Dış Politikada Denge Siyasetine Geçiş mi?

Bugün için Türkiye açısından en öncelikli konu ABD, Rusya ve AB arasında dengeli bir ilişki tutturabilmektir. Bu aktörlerden en az ikisi ile geliştirilebilecek iyi ilişkiler Türkiye’nin istikrarı açısından önemlidir.

Devamı
Dış Politikada Denge Siyasetine Geçiş mi
Irak la Yeniden

Irak’la Yeniden

Türkiye Musul Operasyonu başladığında gereksiz bir saldırganlık tuzağına düşmedi. Başika'dan da çekilmedi. İleri de gitmedi. Suriye'de ise ilerlemeye devam etti. Ne Musul düştü. Ne Türkiye devre dışı kaldı.

Devamı

Irak ile normalleşme arayışı aslında Türkiye'nin hem sahada hem masada olma stratejisinin yeni bir safhası.

2017'ye baktığımızda FETÖ, PKK ve DEAŞ terörünün hedefi haline gelen AK Parti ve Türkiye devleti arasındaki bağlar güçlenerek devam edecektir.

Sadece Türkiye sathında değil Irak ve Suriye'de de sınır ötesi harekâtlar ve operasyonlara devam ederek ulusal güvenliğini tesis etmeye yönelik adımlar atmalı. Vekil unsurları kullanabilmeye yönelik kapasite inşa etmeli.

Yılbaşı eğlencesini hedef alan terörün hedefi "hayat tarzı" ya da "laiklik" değil. "Hayat tarzı" ve "dindar-laik ayrımı" üzerinden toplumumuzu bölmek.

Neden El-Bab'dayız?

SETA Güvenlik Araştırmacısı Veysel Kurt El-Bab Operasyonu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Neden El-Bab'dayız
El-Bab'ın Önemi Ne

El-Bab'ın Önemi Ne?

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran El-Bab Operasyonu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

ABD’nin PYD/ YPG’ye yaptığı yatırımın oluşturduğu maliyet Türkiye ile Rusya’nın yakınlaşmasına yol açtı. Bu anlamda 10 Ağustos’ta gerçekleşen Erdoğan Putin görüşmesi ve İran’la “Suriye’nin toprak bütünlüğü” üzerinden sıklaşan diyalog bu üç aktörün birbirine yaklaştığına işaret etmektedir.

DEAŞ ise örgütün ideolojisini var eden siyasi, ekonomik ve dini şartlarla hakkıyla yüzleşilmeden farklı isim ve formlarda terör faaliyetleri, kaos yaratma girişimleri ve Haziran 2014’te Musul’un işgali ile birlikte ulaştığı güç zirvesine tekrar ulaşma çabalarını sürdürecektir.

Amerika sahada fiilen yok. Kimse de Amerika'nın ne dediğini merak etmiyor. Koruyup kolladıkları PYD bile Amerika ile ilişkilerinin iyi olmasına rağmen Esad rejimi ve Rusya ile ters düşmemek için kırk takla atıyor.

Hani bir zamanlar Türkiye'nin DEAŞ'a yardım ettiği yalanını savuruyorlardı. Türkiye'nin DEAŞ'a TIR'larla silah gönderdiğini iddia ediyorlardı. Şimdi de DEAŞ'çı oldular.

Sefir suikastının arkasındaki FETÖ parmağını Rusya görmüşken kendileri görmediği için, FETÖ ile mücadeleyi hala bir küçük siyasi çıkarlar için sulandırmaya kalktıkları için utanmalılar.

Geldiğimiz yer "eksen" tercih etme yeri değil. Ankara, bölgesel bağlamda Washington ve Moskova ile ilişkilerinde "dengeleme" yapabilme potansiyeline ulaştı.

ABD ve Rusya’nın Suriye krizindeki bundan sonraki tutumları savaşın ne kadar daha devam edeceği konusunda belirleyici olacaktır. Çünkü bölgesel ve yerel aktörlerin uzun süren iç savaşta birbirlerine üstünlük sağlayamadıkları görülmüş ve giderek artan bir şekilde Rusya ve ABD’nin meseleye dahil olmaları söz konusu olmuştur.

Gelinen noktada Türkiye; güvenilmez bir müttefik olan ABD ile birlikte hareket edip onun PYD’yi ve dolayısıyla PKK’yı güçlendiren adımlarını seyretmek yerine, bölgede giderek çok daha etkili bir rol oynayan Rusya ile ilişkilerini düzeltip, Suriye sorununun kapsamlı bir şekilde çözümü konusunda gerekli adımları atmayı tercih etmiş görünüyor.

AK Parti hazırladığı teklifi Meclis Genel Kurulu’na getirecek. MHP bu dönüşüm sürecine katkı vereceğini ifade ediyor. Ne yazık ki CHP, üzerindeki “ana muhalefet partisi” etiketine rağmen tartışmanın içeriğine girmeyi reddediyor, HDP’nin kuyruğuna takılıp gitmeyi tercih ediyor.

Türkiye her ne pahasına olursa olsun güneyinde bir terör yapılanmasına müsaade edemez. Bunu bir savaş nedeni olarak açıklaması da bundandır. Cerablus Operasyonu da bu amaçla Fırat’ın batısını güvence altına almıştır. Bu hattın daha da derinleşmesi ve genişlemesi gerekecektir.

Fırat Kalkanı Harekatı başladığında “Zor Oyunu Bozdu” manşetini atmıştık Kriter’e. Türkiye’nin müdahalesi neredeyse bütün aktörlerin oyunlarını bozdu. Suriye’den başlamak üzere bölgeyi şekillendirmek isteyen bütün aktörler Türkiye’nin oyun dışı kalacağı varsayımını esas almışlardı. Bunun için de ellerinden geleni artlarına koymadılar.

Fırat Kalkanı Harekatı neyi amaçlıyor? Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamak, terör tehdidini minimize etmek, yeni mülteci göçlerinin önüne geçmek, Suriye’nin toprak bütünlüğüne katkı sunmak ve tabii ki güneyimizde örülmeye çalışılan PKK duvarına engel olmak.

Bu çalışmada 2016 yılında Türkiye’de Siyaset, Dış Politika, Güvenlik ve Terörle Mücadele, Hukuk ve İnsan Hakları, Ekonomi, Enerji, Eğitim ve Medya alanlarında yaşanan gelişmeler detaylı bir şekilde betimlenmiş kapsamlı bir analize tabi tutulmuştur.