Gezi Parkı Eylemleri, Devlet Bahçeli ve "Devlet Ciddiyeti'

MHP'nin ‘çözüm süreci' ve ‘Gezi Parkı eylemleri' gibi farklı siyasi ve sosyal temalara göre farklı sokak algılarına haiz olmasının altında derin yapısal bir faktör yatıyor: Devlet Ciddiyeti!

Devamı
Gezi Parkı Eylemleri Devlet Bahçeli ve quot Devlet Ciddiyeti'
Mısır ve Siyasal İslam'ın Sonu' Tartışmaları

Mısır ve ‘Siyasal İslam'ın Sonu' Tartışmaları

Siyasal İslam, tanımlamaları çeşitlilik arz etse de genel olarak “bir ülkede siyasal, toplumsal ve ekonomik yaşamın İslami referanslar doğrultusunda şekillendirilmesi” olarak tanımlanır. Bu kavram, kendi idaresini meşrulaştırmaya çalışan Suriye lideri Esad'ın “dini siyasi emellere alet etmek” şeklindeki tanımına indirgenemeyecek kadar derinliğe de sahip. Siyasal İslam denildiği zaman akla ilk gelen oluşumlardan biri Müslüman Kardeşler (Arapça adıyla İhvan-ı Müslimin). Hem dini hem siyasi bakış açısına sahip bu örgüt, 1928'de Hasan el Benna tarafından kuruldu ve Arap Baharı'yla birlikte güncel siyaset sahnesinde önemli bir aktör haline geldi. Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Körfez ülkelerinde de yayılma alanı bulan ve çağdaş bir İslam toplumu kurmada Kur'an ve Sünnet'i rehber olarak dikkate alan Müslüman Kardeşler, seküler rejimlerce hep bir tehdit olarak algılandı.

Devamı

Yeni anayasa görüşmeleri, kırmızı çizgilerle değil, ancak çözüm odaklı ve yeni anayasa hedefli politikalarla ilerletilebilir.

SETA Siyaset Direktörü Hatem Ete, ODTÜ'de bir grup öğrencinin başörtülü öğrencilere yönelik tacizlerinin, Gezi olaylarının Türkiye'yi getirdiği siyasal iklimin bir örneği olduğunu belirtti.

Gezi eylemleri, demokrasi talebinin yaşam tarzı kaygılarına feda edilmesini sembolize etmektedir.

Bosna-Hersek bu günlerde soykırımların yaşandığı 1992-1995 savaşından sonra belki de en kritik günlerini yaşıyor. 1 Ekim'den itibaren yapılmaya başlanan ve muhtemelen ülkenin kaderine etki edecek nüfus sayımının Bosna'da birçok dengeyi yeniden şekillendirmesi bekleniyor. Ülke halkının ekonomik durumu ve eğitim seviyesinin röntgeninin çekileceği sayımda asıl merak edilen konunun etnik nüfus oranları olması şaşırtıcı değil. Zira kanlı etnik savaşın ardından sürekli gündeme gelmesine rağmen Bosna Hersek'te hiç nüfus sayımı yapılmadı. Bu sebeple 22 yıl aradan sonra yapılan sayımın, savaşın ardından ilk defa ülkenin demografik realitesini ortaya çıkaracak olması birçok açıdan önemli.

Hedef Demokrasi mi, Erdoğan mı?

Tartışma ve ayrışma paket üzerinden yaşansa da, aslında, Erdoğan'a yönelik tutumdan besleniyor. 12 Eylül 2010 referandumundan beri, Erdoğan'a ilişkin tutum alışlar, siyasal mevzilenmenin temel göstereni haline dönmüş durumda.

Devamı
Hedef Demokrasi mi Erdoğan mı
Demokratikleşme Paketi ve Seçim Sistemi Önerileri

Demokratikleşme Paketi ve Seçim Sistemi Önerileri

Seçim sistemlerinden herhangi birisinin tercih edilmesinde, ‘temsilde adalet ve yönetimde istikrar' denilen iki temel değer arasında çatışma yaşandığını ve bunlar arasında bir denge kurulması gerektiğini görmekteyiz.

Devamı

CHP'nin tezkere performansı nereden tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Her iki tezkere de aynı amacı gütse de, mesele Suriye olunca nedense ibre şaşıyor.

