Paralel Evrende Davutoğlu Hezeyanları

“Özgürlükçü” Batı basını, bu utanmaz tek taraflılığı ve bağnazlığına rağmen kendisini hâlâ özgürlükler konusunda Türkiye'ye vaaz edebilecek konumda görmeye devam ediyor.

Devamı
Paralel Evrende Davutoğlu Hezeyanları
Batı Türkiye'ye Bakarken Neyi Atlıyor

Batı Türkiye'ye Bakarken Neyi Atlıyor?

Burhanettin Duran, 14 Aralık operasyonunun Batı'daki yansımalarını değerlendirdi.

Devamı

Çözüm Süreci'nin usul ve yöntemleri noktasında uzlaşı sağlanmasının önemli olduğunun altını çizen Yılmaz Ensaroğlu, “Eğer siz usulde mutabık kalmamış iseniz, esasta anlaşmaya varsanız bile usule dair yapılacak hatalar esası ortadan kaldırabilir ya da çok ciddi ölçüde tehlikeye sokabilirdi.” dedi.

Grup çıkarlarına ve başarısına odaklanan asabiyenin, ümmetin maslahatını yok ettiğine Irak'ta ve Suriye'de birçok örnekle şahit olduk.

Çözüm süreci nihayete ulaşırsa sadece Türkiye'deki Kürt sorunu değil aynı zamanda Kürtlerin kendi aralarında öne çıkan çatlaklar da büyük ölçüde kapanabilir.

17 Aralık'la başlayan sürecin kazananları Ergenekon davası sanıkları ve ulusalcı çevreler oldu. Kendi karşıtları olarak gördükleri iki gücün çatışmasını keyifle izlediler ve yeni bir pozisyon arayışına girdiler.

17 Aralık Girdabında Türk Dış Politikası

Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin bozulması hükümet ile Paralel Yapı arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası olarak görülebilir.

Devamı
17 Aralık Girdabında Türk Dış Politikası
Başkaldırıyorum Hey

Başkaldırıyorum Hey...

Önce "her yer Taksim"di. Sonra, "Kobani" oldu. Aldığımız son haberlere göre, artık "her yer Çağlayan, her yer direniş"miş. Çağlaya, çağlaya büyüyen bir devrim geliyormuş.

Devamı

Fahrettin Altun 14 Aralık Operasyonuna ilişkin “Yürütülen tartışmaların basın özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesinin çok anlamlı olmadığını düşünüyorum. Bunun bir siyasi söylem olduğu kanaatindeyim.” yorumunda bulundu.

AB temsilcilerinden 14 Aralık operasyonuna dosyaların içeriğine bakılmadan verilen hızlı ve hazır tepkiler imaj konusunun Türkiye'ye karşı bir sermaye olarak daha yoğun şekilde tüketileceğini göstermektedir.

Görünen o ki, paralel yapı ile mücadele kademeli işleyen bir süreç halinde gidiyor. Spesifik konularla ilgili davalar gündeme geliyor ve muhtemelen bunlar ana bir davaya dönüşecek.

Algı inşa eden keskin düşünceli gruplar, yüz yüze propaganda yöntemlerini, dedikoduyu, sosyal medyayı kullanarak, duyguları harekete geçirerek algı inşa edebilirler ve bu algı uygun zaman ve şartlarda bazı insanlar için gerçekliğin ta kendisi haline gelebilir.

Türkiye'deki muhalefet radikal nihilizme kayıyor. Bir yenilik üretememesinin yanında önerilen ya da gerçekleşmekte olan her türlü değişimi bir bozulma olarak algılıyor.

Artık askeriyeyi model alan değil, daha çok topluma açık/barışık ve üniversite mezunları arasından seçeceği bir kitle üzerinden kendisini kuran bir emniyet kurumumuz olacak.

Davutoğlu, kendi siyasi potansiyelinin bilincinde. Abartılı bir özgünlük arayışı yok. Adımlarında sahicilik arayışı çok daha önde. Erdoğan'ın siyasi tarzı ile yarışan bir siyaset tarzı yaratmak gibi bir kaygı içinde değil.

Baskı ortamının dindarlığı kolaydı. Şimdi iktidar ve imtihan, fakirlik ve zenginlik iç içe... İslami hareket kendi İslami iddialarıyla ve pratiğiyle hesaplaşacak.

Osmanlıca dersi tartışması bir kere daha Türk modernleşmesinin ne denli cılız ve korkularına esir düşmüş bir muhayyileye sahip olduğunu gösterdi.

Fahrettin Altun, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Çözüm Süreci'ni yokuşa sürerek kendi siyasi alanını genişletmeye çalıştığını belirtti.

AYM bireysel başvuru yoluyla kanunların Anayasa'ya uygunluğunu denetleyebilir mi? AYM Bölümleri “itiraz yoluyla” Genel Kurul'dan kanunun iptalini isteyebilir mi?

Türkiye dış politikasında statik bir ittifak ilişkisini terk edeli çok oldu. Bunun AB'ye alınmamakla da ilgisi bulunmuyor. Her ülke ile konu bazlı bir ilişki yürütüyor.