Milliyetçi Kürt Siyaseti ve Toplumsal Güvenlik İkilemini Derinleştirmek

Kobani'de yaşanan katliamlar üzerinden özellikle Kürt siyasal hareketinin sokağı siyaset üretme ve politik söylemini meşrulaştırmak için bir sonuç alma yöntemi olarak kullanması, birçok kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlandı.

Devamı
Milliyetçi Kürt Siyaseti ve Toplumsal Güvenlik İkilemini Derinleştirmek
Neden Åžimdi

Neden Åžimdi?

Türkiye'nin siyasi geçmişinde istikrar ve huzurla gelen yükseliş dönemleri, ne yazık ki her daim kesintiye uğratılmaya çalışılmıştır. Ülke ne zaman pozitif bir ivme yakalayarak bölgesinde güçlü bir konuma gelse iç ve dış olaylarla bu süreç sabote edilmeye çalışılıyor. Bu yüzden, ülkede gerilim oluşturma adına uğraşanların neden bu zamanı seçtiklerinin cevabı da çok açıktır. Bu ülkede ne yazık ki gelişimi ve ilerlemeyi durdurmaya ayarlı bir zamanlama mekanizmasını yönetenler var. Tıpkı 1980'li yıllarda ülkede başlayan ekonomik değişimi engellemek isteyenlerin, bu ülkeye 1990'lı yılların karanlık zamanlarını yaşattığı gibi. Bu şekilde, siyasi ve sosyal çatışmalar kullanılarak, başta ekonomi olmak üzere ülkenin tüm alanlarında istikrarsızlığın ve kaosun gölgesini hâkim kılmışlardır. Öyle ki, 1990'lı yılları herkes karanlık ve kriz yılları olarak hatırlamaktadır.

Devamı

Bir türlü taşların yerine oturmadığı Ortadoğu'da siyaset de söylemler de devinim halinde. Barış ve uzlaşma da şiddet ve çatışma da kendini meşrulaştıracak söylemle geliyor. Çözüm sürecinin neresinde olduğumuza dair muhasebemizi söylemlerin analizi üzerinden yapmakta fayda görüyorum. Artık herkesin malumu ki, ABD'nin IŞİD ile savaş stratejisinin getirdiği fırsatlardan istifade eden PKK, 2012'de Çözüm süreci başladığında bulunduğu yerde değil.

Çözüm Süreci'nin neden başladığı ile ilgili yapılan analizlerin birçoğu hâlâ geçerliliğini koruyor: Çatışmalı dönemin her iki taraf için de sürdürülemez oluşu, Irak ve Suriye özelinde Ortadoğu'nun müphem geleceği ve Türkiye'nin bölgesel ve küresel ölçekli bir aktör olma yolunda ilerlerken dış politikadan ekonomiye her alanda Kürt meselesinin çözümsüzlüğüne hapsolması süreci başlatan nesnel koşullar olarak yerinde duruyor. Sürecin politik ekonomisi olarak da okunabilecek bu hesapların her birisini sürecin neden devam etmesi gerektiğinin de altına rahatlıkla yazabiliriz.

AK Parti'ye yönelik "otoriterleşme ve yolsuzluk" suçlamalarının uzun süre iktidarda olan her siyasal partinin karşılaştığı bir durum olduğunu düşünebiliriz. Ancak kendi başarısı ile yüzleşmek bambaşka bir şey.

SETA analisti Can Acun, Kobani'de yaşananlar sonrası Türkiye'de düzenlenen sokak gösterileriyle etnik Kürt milliyetçiliğinin tekrar mobilize edilmeye çalışıldığını belirtti.

Kobani Protestolarını Kandil Tetikledi

SETA araştırmacısı Can Acun, Kobani protestoları sürecini Kandil'in başlattığını, HDP'nin ise Kandil'e karşı edilgen durmamak adına gösterileri sahiplendiğini belirtti.

Devamı
Kobani Protestolarını Kandil Tetikledi
İslami Hareket ve quot Çölleşme quot

İslami Hareket ve "Çölleşme"

Baskı ortamının dindarlığı kolaydı. Şimdi iktidar ve imtihan, fakirlik ve zenginlik iç içe... İslami hareket kendi İslami iddialarıyla ve pratiğiyle hesaplaşacak.

Devamı

Görünen o ki, paralel yapı ile mücadele kademeli işleyen bir süreç halinde gidiyor. Spesifik konularla ilgili davalar gündeme geliyor ve muhtemelen bunlar ana bir davaya dönüşecek.

O sabah piyasalar, Mayıs ayındaki FED dalgasıyla neredeyse eşzamanlı yaşanan Gezi örtüşmesine benzer bir sarsıntıya uyandığından habersizdi.

17 Aralık, ülkenin ekonomik ve politik dinamiklerinin belirli grupların etkisiyle değişmeyeceğini göstermesi bakımından bir milattır.

17 Aralık'la başlayan sürecin kazananları Ergenekon davası sanıkları ve ulusalcı çevreler oldu. Kendi karşıtları olarak gördükleri iki gücün çatışmasını keyifle izlediler ve yeni bir pozisyon arayışına girdiler.

Erdoğan karşıtlığının cazibesinden gözü kamaşan muhalefet, AK Parti'nin Cumhuriyet modernleşmesi ile kurduğu ilişkiyi de doğru okuyamamaktadır.

Mesele Davutoğlu'nun ne söylediğini dinlemek ve anlamaya çalışmak değil. İnşa edilen kurgusal AK Parti ötekisini konumlandırma çabası.

2015'in iç siyaset gündemi de belli şimdiden: Çözüm sürecindeki muhtemel gelişmeler ve gelgitler; başkanlık sistemi ve yeni anayasa tartışmaları gölgesindeki genel seçimler; Erdoğan-Davutoğlu arasındaki yetki dağılımı ve bunun pratik siyasete yansımaları.

Duran: “Son bir seçenek de, ümmetle yüzleşip muhasebe yapmak. Devleti ele geçirme refleksinin getirdiği kirlenmeden tövbe ederek Türkiye dini hayatındaki tabii ve sivil konuma yerleşmek.”

Yeni yılda da Gezi olayları ya da 6-7 Ekim Kobani gösterilerine benzer "toplumsal patlamaları" bekleyenlerin hissettiği öfke ve acziyet karışımı sadece Erdoğan karşıtlığı ile açıklanamaz elbette.

Türkiye'nin soğuk savaş döneminde stratejik aklını yönettiğini düşünenler de, soğuk savaş sonrası kendilerini ABD ve bölgesel uzantılarının Türkiye şubesi rolüne sokmaya çalışanlar da İsrail faktörünü her zaman akıllarının bir tarafında tuttular.

Fahrettin Altun, sosyal medyada gerçekliği yansıtmayan fotoğraflar üzerinden yapılan paylaşımlarla manipülasyon düzeninden asparagas düzenine geçildiği yorumunda bulundu.

AK Parti'nin devam eden siyasal başarısının kısa dönemli olduğunu ve inişe geçtiği görüşünü seslendiren bu argüman aslında iktidar partisinin "ülkenin sosyolojisini yönetemediğini" öne sürüyor.

Gazeteci Halime Kökçe, sosyal medya-geleneksel medya ilişkisini, sosyal medyanın manipülasyona müsait yapısını ve toplumsal hareketlere etkisini değerlendirdi.