MHP'nin Zor Tercihi

AK Parti-CHP seçeneğinin olmayacağının anlaşıldığı noktada MHP'yi zorlu bir tercih bekliyor. Ya AK Parti'yi suçlamaya devam ederek reaksiyoner, çözüm üretmeyen bir yere düşecek. Ya da AK Parti eleştirisini makule çekerek masaya oturacak.

Devamı
MHP'nin Zor Tercihi
İbre AK Parti-MHP Koalisyonuna Doğru Kaymaya Başladı'

'İbre AK Parti-MHP Koalisyonuna Doğru Kaymaya Başladı'

SETA Genel Koordinatörü Duran, seçim sonrasında kilit partinin MHP olduğuna dikkati çekerek "İbre AK Parti-MHP koalisyonuna kaymaya başladı" dedi.

Devamı

Koalisyon dönemlerinin karnesi için, Türkiye'nin ekonomik büyüme performansına bakmak yeterli olacaktır. Tek parti iktidarı yıllarındaki büyüme rakamlarıyla koalisyon yılları büyüme rakamı arasında ciddi bir fark var.

Medya için AK Parti karşıtı demek artık yeterli olmaktan çıkmış ve durum artık ‘aşırı HDP sever' ifadesiyle tanımlanacak noktaya gelmiştr.

Artık HDP, Çözüm sürecinin devam edebilmesi için de daha fazla elini taşın altına koymak zorunda kalacak. Ya da yeni bir Kürt karşıtı milliyetçi trendin Türkiye'de yükselmesi söz konusu olabilir.

Burhanettin Duran: “MHP, bütün senaryoların-seçeneklerin görüldüğü bir ortamda, Türkiye'nin menfaati ne ise onu tercih eden bir yere doğru gidecektir.”

Koalisyon Dönemlerine Mahkûm Olmak

Koalisyon dönemlerinde, siyasal kırılganlığın artmasından dolayı siyasi partiler sadece diğer partilerle pazarlık yapmamışlardır. Aynı zamanda medya gücünü elinde bulunduran yerleşik sermaye yapıları ya da güçlü sermaye grupları ile de iyi geçinmek zorunda kalmışlardır.

Devamı
Koalisyon Dönemlerine Mahkà m Olmak
Siyasette 'Yeni Normal' ve AK Parti

Siyasette 'Yeni Normal' ve AK Parti

Önümüzdeki aylarda genç kuşakların hiç de alışık olmadıkları çetin koalisyon müzakerelerini izlerken AK Parti'nin 'yeni normal' doğrultusunda gerçekleştirmek durumunda olduğu iç dönüşümü de izleme şansımız olacak.

Devamı

Özellikle bizim gibi siyasetin ekonomiyi şekillendirdiği gelişmekte olan ülkelerde koalisyon hükümetleri ile yapısal problemleri çözmek, büyük yatırımlara girişmek, ülke algısını olumlu yapmak ve yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmek maalesef zor gözüküyor.

Kobani, Suriye ve Irak'ta PKK/PYD çizgisinin uluslararası meşruiyet kazanma, Türkiye'de ise HDP'nin barajı geçme çabalarının bir aracına dönüştü.

Medyada AK Parti, CHP, MHP ve HDP arasında, farklı konfigürasyonlarla kurulabilecek hükümet senaryoları tartışılıyor. Seçim öncesinde AK Parti'nin iktidardan düşürülmesi gerektiğini söyleyenler de dahil olmak üzere AK Parti'nin içinde bulunduğu bir koalisyon senaryosu en güçlü senaryo.

Erdoğan'a dostluk veya düşmanlık edenler onun kutsallığına veya insani kötülüğüne değil, siyasal fonksiyonuna tavır alıyorlar.

Çözüm sürecinin diğer tarafı olan Kürt milliyetçi hareketi, her şartta gücünü ve etkisini maksimize eden, realist ötesi makyavelist bir hareket olduğunu açıkça gösterdi.

HDP, artık dindar Kürtlerin de oy verebileceği bir parti noktasına gelmiştir. Dindar Kürtleri de içine alan bu yükselen Kürt milliyetçiliği hem Türkiye'nin hem de AK Parti'nin en önemli sorunudur.

AK Parti bir dava partisi olduğu ölçüde halktan teveccüh alıyor. AK Parti'yi ayakta tutan ana ideolojik omurganın daha ön plana çıkarılması ve bu omurgadan gelen yeni ve yıpranmamış yüzlerin partiye enerji ve heyecan katması elzem.

8 Haziran tarihi itibariyle Türkiye siyasetinde bir kilitlenme yaşandığı açık. Koalisyon fetişizmiyle bu kilitlenmeyi görmezden gelmek, mevcut duruma güzelleme yapmak doğru değil.

Murat Yeşiltaş: “Dünya basınına baktığımız zaman seçim öncesi ve sonrasına ilişkin tavırlar arasında ciddi bir farklılık olduğunu gözlemlemek mümkün.”

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Altun, "Mesele bir kağıda imza atarak bir koalisyon hükümeti kurulması değil, yeni Türkiye'nin yönetilmesi meselesidir" dedi.

Kılıç Buğra Kanat: “Türk seçmeni AK Parti'yi artık farklı bir lige koymuş. AK Parti söyleminin, AK Parti mesajının ve AK Parti vaatlerinin de artık o seviyede olmasını bekliyor. Dolayısıyla AK, Parti kendi yükselttiği eşiğin; kendi yükselttiği hedeflerin -Türkiye için olan hedeflerin- bir şekilde bu seçimlerde darbesini aldı.”

Ufuk Ulutaş, erken seçime gidilmesinin ekonomiye zararı göz önüne alındığında, MHP ile AK Parti'nin koalisyona girme ihtimalinin erken seçimden daha düşük olduğunu ifade etti.

Türkiye'yi bugünkü refahına taşımış isimler, bundan sonrası için de istikrarın direklerinden olacaktır.