PKK’nın İntihar Saldırıları ve Yanılgısı

Normal görünümüyle herkesi hazırlıksız yakalayan canlı bombaların birden ölümü gündelik hayatın tam ortasına taşımaları "artık yeter" psikolojisini radikalleştirme potansiyeli taşıyor.

Devamı
PKK nın İntihar Saldırıları ve Yanılgısı
Türkiye nin Terörle Mücadelesi

Türkiye’nin Terörle Mücadelesi

Bugün PKK adlı şer şebekesi, ortakları ve destekçileriyle birlikte savunmaya geçmiş durumda. Bu, Türkiye'nin terörle mücadele başarısıdır.

Devamı

Halep’in rejim güçlerinin eline geçmesiyle ilgili en büyük endişe, sivillere yönelik bir katliam gerçekleştirilmesi ihtimaliydi. Türkiye’nin çabaları bu yönde bir yıkımın gerçekleşmesini engelledi.

Acun: İran’ın jeo-politik ihtirasları Pers İmparatorluğunu yeniden kurmaya varıyor. Şiiliği 1500 yıl öncesinin intikamını almak ister gibi teo-politik bir maske olarak kullanıyor. Sonuçta DEAŞ’ı var eden sosyolojik zemini İran yarattı.

Bir süper gücün hava desteği (Rusya), bir bölgesel gücün milisleri (İran) ve acımasız bir rejimin ordusu ile asimetrik bir güç kullanıldı muhaliflere ve sivillere karşı. Halep'te yaşananlar 1995'teki Srebrenitsa katliamı ile karşılaştırılabilir ancak.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Acun, "AB, PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmesine rağmen örgüte kıta çapında serbest propaganda ve finans faaliyeti alanı sağlıyor." dedi.

Murat Yeşiltaş | Köşeye Sıkışan Terör Örgütü Asimetrik Saldırılar Gerçekleştiriyor

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş İstanbul'daki terör saldırısı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Murat Yeşiltaş Köşeye Sıkışan Terör Örgütü Asimetrik Saldırılar Gerçekleştiriyor
Batı nın Terörle İlişkisi ve Türkiye nin Yapabilecekleri

Batı’nın Terörle İlişkisi ve Türkiye’nin Yapabilecekleri

DEAŞ’la mücadele için Türkiye’ye destek açıklamaları yapanlar neden FETÖ ve PKK terörüyle mücadelemize yardımcı olmayı lafta bile olsa teklif etmiyor?

Devamı

Fırat Kalkanı Operasyonu sebebiyle Türkiye’nin Halep’e ses çıkarmadığı iddiası son derece yanlıştır. Türkiye’nin Halep için en başından itibaren verdiği diplomatik destek ortadadır.

Esed rejimi sahada gittikçe güçleniyor. Halep'in düşmesi ile kritik bir aşamayı geçmeyi hedefliyor. Ülkenin büyük kentlerinin tümünü ele geçirmiş olma fırsatını yakalayacak.

15 Temmuz sonrası iç politikada Yenikapı sürecini yaşayan Türkiye'nin, güvenlik ve dış politikadaki yeni tasavvurunun ise El-Bab merkezli olması kaçınılmazdır.

AK Parti'nin inisiyatifinde MHP'nin çok kıymetli katkıları ile Türkiye'nin kangrene dönmüş bir meselesi daha çözülüyor.

Rus müdahalesinin yarattığı momentum, İran’ın yaptığı büyük asker takviyesi ve Esed güçlerinin yeniden gruplanması, Halep’te muhaliflerin direnme kapasitesini kırmış durumda.

Bu mücadelenin içinde herkes tutması gereken hattı tutmaya çalışıyor. Halep ve El-Bab üzerindeki baskının hızlanması bundandır.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Fırat Kalkanı Harekatı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin bu saldırı karşısında odaklanması gereken şey öncelikle böylesi bir saldırının bir daha gerçekleşmemesini temin etmek. Bunu da hem sahada daha fazla önlem alarak hem de Rusya'nın Esed üzerindeki etkisini harekete geçirerek temin edebilir.

Suriye'de kısa vadeli cephe kapışmaları Türkiye'nin önceliklerini zayıflatmamalı. Deaş temizlendikçe aktörler arasındaki mücadelenin matematiği değişecek. Türkiye için YPG -PYD ile mücadele daha fazla gündeme oturacak.

Rusya Halep'i düşüremedikçe Türkiye'yi sorumlu görüyor. Türkiye El-Bab'ı ele geçirdiğinde Rusya ile anlaşmak için daha az sebebi olacak. Bunun farkında olan Rusya Türkiye'yi şimdiden sıkıştırmak istemiş olabilir.

AB-Türkiye ilişkilerinin bu noktaya gelmesinin asıl sebebi makro denklemlerde... Arap isyanları ile başlayan bölgesel, jeopolitik depreme Batı merkezli uluslararası sistemin verdiği tepkide.

Türkiye için El-Bab, Arap dünyasına açılan kapı anlamına geliyor, çünkü Irak’tan Cerablus’a uzanan sınır boyunca Türkiye Arap dünyasıyla olan sınır bağlantısını fiilen kaybetmiş durumda.

Ortadoğu'da istikrarsızlığın ortadan kaldırılması için atılan adımlar en az problemin kendisi kadar sorun üretmekte ve mevcut krizin çözümü yolunda istenileni vermemektedir.