Analiz: 24 Haziran Kazananı Çok, Kaybedeni Az Seçim
Bu analiz 24 Haziran 2018 seçim sonuçlarının genel değerlendirmesini yapmakta ve özelde Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki oy dağılımını analiz etmektedir. 24 Haziran seçimleri Türk siyasi tarihinin en önemli seçimlerinden biri olarak kayda geçecek ve sonuçları itibarıyla Türk siyasi hayatında kalıcı etkiler bırakacaktır.
Devamı
AK Parti 'Türkiye Partisi' Kimliğini Taşıyan Tek Siyasi Aktör
SETA tarafından 24 Haziran seçim sonuçlarının ele alındığı analizde, AK Parti'nin, oyların yüzde 42,6'sını alarak "Türkiye partisi" kimliğini taşıyan tek siyasal aktör olduğunu bir kere daha ortaya koyduğu belirtildi.
Devamı
Bu analiz 24 Haziran seçimlerini partiler açısından masaya yatırarak ampirik değerlendirmesini yapmakta ve Türkiye siyaseti açısından önemini ortaya koymaktadır.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Millet İttifakı’nın dağılması hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş Cumhur İttifakı hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar muhalefetin “Cumhur İttifakı” hakkında oluşturduğu söylemler hakkında değerlendirmede bulundu.
Seçim Sonuçlarının Genel Siyasi Anlamı
Kuşkusuz bu seçimlerin dinamiği çok farklıydı. İttifaklar arasındaki ilişkiler, ittifak partileri arasındaki oy hesaplama sistemi ve seçimlerin birlikte yapılmasından kaynaklanan stratejik oy geçişleri, AK Parti’nin oylarının düşmesinde etkili olan hususlardan bazılarıydı.
Devamı
Seçmenden Stratejik Dersler
Siyasi hayatımızın kritik bir dönemeci olan 24 Haziran seçimlerini demokratik olgunlukla gerçekleştirdik. Sonuçlar ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran MHP’nin parlamentodaki konumu hakkında değerlendirmede bulundu.
24 Haziran seçimleri geride kaldı. Sonuçlar Türkiye ve İslam coğrafyasında coşkuyla kutlandı.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran seçim sonuçları hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş seçim sonuçları hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman seçim sonuçları hakkında genel değerlendirmede bulundu.
Muhalefet ne küreselci ne de yerelci bir perspektif üzerinden millete dört başı mamur bir siyaset sunamadan seçimlere gitmektedir. Erdoğan karşıtlığına indirgenmiş, medya yoluyla köpürtülen seçim kampanyalarıyla ancak kendi seçmen kitlesini tahkim etmeye yetecek, iktidarı hedeflemekten uzak bir yaklaşım sergilemektedirler. Böylece, muhalefeti oluşturan partiler, iktidar olmaya değil, karşıtlarının iktidar olmasını engellemeye odaklanmış görüntülerini devam ettirmektedir.
Son sözü seçmen pazar günkü tercihi ile söyleyecek. Bütün polemiklere rağmen demokratik olgunlukla sürdürülen bir seçim yarışı olduğunu düşünüyorum. Ancak can sıkıcı bir istisna ile... CHP ve Batı basını kampanya başında yaptıkları gibi yeniden "seçim güvenliği" tartışmasına döndüler.
Bu analizde 24 Haziran parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) siyasi konumu ele alınmaktadır.
Bu analizde AK Parti’nin 24 Haziran seçimlerine yönelik hazırlık siyaseti ele alınmaktadır. Analizin odağını 15 Temmuz’dan bugüne Türkiye’nin içinden geçtiği sürece karşı AK Parti’nin ürettiği siyasetin genel hatları oluşturmaktadır. Ayrıca analizde Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kabulünün ve sonrasında oluşan seçim ittifaklarının 24 Haziran seçimlerine nasıl etki edeceğine cevap aranmaktadır. Seçim manifestosu ve beyannamesi merkeze konularak 24 Haziran için AK Parti’nin öne çıkan yönleri de analize dahil edilmiştir.
Türkiye siyasetinde etki oluşturmak için Batı medyasında propaganda yapmaya ihtiyaç duymak bambaşka bir acziyet. Türkiye siyasetini izah çabası değil bu, düpedüz Batı'dan yardım talebi.
SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörlüğü'nden Ali Aslan tarafından kaleme alınan analizde, Türkiye siyaset tarihinde AK Parti'nin iktidara gelmesiyle milli iradenin ülke siyasetinde hakim hale geldiği belirtildi.
Muhalefetin bu seçimler için stratejilerinden biri, sonuçların seçimden önce tahminin güç olduğu üzerineydi. Böylece, stratejik oy verme eğiliminde olan seçmenlere bir mesaj verdiklerini düşündüler. Bir “dip dalga”dan bahsettiler. Bu “dip dalga”nın siyaset gözlemci ve analistleri tarafından yeterince fark edilmediğini belirttiler.
16 yıldır her seçimde aynı döngüye şahitlik ediyoruz. Bu sefer de böyle oldu. Türkiye'nin her şeyden önce bir muhalefet sorunu olduğu bir kez daha tescillenmiş oldu.
