Türk-Alman İlişkilerinin Rasyonalitesi: NATO, Dostluk, Çıkarlar?

Merkel hükümetinin, kendisinden önceki Schröder hükümetinden farklı olarak, Türkiye ile eşit ortakların birbirine karşı saygı temeline dayalı dengeli bir ilişki kurmak yönünde hareket etmediği algısı giderek güçleniyor.

Devamı
Türk-Alman İlişkilerinin Rasyonalitesi NATO Dostluk Çıkarlar
Erdoğan'ın Siyasal Mirası

Erdoğan'ın Siyasal Mirası

Erdoğan iktidarı boyunca Türkiye'nin sosyo-politik gerçekliği değişmiş ve siyasal merkez yenilenmiştir. Devlet ve toplum arasındaki mekanik düzlem ve toplumu devlet anlayışının karşısında ikincil konuma yerleştiren, toplumu disipline eden baskıcı anlayış dönüşmüştür.

Devamı

2023 vizyonu kapsamında seçilmiş Cumhurbaşkanı ve yeni bir kabineyle yürütülecek politikaların başarılı olmasında ekonomi kurumlarının da sorumluluğu yüksektir.

12 Eylül (2010) referandumu ile 10 Ağustos (2014) Cumhurbaşkanlığı seçimleri arasındaki dört yıllık dönemin siyasal denklemi, “Yeni Türkiye'yi inşa” hedefi üzerinde yaşanan iktidar mücadelesiydi.

Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Kürt hareketinin geleneksel söyleminden epey farklılaşan bir söylemle ciddi bir oy artışı sağladı. Bu oy artışının hedeflendiği üzere, şimdilik Türk seçmenden öte batıda yaşayan Kürt seçmeni etkilediği görülüyor.

Bugün, Türkiye'de bir kesim, “entelektüelin yalnızlığı ve muhalifliği” üzerinden sözde “iktidar aydınları”na giydirme yarışında. Modern Türkiye'nin düşünce tarihi bu gel-gitlerle doludur.

Yeni Türkiye, Yeni AK Parti

AK Parti üstlendiği ilk misyonu yerine getirerek vesayetçi sistemi tasfiye etmeyi başardı. Vesayetçi sistemin tasfiye edilmesi, AK Parti'ye “yeni Türkiye'yi inşa etme” misyonu yükledi.

Devamı
Yeni Türkiye Yeni AK Parti
Erdoğan'ın Mesajını Doğru Okumak

Erdoğan'ın Mesajını Doğru Okumak

Yeni Türkiye bir ideal ve Erdoğan'ın siyasi iradesi bunu temsil ediyor. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı bu anlamda kurucu bir rol üstlenecek.

Devamı

Gezi'de sistematik bir başkaldırı metodolojisi uygulayarak hükümeti devirme işini üstlenenler acaba 17 Aralık Şebekesine meze olduklarını gördüklerinde neler hissediyorlar? Entelektüel namus acaba bu konuda birkaç kelam etmeyi gerektirmez mi?

Gezi olayları Batı medyasınca bir iç savaş gibi lanse edilirken, aynı medya organlarının İsrail'in Gazze'ye yönelik insanlık dışı saldırılarını masum bir müdafaa hakkı olarak yansıtması Batı medyanın ikiyüzlülüğünü tekrar ortaya koydu.

Der Spiegel'in Almanca ve Türkçe hazırladığı “Erdoğan Devleti” başlıklı dosya, Erdoğan'ın ömür boyu iktidarda kalarak “Erdoğan Devleti” kurmak isteyen otoriter, despot ve adım adım şeriatı getiren bir lider olduğu imajı çiziyor. Der Spiegel'in kullandığı argümanlar ise oldukça tanıdık…

2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri, ileride “mühendislik ve siyaset arasındaki fark” anlatılmak istendiğinde en fazla başvurulan örneklerden biri olacak.

Türkiye'de siyaset mühendisliği yıllarca bir paranoya mühendisliği olarak işledi. Üretilen paranoyalar da siyasal alanı vesayet altına aldı, siyasal özneler çoğu kez rasyonalitelerini bu paranoyalara teslim etti.

Gezi eylemleri sürecinde absürd ‘sandık-demokrasi' tartışması başlatıp iktidarı sokakta belirlemek üzere siyaset teorisine takla attıran çevreler bile, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde şaşırtıcı sandık güzellemeleriyle seçmenleri sandığa kanalize etmeye çalışıyorlar.

Demirtaş, temsil ettiği seçmen kitlesine hitap edecek şekilde çok dilli bir seçim şarkısı tercih edebilecekken, Gezi eylemleri için bestelenen türküye Türkçe güfte eklemeyi tercih etti.

Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına adaylığı "yeni Türkiye" karşısında direnen yapıların "eski rejimi" restore etme çabalarını ve beklentilerini geri dönülemez şekilde kesintiye uğrattı

CHP meşru bir siyasi aktör olarak, kendisini inkar etmek pahasına, sokakta var olmaya çalışırken; Gülen Grubu sivil bir yapı olması gerekirken silahlı ve sivil bürokraside var olmaya çalışarak tam anlamıyla travma yaşıyorlardı.

Bugün AK Parti'nin karşısında CHP ve MHP aktörlerinin temsil ettiği “teknik modernistler” ve BDP-HDP ve Gezi muhalefetinin temsil ettiği “özgürlükçü modernistler” yer alıyor.

Türkiye'nin son bir yıllık siyasi takvimi, toplumun ve aktörlerin çözüm sürecine sadakatini artırsa da, sürecin somut ve hızlı adımlarla ilerlemesini engelledi.

Global ekonomik kriz, uluslararası kurum ve kuruluşların olumsuz analizleri, kredi derecelendirme kuruluşlarının not tehditleri, 17 Aralık süreci, yerel seçimler gibi faktörlere rağmen, ekonominin gerçekleştirdiği bu ekonomik büyüme performans ve şoklara dayanıklılık göstergesi olmuştur.