Çözüm süreci ve demokratikleşme paketi üstüne değerlendirmelerde bulunan SETA Başkanı Taha Özhan, TBMM'deki diğer aktörlerin de Türkiye'nin normalleşme süreci ve kamuoyunun ikna edilmesinde hükümete destek vermesi gerektiğini belirtti.

Bir haftadan beri Türkiye, 30 Eylül günü Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan Demokratikleşme Paketi'ni tartışıyor. Paket etrafında yapılan tartışmaların ana odağını ise, açıklanan paketin beklentileri ne ölçüde karşıladığı ve çözüm sürecine muhtemel etkileri oluşturuyor. Aslında açıklanmadan önce de, hazırlanan paketin, toplumun farklı kesimlerinin kimi sorunlarına kısmi çözümler getirecek bir paket olması bekleniyordu. Nitekim Başbakan Erdoğan da, konuşmasına başlarken, bu paketin Türkiye'yi ağırlıklarından kurtaracak bir son paket olmadığını belirterek, tüm taleplerin bir paketle karşılanmasının makul ve rasyonel olmadığını vurguluyor ve devamının geleceğini beyan ediyordu. Ancak tüm beklentileri karşılamıyor oluşu, paketin önemini de azaltmıyor. Çünkü birden çok özgürlük alanına ilişkin düzenlemeler öngören bu paketi, aynı zamanda, bir “insan hakları paketi” olarak tanımlamak da mümkün. Demokratikleşme ve insan hakları ise, dinamik kavramlardır ve gelişen koşullar veya ortaya çıkan yeni sorunlar karşısında, yeni taleplerle sürekli yeni düzenlemeler yapmayı gerektirirler. O yüzden de, hiçbir paketin tüm talep ve beklentileri karşılaması düşünülemez ve beklenmemeli.

AK Parti siyaset yapımında daha da yalnızlaşabilir. Tedrici demokratikleşme yükünü tek başına taşımaya devam ettikçe, AK Parti'nin siyasi hegemonyasını sürdürmemesi için bir sebep bulunmuyor.

Türkiye'nin siyasal gündeminin ekseni, yaklaşan 2013 yerel seçimleri vesilesiyle yavaş yavaş partilerin seçim stratejileri ve aday belirleme süreçlerinin tartışılmasına ve analiz edilmesine doğru kaymaya başladı. Ak Parti, öncelikle 16 Büyükşehir Belediyesi ve daha sonra kalan diğer şehirler için başkan adaylarını açıklamadan önce taban teamüllerini yoklayan bir çalışma başlattı. Ak Parti'nin yerel seçimlerdeki adaylarını araştırma, açıklama süreci ve stratejileri önemlidir. Zira Ak Parti'nin açıklayacağı adaylar, başta CHP olmak üzere diğer muhalefet partilerinin -özellikle büyük şehirlerde- göstereceği adayları doğrudan etkileyecek ve diğer siyasi partiler, iktidar partisiyle rekabet edebilecek kalibrede adayların öne çıkarılmasına gayret göstereceklerdir.

Ortaya çıkan yeni Türkiye binasını, anayasadan kaynaklanan eski vesayetçi temelin taşıması mümkün değildir.

Türkiye'nin sancılı dönemlerinde, eleştirilmek pahasına aldığı 'soğukkanlı kararlarıyla' bilinen Gülen Cemaati'nden Yeni Türkiye'de benzer bir rasyonalite beklenmektedir.

Darbe her geçen gün faşizan yüzünü gösterirken, İhvan ve Devrimci Gençlik Hareketleri geçmişi kenara koyup darbeye karşı birlikte hareket etmelidirler. Her iki tarafın da faşist rejimi ve aktörlerini daha iyi tanımaları ve siyaseten önemli bir tecrübe kazanmaları maslahatlarınadır.

Gülen Cemaati'nin bürokrasideki gücüne dayanarak giriştiği operasyonel mühendislik yeni bir vesayet formunun gelişimine tekabül ettiği için Türkiye demokrasisini tehdit etmektedir.

Mısır'da şimdi paradoksal şekilde tamamen seküler, liberal ve Nasırcı pozisyonlar tarafından domine edilerek darbe sonrası süreçte sivil siyasetin alanını daraltan ve Asker-Yargı-Polis devletinin kurumsal alt yapısını oluşturan yeni bir Anayasa var karşımızda.

SETA Dış Politika Araştırma Asistanı Can Acun, Mısır'da devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin yargılanacağı davanın 1 Şubat'a ertelenmesinin nedenlerine dair değerlendirmelerde bulundu.