8. Yargı Paketi, İnfaz Düzenlemesi Beklentisi ve Cezasızlık Algısı

İlk başlarda Avrupa Birliği uyum yasaları, demokratikleşme paketleri ve diğer düzenlemelerle yürütülen yargı reformlarının belli bir strateji ve takvim içerisinde daha sistematik olarak hayata geçirilmesi amacıyla ilk defa 2009 yılında "Yargı Reformu Strateji Belgesi" hazırlandı. Beş yıllık uygulamanın sonunda İkinci Strateji Belgesi 2015 yılında kamuoyuna açıklandı.

Devamı
8 Yargı Paketi İnfaz Düzenlemesi Beklentisi ve Cezasızlık Algısı
CHP ve Dem Parti Nasıl Bir Seçim Stratejisi Belirledi

CHP ve Dem Parti Nasıl Bir Seçim Stratejisi Belirledi?

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında, CHP ile Dem Parti arasında süregelen ittifak görüşmeleri ve ortak aday belirleme stratejisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, NTV ekranlarında yayınlanan Siyasi İşler programında, Dem Parti’nin İstanbul’da aday gösterme kararı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Yerel seçimlere 36 gün kala siyasi partilerin kampanyaları düşük tansiyonda seyrediyor. Düşük tansiyondan kastım sert polemikler, keskin ötekileştirmeler ve kutuplaşma dönemine henüz girilmemiş olması. Yani başat bir beka söyleminin öne çıkmaması.

31 Mart yerel seçim kampanyaları son 30 güne hızlı bir tempoyla giriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın il mitingleri hız kesmezken CHP Genel Başkanı Özel de giderek selefi Kılıçdaroğlu gibi kurumların (mahkemenin) önüne giden ve "hesap sorma" temalı sert söylemler kuran bir kampanyaya yöneliyor. Erdoğan'ın "CHP'de iktidar kavgası var, bunlar mı şehirlerimize hizmet edecek" ve "Merkez ile yerel birlikte çalışmalı" söylemlerine karşı Özel de bütün tuşlara basan bir söylem hareketliliği sergiliyor. Konuşmalarında bazen ekonomi başta olmak üzere genel siyasetin konularına değiniyor bazen de CHP'deki değişimcilerin ideoloji boşluğunu doldurmak istercesine polemikler üretiyor.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Haber Global ekranlarında yayınlanan Madde Madde Gündem programında, CHP ile Dem Parti arasında yaşananlar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Kriter'in Mart Sayısı Çıktı: Şehirlerimizin Geleceği | 2024 Yerel Seçimleri

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 88. sayısı raflarda yerini aldı.

Devamı
Kriter'in Mart Sayısı Çıktı Şehirlerimizin Geleceği 2024 Yerel Seçimleri
Cumhur İttifakı ve YRP İlişkisi Nereye

Cumhur İttifakı ve YRP İlişkisi Nereye?

Yerel seçimlere 22 gün kala Cumhur İttifakı ile Yeniden Refah Partisi (YRP) arasındaki ilişki netleşiyor. Bu seçimlerin en önemli olgusu Mayıs 2023 seçimlerinde CHP ile ittifak yapan muhalefet partilerinin tek başına seçime girme kararıydı. "Üçüncü yol söylemi" ile İYİ Parti bu tercihi en açık şekilde ortaya koyan parti oldu. CHP çevrelerinin tüm eleştirilerine ve partisinden istifalara rağmen Akşener kararlı davrandı. Zafer Partisi, DEVA, SP, GP ve Memleket Partisi de kendi adaylarını çıkardı. 2019 ve 2023 ittifaklarının CHP haricindeki ittifak partilerine kaybettirmesi ve CHP'den gelen küçümseyici eleştiriler sağ partileri küstürdü. DEM Parti ise parti içi bölünme ve Kandil'den gelen uyarılarla aday çıkarsa da karmaşık ve kısmi bir işbirliği yapmaktan geri durmadı. Sözgelimi İstanbul büyükşehirde kampanya yapmayan bir adayı var DEM Parti'nin. Yine CHPDEM Parti arasındaki karmaşık ilişki polemikler, meclis üyelikleri pazarlıkları ve aday çıkarılmayan ilçeler üzerinden sürüyor. Muhalefet partileri üçüncü yol anlayışıyla hem iktidarı hem de CHP muhalefetini eleştiren söylemlerle kampanya yürütüyorlar. Bu söylemlerin belirgin bir siyasi atmosfer oluşturduğunu söylemek mümkün değil. CHP ise eski ortaklarını eleştirmeden seçmen tabanlarına ulaşmaya çalışıyor.

Devamı

31 Mart yerel seçimlerine giderken CHP'nin bir türlü aşamadığı üç yapısal sorunu var.

31 Mart yaklaştıkça seçim gündemi de yoğunlaşıyor. Bu yoğunluğu artıran temel tetikleyici ise İstanbul'da yaşanan kritik rekabet. Zira İstanbul seçimleri, gerek sosyal gerekse geleneksel medyada Türkiye'nin geriye kalan tüm yerlerinin toplamından daha fazla konuşuluyor, tartışılıyor. Nitekim Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasındaki rekabet kritikleştikçe İstanbul'un gündemde edindiği yer daha da artıyor.

