Fransız Araştırmacı Léonard Faytre Sarı Yelekliler Hareketini Yorumladı

Paris'teki 'Sarı Yelekliler'in gösterileri giderek şiddetleniyor. Fransız polisinin göstericilere karşı sert müdahelesi sonucu olaylar giderek büyümeye devam ediyor. SETA Avrupa Araştırmacısı Leonard Faytre, Fransa'dan bütün Avrupa'ya yayılan olayların arka planını yorumladı.

Devamı
Fransız Araştırmacı L onard Faytre Sarı Yelekliler Hareketini Yorumladı

Fransa içine doğru çökerken Almanya aşırı sağcılara teslim olma yolunda uygun adım gidiyor.

Siyasetin merkezine doğru taşınmakta olan bu yeni öfke dalgası tıpkı Macron'u iktidara taşıdığı gibi iktidardan da alaşağı edebilir. Bu dalgalanma diğer Batı başkentlerinde de yakından takip edilmekte..

Model olarak sundukları Macron, onları hayal karıklığına uğratmış durumda. Benzer bir hayal kırıklığını, Yunanistan’da Radikal Solun Güçbirliği Partisi’nin (Syriza) lideri Aleksis Çipras’ın iktidar pratikleri ile yaşamışlardı.

AB reformlarına liderlik eden bir lider olarak öne çıkma başarısı gösteremeyen Macron, sadece Berlin-Brüksel’in isteğiyle Fransız halkına yeni yükler getiren bir figüre dönüştü... Geçen yıl Macron balonunu şişiren aktörler, onu yüzüstü bırakarak çabuk bir şekilde bu balonun sönmesine yol açtılar..

Fransa ve Avrupa’nın Üç Krizi

Bütün bu resme baktığımızda Fransa'da ortaya çıkan gösterileri tüm Avrupa sathına yayılan çok daha derin bir krizin önemli bir semptomu olarak okumak daha doğru olacaktır.

Devamı
Fransa ve Avrupa nın Üç Krizi
Fransa Kamuoyu Gösterilerin Devam Etmesini İstiyor

Fransa Kamuoyu Gösterilerin Devam Etmesini İstiyor

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş Fransa’da yaşanan demokrasi krizi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Avrupa Araştırma Asistanı Léonard Faytre Fransa’daki “sarı yelekliler” hareketi hakkında değerlendirmede bulundu.

Gösterilerin Fransadaki etkisi hissedildikçe diğer ülkelere sıçraması. Sosyal bilimlerde bu duruma "difüzyon etkisi" deniliyor. Arap isyanlarında da benzer bir durumun yaşandığını da ayrıca hatırlatalım.

2008 ekonomik krizinden bu yana Fransa’dan ekonomi alanında yapısal reformlar yapılamıyor. Fransa, gün geçtikçe Almanya gibi ülkelerin gerisine düştüğü bir süreci yaşıyor.

Batı demokrasileri uzun süredir bir bunalıma doğru sürükleniyor. Merkez partiler eriyor. Sağ ve sol radikal siyasi yapılar güçleniyor. Bu eğilim, toptan ve derin bir krize kadar da devam edecek…

Sadece Avrupa değil. Benzerlerine dünyanın diğer coğrafyalarında da rastlıyoruz. Amerika'dan Hindistan'a, Brezilya'dan İngiltere'ye kadar çok sayıda ülkede ana akım siyaset kaybediyor. Yerine popülist ve tepkisel dil kullanan liderler seçiliyor.

Doğu Avrupa'da 'otoriterlik' rüzgârı zaten esiyordu. Şimdi Kıta Avrupa'sında merkez siyasetin çöküş süreci hızlanıyor. Fransa'nın krizini Britanya'nın Brexit tercihini yönetmekte zorlanmasıyla, İtalya'nın AB ile ilişkilerdeki sorunlarla, Almanya'da AfD'nin iktidar ortağı olacağının beklenmesiyle birlikte okumak gerekli.

Herhangi bir sendika veya siyasal parti tarafından organize edilmeyen Sarı Yelekliler'in protestoları sadece akaryakıt fiyatlarındaki artışa karşı değil ekonomik durgunluk, devlet yardımlarının azalması ve genel olarak Fransız elitine karşı düzenlenmektedir.

Sarı Yelekliler kimlerdir ve talepleri nelerdir? Sarı Yelekliler sosyolojik olarak hangi gruplardan oluşmaktadır? Sarı Yelekliler’in protestoları Fransa’daki siyasal kutuplaşmayı ne kadar yansıtmaktadır? Sarı Yelekliler’in protestolarını diğer protestolardan ayıran özellikler nelerdir? Sarı Yelekliler’in protestoları Fransız siyasetini nasıl etkileyecektir?

SETA Medya ve Toplum Araştırmacısı Ali Aslan yeni dünya düzeninde devletlerin birbirlerine karşı yaptığı manipülasyonlar hakkında değerlendirmede bulundu.

Görünüşe göre Avrupa 2008 ekonomik krizini kemer sıkma politikaları ile atlatmış olsa da, krizin faturasının Fransa, İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde orta ve dar gelirlilere ödetilmiş olmasının siyasi sonuçları Avrupa siyasetini yakın dönemde şekillendirecek.

İç konsolidasyona sahip bir lider olarak Erdoğan türbülansa giren uluslararası sistemde öncü bir siyaset yürütüyor.

İki liderin yaptığı açıklamalar, oldukça önemli konuların en üst düzeyde görüşüldüğünü gösteriyor. Terör meselesinden, mültecilere, ekonomik yatırımlardan, savunma sanayi alanındaki işbirliğine kadar geniş bir yelpazede.

Yemen Türkiye Büyükelçisi Abdullah Ali Fadhel Al Saadi: “Resmi hükümetin önünde izleyebileceği iki yol var. İlki barışçıl ve siyasi yol. Diğeriyse askeri yol. Husiler askeri olarak kaybettiklerini hissederlerse görüşme masasına dönecek, uzlaşı ve tavizlere yanaşacaklardır. Hudeyde’deki askeri operasyon da Husileri görüşmelere zorlamak ve artık donma noktasına gelen görüşmelerde bir yere varmak için önemli ve etkin bir adımdır.”