Almanya'da Siyaset Siyonist Lobinin Tahakkümü Altında

İsrail’i korumanın “öncelikli devlet politikası” olarak görüldüğü bir ülkede İsrail'e silah ablukasıyla suçlanmanın nereye varacağını bilen Baerbock, 10 Ekim’de ne kadar İsrail yanlısı olduğunu bir kez daha göstermek istedi.

Devamı
Almanya'da Siyaset Siyonist Lobinin Tahakkümü Altında
Gazze Soykırımı İsrail ve İptal Kültürü

Gazze Soykırımı, İsrail ve İptal Kültürü

İsrail, markalar ve popüler kültür figürleri üzerindeki gücünü ve söz konusu gücü kullanabilme cesaretini nereden alıyor? Bu soruya verilebilecek en kapsamlı yanıtlardan biri ise "Holokost Endüstrisi". Kendisi de Yahudi kökenli olan akademisyen Norman Finkelstein'ın kullandığı bu kavram, Yahudilerin Holokost ile yaşadığı acıların İsrail tarafından sömürülerek maddi ve manevi kazanım aracına dönüştürüldüğünü ifade ediyor.

Devamı

Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) soykırım suçuyla yargılanan İsrail'in Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından hakkında yakalama kararı çıkarılan başbakanı Benjamin Netanyahu, Amerikan Kongresi'ne girişinde "soykırım destekçisi" Kongre üyeleri tarafından 3 dakika 40 saniye boyunca ayakta alkışlandı.

Filistin Devleti'nin bağımsızlığı 15 Kasım 1988 tarihinde Cezayir'de Yaser Arafat tarafından "sürgünde bir devlet" olarak ilan edildi. Çünkü devleti ilan eden siyasi aktörler Filistin topraklarını egemen değillerdi. Her ne kadar Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ile Genel Kurulu'nun aldığı kararlar doğrultusunda 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'ndan önceki şartlar altında bir Filistin tanımı yapılmış olsa da topraklarının tamamı filli olarak İsrail işgali altında kalmaya devam etmektedir. Bundan dolayı da Filistin Devleti kavramı coğrafi olarak daha çok "işgal altındaki Filistin toprakları" için kullanılmaktadır. Bugün itibariyle "işgal altındaki Filistin topraklarında" 5 milyondan fazla kişi yaşamaktadır.

ABD'de Üniversite Protestoları

Hıristiyan siyonizmi, Yahudilerin Tanrı planında önemli bir yere sahip olduğunu ve günümüz İsrail devletini desteklemenin dini bir vazife olduğunu savunan kolonyalist, teopolitik bir ideolojidir. Bir Hıristiyan siyonist, Tanrı’nın Hz. İbrahim’le yaptığı ahit neticesinde Filistin coğrafyasını Yahudi halkına verdiğine ve Yahudilerin seçilmiş ırk olduğuna inanır. Hıristiyan Siyonistlere göre İsrail’i koşulsuz şekilde ekonomik, siyasi ve dinsel açıdan desteklemek Tanrı buyruğudur. Amerikan köktenci (fundamentalist) Protestanları arasında yaygın olan bu inanç, Amerikalı siyasetçilerden birçok taraftar bulmuştur. Böylece Amerikan siyasetinde ve Amerikan dış politikasında Hıristiyan siyonizminin etkili olduğu görülmektedir. Bu durum yer yer Amerikan sekülerizmine dair soru işaretlerini beraberinde getirmiştir. Kimi yazarlar, Amerikan siyasetinde Yahudilere ve İsrail’e gösterilen öncelik sebebiyle Hıristiyan siyonizminin Amerikan teokrasisine dönüştüğünü iddia etmiştir (Philips, 2006).

Podcast: Batı’nın İnsan Hakları Doktrini Çökerken İsrail-Filistin Çatışması

Batı’nın İnsan Hakları Doktrini Çökerken İsrail-Filistin Çatışması

Devamı
Podcast Batı nın İnsan Hakları Doktrini Çökerken İsrail-Filistin Çatışması
Netanyahu mu Batı mı

Netanyahu mu, Batı mı?

İsrail ordusu Gazze işgalini kademeli olarak yürütürken Başbakan Netanyahu, Filistinlilerin katliamını Tevrat'tan alıntılarla meşrulaştırmaya çalışıyor.

Devamı

Dini inançların kimliğin değerli bir parçası olması sebebiyle kimi zaman devletlerin politikalarına etki etmesine tanıklık ediyoruz. Ancak yayılmacı, işgalci ve savaş odaklı söylemlerin ve ideolojilerin devletlerin temel belirleyici tercihi olması durumunda işte o tehlikeli teo-politik durumuna geliniyor. 7 Ekim Hamas saldırısını savunma hakkı diyerek destekleyen Batı ülkeleri bilerek ya da bilmeyerek Netanyahu hükümetinin "aşırı dinci, Siyonist ve kıyametçi" söylemini cesaretlendiriyor. "Ortak gücümüz ile haklılığımıza ve Yahudi halkının ebediliğine olan derin inancımızla Hamas'a karşı Yeşaya kehanetini göreceğiz" diyen Netanyahu, kendisini zaten Yahudi devleti olarak tanımlayan İsrail'i daha ileri bir yayılmacı ideolojik söyleme taşıyor. Gazze'yi imha politikasını Tevrat'taki "büyük İsrail devleti" ve "vaat edilmiş topraklar" teolojisi ile irtibatlandırıyor. Bush'un Irak işgalini "haçlı savaşı" olarak nitelediği, Trump'ın Evanjelik söylemlerde bulunduğu, Biden'ın "Siyonistim" dediği ve Blinken'ın "Yahudi olarak" İsrail'i desteklediğini söylediği bir arada düşünülürse bu teolojik radikal söylemlerin insalık için ne kadar tehlikeli bir zemin oluşturduğu daha iyi anlaşılır. İşte bu tehlikeyi gören Erdoğan, Papa Fransuva ile İsrail-Filistin çatışmasını durdurmak için görüşüyor ve Batı dünyasını hilal-haç (kavgası) anlayışını terk edin diyerek uyarıyor.

Sırtını İsrail lobisi ve dolayısıyla ABD’ye dayaması Abu Dabi yönetimini Libya’dan Somali ve Yemen’e, Mısır’dan Suriye ve Katar’a uzanan coğrafyada önemli bir aktör hâline getiriyor.

Anti-Siyonizm tarihsel olarak Siyonist politikaların etki alanlarının genişlemesinde ve meşrulaştırılmasında iş gördü. Bir anlamda anti-Siyonist söylem bütün dünyada Siyonizm'in “kamu diplomasisi”ni yaptı.