Sandıklara 8 gün kala liderler ve başkan adayları kampanyalarını hızlandırıyor. Projeleri vaatler, polemikleri iddialar gafları reklamlar kovalıyor. Son hafta bütün kozlar paylaşılacak ve herkes eteğindeki tüm taşları dökecek. Gaye kendi seçmen tabanını konsolide etmek ve diğer küçük partilerden oy çekmek. Katılım oranı başa yarışan adaylar için en önemli mesele. 2019 seçimlerinin aksine bu seçimlerde partiler için "seçmeni sandığa götürme" meselesi daha zorlu görünüyor. Bunun için de son hafta birçok büyükşehirde "seçimlerin aslında iki aday arasında geçtiği" tezi sıklıkla işlenecek. Ancak bunu kolaylaştıracak, ortak bir argümana ihtiyaç var. O da tahmin edileceği üzere bir tür "beka söylemi" gerektiriyor. Başa baş yarışmanın olduğu şehirlerde son birkaç günde kampanyasının unsurlarını "kararsızları etkileyecek, kazanıyorum havası oluşturacak" şekilde toparlayabilen partiler, adaylar ipi göğüsleyecek.

Bu analizde 2023 seçim sonuçlarının DEM Parti açısından ne anlama geldiği, partinin bu sonuçları nasıl yorumladığı, 31 Mart’a doğru nasıl bir strateji izlediği ve son olarak yerel seçimler sonrasında partiyi nelerin beklediği incelenmektedir.

Son on gündür gündemin öne çıkan başlıklarından birisi CHP'li bazı isimlerin bir avukatlık ofisinde kaydedilmiş olan para sayma görüntüleri. Kamuoyunda tepkiyle karşılanan bu görüntüler üzerine, kısa sürede İstanbul Başsavcılığı harekete geçmiş, soruşturma başlatmış, şüpheli ve tanık sıfatıyla bazı isimleri ifadeye çağırmıştır. Yani artık bu görüntülerdeki eylemler sadece kamuoyunun değil yargının da gündemi olmuştur. Medyaya yansıyan bilgilere göre soruşturma çok uzamadan olayın arka planı açığa çıkarılacak gibi görünüyor.

Yakın dönemde Rusya-Ukrayna Savaşı'na yönelik geliştirdiği diplomatik açılımlar, Suriye ve Irak'taki terör örgütleriyle askerî mücadelesi, Gazze'deki insanlık dramına karşı duruşu ve savunma sanayii hamleleri ekseninde uluslararası kamuoyunun radarına giren Türkiye, 2023 yılında hem sosyo-ekonomik hem de siyasal kazanımlarını koruyup geliştirme hususunda kritik görülebilecek bir Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Seçimleri'ne sahne oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı, seçimlerde şüpheye yer bırakmayacak şekilde başarılı sonuçlar elde etti. 100. yıldönümünü kutlayan Türkiye'de Erdoğan'ın karizmatik liderliği ve Cumhur İttifakı'nın ortaya koyduğu stratejik akıl bir kez daha karşılık buldu. Dolayısıyla 2023 seçimlerinden siyasal gücünü koruyarak çıkan Cumhur İttifakı bileşenleri 31 Mart'ta gerçekleşecek yerel seçimlere sosyo-psikolojik üstünlükle giriyor.

Sandıklara 5 gün kala Cumhur İttifakı ve CHP seçmene iki aday havası oluşturacak argümanlarla yöneliyor. "Partinin adayı kazanamayacak sana yakın adayı kazandır yoksa istemediğin bir aday şehrini yönetecek" söylemine dayalı bu kampanyanın amacı ikinci tur etkisi oluşturmak.

Bu analiz 31 Mart’a giderken 2023 seçimleri sonrasında CHP’de başlayan yeni dönemi ve yerel seçimlere doğru ilerleyen süreci incelemektedir.

Bu analizde AK Parti’nin yerel seçim kampanyası, söylem ve stratejisi üzerinden ana hatlarıyla değerlendirilmiştir

31 Mart yerel seçimlerinin en belirgin özelliklerinden birisi bazı kritik partilerin üçüncü yol arayışı oldu.

Türkiye yarın yerel seçimler için sandığa gidecek. Böylelikle yakın geçmişin heyecan anlamında en düşük yoğunluğa sahip seçimleri nihayete erecek. Öte yandan söz konusu düşük duygu yoğunluğunu medyanın da etkisiyle bir nebze de olsa aşabilen ve sonuçları tüm Türkiye tarafından az veya çok merak edilen İstanbul seçimleri yarın akşamın odak noktası olacak.

Yarın yapılacak 31 Mart yerel seçimlerinin birlik, beraberlik, barış ve güven içerisinde gerçekleşmesini diliyorum. Milli iradenin bir kez daha sandığa yansıması ile belediye başkanlarımızı ve muhtarlarımızı seçeceğiz. Hiçbir seçimin önemsiz olmadığı ülkemizde 1 Nisan sabahı "yeni dönem siyasetinin nasıl şekilleneceği" üzerine tartışmaların içinde bulacağız kendimizi. Yani yoğun bir "seçim ertesi" gündemi bizi bekliyor. Dört yıl daha seçimsiz bir dönem geçirecek olmamız sakin ve düşük tempolu bir siyasete tanık olacağımız anlamına gelmiyor. Uluslararası sistemdeki kaos ve rekabetin giderek arttığı bir dünyada savaştan teröre, ticaret yollarından yeni konumlanmalara kadar birçok dış politika konusunu konuşacağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim akşamı yaptığı balkon konuşmasıyla 31 Mart seçimlerini "bir bitiş değil, bir dönüm noktası" olarak niteledi. Milli iradeye saygısını bir kez daha gösteren Erdoğan, kapsayıcı bir dille demokrasinin erdeminden bahsetti.