19. yüzyılda 750 bin Amerikalının ölümüyle sonlanan iç savaşı kölelik karşıtları kazansa da ırkçılık ortadan kaldırılamadı. 1960'lardaki sivil haklar mücadelesi kurumsal ayrımcılığı federal suç haline getirse de ırkçılık fiilen devam etti. Derinleşen gelir dağılımı sorunları yetmezmiş gibi polis şiddeti de sık sık siyahlar için gündelik hayatı çekilmez kıldı.
Devamı
Malcolm X’in 58 yıl önce söylediği bu sözler bugün de geçerliliğini koruyor. Beyaz çoğunluğun siyahi toplumun tecrübesini anlamayı reddettiğini, özneliğini kabul etmediğini, şikayetlerini görmezden ve feryadını duymazlıktan geldiğini görüyoruz.
Devamı
Amerika'da siyahilere yönelik polis şiddeti yeni değil. Sıkça karşılaşılan bir durum. Bunu protesto etmek için zaman zaman gösteriler de yapılır. Ancak bu kez ortalık birbirine girdi. Hızla bütün şehirlere yayılıyor. Korona salgını bile unutuldu. On binlerce insan sokaklarda. Gösteriler yağmaya ve şiddete dönüştü. Ölüm ve yaralanma haberleri artıyor. Başta polis merkezleri olmak üzere devlet binaları ateşe veriliyor.
ABD'de bir hafta içinde yaşananlar hem geleneksel medya hem de sosyal medya bağlamında yeni tartışmaların önünü açacak gibi görünüyor.
Uzun yılların birikimi sonucunda ortaya çıkan Irak’taki mevcut kaos, mevcut uluslararası ve yerel aktörlerin palyatif çözümleriyle ya da müzakere/çatışma döngüsüyle üstesinden gelinebileceği eşiği de çoktan aşmış durumda..
Seçime giden Cezayir’de siyasi atmosfer nasıl? Protestolar karşısında Cezayir ordusunun pozisyonu nedir? Seçimde kimler yarışıyor? Seçim neden boykot ediliyor? Dış aktörlerin seçim sürecindeki pozisyonları neler?
Türkiye’nin iki önemli komşusu yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği hükûmet karşıtı gösterilere sahne oldu. İran’da gösteriler şimdilik sona ermiş görünse de, Başbakan Adil Abdulmehdi’nin istifa etmesine ve meclisin seçim kararı almasına rağmen Irak’ta halkın isyanı devam ediyor.
Devamı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 41. sayısı çıktı.
Devamı
Gerek Lübnan’da gerekse Irak’ta süregelen gösteriler iç içe geçmiş üç mekanizmaya karşı yükselen bir itiraz dalgası olarak nitelendirilebilir; kötü yönetim, etnik/sekteryen siyasi mücadele ve bunun üzerinden yürümekte olan vekalet savaşları.
Genç bir nüfusa sahip Irak'ın imkanları ve içerisinde bulunduğu yapısal şartlar göz önüne alındığında göstericilerin taleplerinin gerçekleşmesi için uzun vadeli bir plana ihtiyaç olduğu aşikar.
Lübnan’da gösteriler nasıl başladı? Lübnan’daki siyasi aktörlerin bu süreçte tavırları ne oldu? Gösterilerin Lübnan siyasetine muhtemel etkileri neler olabilir? Gösteriler Ortadoğu denkleminde nasıl okunabilir? Gösterilerin seyri ne olabilir?
Merkel’in bir daha aday olmayacağını açıklaması, Brexit süreci ve Fransa’nın ümit vaadeden liderinin sarı yeleklilerin protestolarıyla imajının sarsılması Avrupa siyasetini derin bir belirsizliğe sürüklüyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 31. sayısı raflardaki yerini aldı.
Son dönemde Fransa'da sarı yeleklilerin eylemleriyle başlayan ve kısa sürede Belçika, Hollanda ve Macaristan gibi Avrupa ülkelerine yayılan gösterilerle ilgili uzmanlar, değerlendirmelerde bulundu.
Önümüzdeki süreç Avrupa’nın önüne iki seçenek koymaktadır: Ya büyük güç haline gelip tekrardan dış kaynakları içeri akıtacak konuma ulaşmak ya da ekonomik daralmanın oluşturduğu baskı ortamında toplumsal ayaklanmaların tırmanmasıyla çok daha karanlık bir istikrarsızlık sürecine yuvarlanmak.
Batı'da ekonomik büyümenin zor da olsa kafasını yukarıya kaldırdığı ve işsizliğin düşme eğiliminde olduğu doğru. Ama krize yol açan nedenlerin birçoğuna halen kalıcı çözümler bulunamadı.
AB, milli kimlikle kıyaslanacak bir sadakati üretebilir mi? Egemenliklerini kaybettiklerini düşünen Avrupa milletleri hızla milliyetçiliğe savruluyor. Avrupa kimliğinde birleştirmek ister mi? Orta sınıfların savrulduğu demokrasilerden ne tür rejimler doğar? Mayıs 2019'daki Avrupa parlamentosu seçimleri bu soruların cevaplarının ucunu gösterecek.
Ekonomik ve siyasi sorunlar artınca, toplumun bir kısmı radikal sağın ve solun söylemlerine tav oluyor. Bir kısmı da İspanya’nın Podemos’u, İtalya’nın Beş Yıldız Hareketi, ya da Macron’un Yürüyüş Hareketi gibi daha popülist yeni oluşumlara yöneliyor.