AK Parti-MHP Koalisyonunun Önündeki Engel

Nebi Miş, AK Parti ile MHP'nin koalisyon kurmasını zorlaştıracak en önemli meselenin Çözüm Süreci olduğuna dikkat çekti.

Devamı
AK Parti-MHP Koalisyonunun Önündeki Engel
İbre AK Parti-MHP Koalisyonuna Doğru Kaymaya Başladı'

'İbre AK Parti-MHP Koalisyonuna Doğru Kaymaya Başladı'

SETA Genel Koordinatörü Duran, seçim sonrasında kilit partinin MHP olduğuna dikkati çekerek "İbre AK Parti-MHP koalisyonuna kaymaya başladı" dedi.

Devamı

Önümüzdeki süreçte cumhurbaşkanı seçilen aktörlerin cumhurbaşkanlığı makamına kendi rengini katmalarını beklemek son derece doğal.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri, partilerin kendi tabelalarıyla girdikleri bir seçim yerine adayların kendileri için oy istedikleri bir seçim olması hasebiyle uzun süredir öngörülebilir bir istikrara kavuşan, sınırları kestirilebilen siyasete yeni bir hareketlilik getirdi.

İhsanoğlu kampanyasının temel motiflerinden birisi olarak seçilen bizzat 'Cumhurbaşkanlığı makamı'nın simgeselleştirilmesi, halkın seçeceği bir Cumhurbaşkanı için ziyadesiyle yüktü.

Seçmen, gerek seçime katılmayarak gerekse Erdoğan ve Demirtaş'a yönelerek ciddiye alınması gereken mesajlar verdi. Verilen mesaj, şimdilik CHP ve MHP liderlerinin koltuklarına mal olmasa da, siyaset değişikliğini zorunlu kılmaktadır.

Cumhurbaşkanının Sergileyeceği Performansın Önemi

SETA analisti Hatem Ete, cumhurbaşkanının beş yıllık görev bitim süresinden sonra halk tarafından ikinci kez seçilmesinin kendisine oto kontrol mekanizması sağlayacağına dikkat çekerek, bu noktada cumhurbaşkanının performansının da önem kazanacağını belirtti.

Devamı
Cumhurbaşkanının Sergileyeceği Performansın Önemi
Siyasetsizliğe Kurban Olan Kampanya

Siyasetsizliğe Kurban Olan Kampanya

Seçim kampanyasının sönük geçmesini sağlayan ilk etken, hem muhalefette hem de AK Parti'de “sonucu belli seçim” algısının erken oluşması oldu. Bu algıyı büyük oranda, 30 Mart seçim sonuçları doğurdu.

Devamı

Analizde, 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak 12. Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından aday gösterilen Selahattin Demirtaş'ın adaylığı ve adaylığının siyasal anlamı değerlendirilmektedir.

Her iki aday da kendi millet tanımlarının, Erdoğan'ın muhafazakâr- demokrat milletinin kapsayıcılığına ulaşamayacağını gördüğünden, seçim kampanyalarını "taraflı" ve kutuplaştırıcı olarak suçladıkları Erdoğan'a karşıtlık üzerine kurmuş durumdalar.

SETA analisti Hatem Ete, Selahattin Demirtaş'ın yakın zamana kadar tek gündem maddesi Kürt meselesi olan bir hareketin temsilcisi olduğunu, fakat cumhurbaşkanlığı stratejisini neredeyse Kürtlüğünü unutturan bir düzlemde sürdürdüğünü ve bu durumun doğru ve inandırıcı olmadığını belirtti.

Türkiye, küresel bir güç olmak adına derin ve sancılı bir süreçten geçiyor. Son yıllarda yaşanan sosyo-ekonomik dönüşüm sistem, kurum ve kişileri de değişmeye zorluyor. Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri de bu süreçte belirleyici bir etken olacak. Bu doğrultuda, 'Değişime Mukavemet' ve 'Yeni Türkiye'nin oylanacağı seçimde üçüncü bir yol-dinamik olarak ortaya çıkan HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş bu değişimin neresinde yer almaktadır? Soruyu biraz daha daraltırsak, yüzde on bandına ulaştığı takdirde seçim zaferi ilan edecek olan Demirtaş'ın değişen Türkiye'de kendisine biçtiği rol nedir? Demirtaş'ın adaylığına yüklenen anlamı kısa ve uzun vade olarak ayırmak mümkün. Kısa vadeli hedefler, Kürt hareketinin Türkiyelileşme olarak da bilinen yeni siyaset arayışını ete kemiğe büründürme ve Erdoğan'ın ilk turda seçimi kazanmasını engelleme üzerinden bir güç devşirme olarak tasvir edilebilir. Uzun vadeli hedef ise Türkiye'deki kronik muhalefet açığını kapatmak için CHP dışında ya da CHP ile beraber alternatif yapıcı bir muhalefet oluşturmak.