Stratejik Körlük ve Referandum Trajedisi

Kürt milliyetçiliği hala birleştirici bir ideoloji olmaya devam etse de, kişi ve grup çıkarları, Kuzey Irak’ın bölgesel rekabetin kristalize olduğu bir alana dönüşmesi milliyetçi retoriğin jeopolitik karşısında başarıya ulaşmasını imkânsız hale getirecektir.

Devamı
Stratejik Körlük ve Referandum Trajedisi
Türkiye nin Dünyaya Dersi

Türkiye’nin Dünyaya Dersi

Türkiye, Batı'daki siyasi aktörlerin iç çekişmesinin ana konusu haline gelmiş durumda. Ve bir yüzyıl öncesinde olduğu gibi küçülen, parçalanan bir "Türkiye" değil bu, büyüyen bir "Türkiye"!

Devamı

IKBY liderliği referandum sonrasında bazı tepkilere hazırlanmış olsa da karşısında Bağdat, Tahran ve Ankara ekseninin oluşacağını hesap edememiş gözüküyor.

Can Acun: "Türkiye, İran ve Irak'ın açıklamalarıyla birleşen yaptırım tehditleri, Iraklı Kürtleri nasıl bir macera içine girdiklerini düşündürmeye başlamış durumda. Irak Kürtleri için rüya bitti, gerçekler başladı."

Bağımsızlık referandumu konusunda etkili aktörlerin hemen hepsinin itirazlarını beyan ettikleri görülmektedir. Ancak bu aktörlerin her biri itirazlarını farklı pozisyonlar üzerinden dile getirmektedirler.

Bazı kesimlerin Türkiye'nin bu pozisyonunu "Kürt karşıtlığı" üzerinden paketleme çabası olsa da Türkiye'nin endişeleri rasyonel temelli ve reel politik gerçeklere dayanıyor.

Kurumsallaşma ve ‘Dava Bilinci’ Arasında AK Parti

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları partinin bir düşüş içerisinde olduğu izlenimini yaratmıyor. Peki Cumhurbaşkanı buna rağmen neden partiye dönük ikaz ve özeleştirilerde bulunuyor?

Devamı
Kurumsallaşma ve Dava Bilinci Arasında AK Parti
Analiz Birleşik Arap Emirlikleri nin Dış Politikası

Analiz: Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dış Politikası

Analiz BAE’nin dış politikasındaki dönüşüm evrelerine işaret ederek ülkenin dış politika dinamikleri, hedefleri ve araçlarını ele almaktadır.

Devamı

Aslında örgüt başından beri ihanete ayarlıydı. Fakat toplumun böylesi sıkı örgütlü olmayan kesimleri örgütlü olanlara karşı savunmasızdır.

İktidar kanadı toplumla bağını koparacak elitleşmeye izin vermemelidir. Muhalefet kanadı ise kendi cephesinde dış müdahaleye göz kırpan siyasi marjinalleşmenin önüne geçmelidir.

15 Temmuz, Türkiye'de toplumsal merkezin yeniden tanımlandığı radikal bir kırılmayı temsil etmektedir.

Eli taşın altında olan, kendi siyasetinden ve siyasi kariyerinden fazla Türkiye'yi düşünen aktörler CHP'nin içerisine düşmek üzere olduğu çukurun farkında.

Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkları bizzat CHP'nin de destek verdiği anayasa değişikliği ile kaldırılmış, teröre yardım ve yataklıktan yargılanan HDP'li vekiller ile kol kola yürümek zorunda kalıyor.

Post-Kemalizm CHP'nin Kemalizm'den vazgeçmesinden ziyade, Kemalizm'in artık hâkim ideoloji olduğu toplumsal düzenin ortadan kalkması demektir. Bu tarihi kırılma CHP'nin kendisine yeni bir misyon belirlemesine yol açtı.

AK Parti, Cumhuriyetçi elitlerin kapattığı siyaset alanını yeniden açmış ve genişletmiş, ülkenin toplumsal düzenini demokratik çizgiye çekmiştir.

Türkiye çok zor bir misyonla karşı karşıya. Bir yandan geleneksel kazanımlarını derinleştirmek, diğer yandan tarihsel gecikmişliklerini telafi etmek zorunda.

ABD’de, bu ülkenin Türkiye politikasının kendi çıkar ve algıları doğrultusunda belirlenmesi için çalışan lobiler olduğu gibi, Avrupa’da da aynı şekilde çaba gösteren etkili lobiler vardır.

Artık iktidarın siyaset dışı bir noktadan kurulması yani iktidarın demokratik mücadelelere kapalılığı son buldu.

Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi ve “Uluslararası Üniversite", Türkiye'nin yeni dönemde en stratejik hamlelerinden olacaklar.

Yarın sandığa, bugünümüze ve geleceğimize sahip çıkmaya, halkın iktidarını tescillemeye gidiyoruz. İlk defa elde ettiğimiz hakkı, kendi hükümet sistemimize karar verme hakkımızı kullanacağız.

Derdimiz, Türkiye'nin yakaladığı bu tarihi fırsatı değerlendirmesine katkıda bulunmak. Elimizden geldiğince, karınca kararınca.