tarihi ve coğrafi yükün realitesi ile yüzleşiyor. Dışlayıcı etnik-kültürel milliyetçiliğe ya da küreselci-kozmopolit fırtınalara savrulmadan milli bir duruşu tahkim etmeye çabalıyor.