SETA Siyaset Araştırmacısı Ali Aslan 2017 yılında Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
Bu cilt AK Parti'nin iktidarı boyunca toplumsal alanda uygulamaya koyduğu politikaların genel bir değerlendirmesini yapmaktadır. Medya ve siyaset, din ve devlet ilişkileri, eğitim ve göç politikaları, toplumsal güç merkezlerinin yeniden inşası gibi başlıklar ele alınan konulardan bazılarıdır. Kitap, kapsamındaki konularda bütünlüklü bir çerçeve sunarak AK Parti dönemindeki “eşitlenme ve çeşitlenme”yi analiz etmek noktasında iddialıdır.
Devamı
Bu kitap AK Parti döneminde Türkiye ekonomisinin yaşamış olduğu bu dönüşümü analiz etmeyi amaçlamaktadır. Kitap ekonomik reformlar, dış ticaret, enflasyon, maliye politikası, finans sistemi, sosyal harcamalar, altyapı yatırımları, enerji ve dış yardımlar gibi kritik alanlarda yaşanan değişimi mercek altına almaktadır.
Genelde insanlar birbirlerini küçümsemek ve önemsizleştirmekle meşguldür. Çünkü hayatın doğasında rekabet vardır..
Cumhurbaşkanı Erdoğan öncelikle AK Partili belediyelerin 'heykel değil hizmet' üretmesi gerektiğini ifade etti.
Kaptan, ustalığını kanıtlamış bir kaptan. Ancak gemiyi batırmak isteyen birileri kaptanı devre dışı bırakmaya çalışıyor.
Şerif Mardin’in ardından yazılanlar, eski dönem üniversitelerinin öyle çok da özgür olmadığını net olarak bir kez daha gösterdi.
Devamı
Gazeteciler genelkurmay başkanlarını eşleri başlarını örttüğü için değil siyasilerin işlerine karıştıkları zaman eleştirmedikçe basın özgürlüğünde de mesafe kat edemeyiz.
Devamı
Yeni partiyi parlatma çabaları son gaz devam ediyor ama sorulan soruların hiçbirisinin cevabını henüz duyan bilen yok.
Erdoğan kimliğine yapılan eleştirilere karşı rol yapmadıkça, sözde 'yüksek kültür'ün kodlarını benimsemeyip aksine ısrarla olduğu gibi göründükçe, eleştiriler artarak iyice irrasyonelleşiyor.
Kılıçdaroğlu'na bir şeyler oluyor. Kendini daha fazla cepheye sürer hale geldi. Yeni yöntem denemeleri var. Sürekli kendi kişiliği üzerinden siyaset yapma eğilimine girdi.
Belki büyük kadro değişimleri olmaz ama çok kilit değişimler olabilecek gibi duruyor.
Türk-Alman ilişkilerinde 2013 yılından itibaren ortaya çıkan ve gün geçtikçe derinleşen krizin konjektürel değil yapısal bir soruna işaret ettiği artık ayan beyan ortada.
Almanya'yı büyük sorunlar bekliyor. Yükünü üstlendiği Avrupa'nın sorunları büyüdükçe saldırganlaşmaya devam edecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları partinin bir düşüş içerisinde olduğu izlenimini yaratmıyor. Peki Cumhurbaşkanı buna rağmen neden partiye dönük ikaz ve özeleştirilerde bulunuyor?
Yüzde otuz dört oy oranı ile iktidara gelmesinin ardından hiçbir seçimde bu oranın altına düşmeyen ve en yakın rakibine her seçimde önemli oranda fark atarak bu istisnailiğini koruyor.
Yıllardır ordunun siyasetle ve ordunun toplumla olan ilişkisini tartışmış bir toplum olmamıza rağmen ortada birikmiş bir tartışma yok.
Sorumlu bir siyasetçi bu karanlık noktaların aydınlığa kavuşması için takipçisi mi olur yoksa darbe girişiminde bulunan terör örgütünün ağzıyla kontrollü darbe iddiasında mı bulunur?
Toplum normalleşmeden, olması gereken yere gelmeden, toplumu oluşturan alt gruplar bulundukları yeri kabullenip sindirmeden Mustafa Kemal'i fanileştiremeyiz.
Türkiye’de “imtiyazlı çıkar gruplarının” siyasette en iyi oldukları alan, “proje particiliği”dir.
Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı, başbakan başka bir partinin genel başkanı olunca ne olacak? Alın size kavga!