CHP'nin ‘Alkış' Reklamı

CHP'nin reklamında öne çıkan mesaja bakılırsa hem kararsızlara seslenildiği hem de kendi seçmen kitlesinde safları sıklaştıracak şekilde içerik üretildiği görülüyor.

Devamı
CHP'nin Alkış' Reklamı
Yeni Türkiye Sözleşmesi'nin Anlamı

Yeni Türkiye Sözleşmesi'nin Anlamı

Yeni Türkiye Sözleşmesi'nin önemli vurgularından biri birey, millet ve devlet arasında öncelik ilişkisi kurması. Metin ısrarlı bir şekilde “insan onuru” üzerine vurgu yapıyor. Devletin asli görevinin vatandaşının onurunu korumak olarak tanımlanıyor.

Devamı

"Tarihi dönüşüm" için Başbakan Ahmet Davutoğlu bizzat kaleme aldığı "Yeni Türkiye Sözleşmesi 2023" belgesini de kamuoyu ile paylaştı. Bu belge de Yeni Türkiye'nin kodlarını medeniyet söylemi ile sarmaladığı "insan onuru" kavramı üzerine temellendirmek istiyor.

HDP'nin siyasal alanda PKK çizgisinin temsilciliğini üstleniyor oluşu onun "demokrasi" ve "barış" mesajlarını kuşkulu hale getiriyor.

7 Haziran seçimleri sürecinde AK Parti karşıtlığının yükseltilmesi ve terörün HDP'ye destek vermek için bir seçim malzemesine dönüştürülmesi son derece tehlikeli bir gidişata işaret ediyor.

HDP'nin bir diğer çelişkisi ise, yönetim yapısının tek-tipliği ve milletvekili adaylarının da toplumsal çeşitliliği hiçbir şekilde yansıtmaması noktasında karşımıza çıkıyor.

Partili Gazeteciler ve Aday Listeleri

7 Haziran 2015 Genel Seçimleri için oluşturulan milletvekili listeleri, medya-siyaset ilişkisinin yakınlığını ve iki meslek arasındaki geçiş yoğunluğunu teyit ediyor. Bu durum Türkiye'nin yakın siyasi tarihi açısından bir sürekliliğe işaret ediyor.

Devamı
Partili Gazeteciler ve Aday Listeleri
Ekonomik Vesayeti Yenmek

Ekonomik Vesayeti Yenmek

En az askeribürokratik vesayet kadar önemli olan ve günümüzde TÜSİAD çevresi tarafından temsil edilen uluslararası bağlantılı büyük sermaye kesimlerinin seçilmiş siyasiler üzerinde icra ettikleri ekonomik vesayet, ancak yeni bir anayasa eşliğinde başkanlık sistemine geçilmesi ile tamamen tasfiye edilebilir.

Devamı

Dış politika analizlerindeki en sorunlu şey ise, Türkiye'nin bölgedeki ülke bazlı politikalarının İran ve S.Arabistan arasındaki mücadeleye endeksli okunmasıdır.

AK Parti'nin üç dönem kuralı ile birlikte birçok kıdemli siyasetçiyi saha dışına çıkarması, sadece AK Parti'yi değil başta CHP olmak üzere diğer partileri de etkilemiş görünüyor.

İktidarın muhafazakarlar lehine giderek konsolide olduğunu gören diğer toplumsal kesimler “gerilim siyaseti” yaparak, iktidarı kendi lehlerine çevirme arayışı içindeler.

Türkiye yapısal olarak daha güçlü bir hale geldi. Birkaç terör olayı ile kriz çıkarabilmenin zemini yok. Şiddet aracılığı ile siyasal toplum mühendisliği yapmak isteyenler, bu siyasal ve sosyolojik gerçekliği göremiyorlar.

Sosyal medyada verilen anlık tepkilerin teröristleri "eylemci" olarak haklılaştırmaya yönelmesi iktidar karşıtlığının sınır tanımayan "akıl tutulmasına" işaret ediyor.

Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alındığı haberi medyaya düştükten sonra, bu olayı gerçekleştirenlere terörist diyemeyen, onlara adalet savaşçısı muamelesi yapan herkes karşımızdaki manzaradan sorumludur.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile hükümet arasında bir dizi konuda gözlenen fikir ayrılıkları AK Parti içerisinde derin ayrışmalar olduğu yönünde değerlendirmelere yol açtı.

Başkanlık gündemi de olmasa, 7 Haziran'da seçilecek meclisin ve bu meclisten çıkacak olan hükümetin 4 yıl sonraki seçimlere kadar ülkeyi yöneteceğinden neredeyse herkes emin.