Propaganda, Algı, Samimiyet ve Gerçeklik

Atletle yemek yiyen bir genel başkan fotosu ile toplumun geniş kesimlerine ulaşarak onların zihninde “bizden biri” imajını oluşturmak ancak gerçek öyle ise bir anlam ihtiva edebilir.

Devamı
Propaganda Algı Samimiyet ve Gerçeklik
İmaj Hiçbir Şeydir

İmaj Hiçbir Şeydir

Siyasal iletişimin sadece seçimden seçime gündeme gelen bir uğraş değil, seçim zamanları haricinde de titizlikle üzerinde durulması gereken bir iş olduğunu AK Parti uygulaması ile gösterdi.

Devamı

2013'ten bu yana "Erdoğan düşmanlığı" çatısı altındaki "iç savaş" senaryosu devam ediyor. Elbette bu siyasal iletişim stratejisinin arkasında da FETÖ var.

2019'a giderken bu ayrıştırma siyasetinin ve ikili siyasal iletişim kampanyasının ciddi bir risk teşkil ettiğini görmemiz gerekiyor.

CHP içinde bir kilitlenme olduğu muhakkak. Bir siyasetsizlik, bir acziyet. Fakat bu kilitlenmenin ne mevcut yönetimle, ne de görünürdeki alternatiflerle aşılma imkânı yok.

Seçim sürecinde liderin karizması, performansı ve hem kendi partisine hem de diğer siyasi partilerden olanlara güven verici şekilde sahada yer alması değişmeyen bir faktörüdür.

Erdoğan’ın Güçlü Etkisi

Sandıktan çıkan tablo, halkın Erdoğan ile birlikte gerçekleştirmiş olduğu yeni bir ‘zafer’ olarak tarihe geçecek.

Devamı
Erdoğan ın Güçlü Etkisi

CHP’nin seçim ve referandum kampanyalarına bakıldığında, her seçimde yeni bir taktik denediği görülür. Bir anlamda “arayış siyaseti”ni temel alan kampanya şeklidir bu.

Kılıçdaroğlu sakin bir kampanya yürütmek istese de CHP tabanının radikal kesimi ve el altından sahaya sürülen ulusalcılar bu profile uymuyor.

Siyasal iletişim kampanyalarının değişmeyen ilkeleri tüm seçimler için geçerlidir. Partinin yetkili isimleri durum analizini iyi yaparak işe başlamalı; artılar ve eksiler tam olarak tespit edilmelidir.

Bu çalışmada 2016 yılında Türkiye’de Siyaset, Dış Politika, Güvenlik ve Terörle Mücadele, Hukuk ve İnsan Hakları, Ekonomi, Enerji, Eğitim ve Medya alanlarında yaşanan gelişmeler detaylı bir şekilde betimlenmiş kapsamlı bir analize tabi tutulmuştur.

Nasılsa imaj çağı! Nasılsa ilk izlenim her şeydir! Eh, iktidarın "strateji"si varsa, onların da "taktiği" var! Değil mi ama?

FETÖ'nün CHP'deki varlığının sadece "iliştirilmiş bir başdanışman"dan ibaret olmadığını hepimiz biliyoruz. Kılıçdaroğlu'nun göreve geliş sürecine bakmak bile yeterli bunun için.

2016 birçok yönden Türkiye için bir dönüm noktası olmuş dolayısıyla medya gündeminin hızı hiç yavaşlamamıştır. İç politika, uluslararası ilişkiler ve toplumsal alanda ciddi değişimlerin olduğu 2016 yılının en önemli olayı kuşkusuz 15 Temmuz darbe girişimidir.

SETA Toplum ve Medya Araştırmacısı Nuri Tınaz ABD sineması üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA ve Pollmark tarafından 2497 noktada toplam 10577 kişi üzerinde gerçekleştirilen bu çalışma Türkiye'de bu konuda yapılmış en kapsamlı araştırma.

Analiz, her iki seçimde de Meclis’e giren dört partinin izlediği siyasal iletişim yöntemini, iletişim stratejilerini ve kitle iletişim araçlarını nasıl kullandığını inceliyor.

"Türkiye boyundan büyük işlere kalkıştı" diyen şer ittifakının, bugünkü dayanağı katliamlar ve terör eylemleri. Yeni bir seçime doğru giderken bu kanlı girişimler üzerinden siyasi rant devşireceklerini düşünüyorlar.

12 Haziran'a yaklaştıkça, liderlere ve meydanlara odaklanan siyasi tartışmalar, medyanın da ağırlıklı gündemi haline geldi.

Türkiye Kürt meselesinden bağımsız bir şekilde de PKK sorunu ile muhatap olmak zorundadır. Tam da bu sebepten dolayı, eylemlerine başladığı 1984'ten bu yana “PKK silahsızlandırılmaktadır”. Bu bitmez tükenmek bilmek “PKK'nın silahsızlanması” süreci Kürt meselesinin çözümüne bağlanmaktadır. Kürt meselesinin çözümü ise PKK'nın silah bırakmasına. Eğer siyasal bir yumurta-tavuk egzersizine Türkiye'nin en değerli onyıllarını bir kez daha feda etmek istemiyorsak bu fasit daireden hızla çıkarak gerçeklerle yüzleşmemiz gerekmektedir. PKK, Kürt meselesi dairesinde müstakil bir vakıa olarak ele alınmadığı sürece “iyi şeyler olması”nı dilemekten öteye geçemeyiz. Aynı şekilde DTP, Kürt sorununun sonucu olarak var olmaktadır. Fakat bu tespit DTP'nin bir Kürt meselesi olduğunu ortaya koymaz. PKK'nın bir PKK; DTP'nin ise bir DTP sorunu bulunmaktadır. Ve bu sorunları Kürt meselesinden çok daha önceliklidir. PKK örgütün geleceği konusunda çaresiz olduğu kadar; DTP'de Kürt meselesinin asgari bir düzeye düştüğü durumda partinin ne olacağıyla meşguldür.