İran’a Güvenmek

İran'da kimse Türkiye'yi ikna etmek fikrine kapılmaz. İran'da hiçbir siyasetçi biz Türkiye'ye iyi davranalım onlar da bize güvensin inanışına kapılmaz.

Devamı
İran a Güvenmek
quot Suriye İç Savaşı 3 0 quot Aşamasına gelinir mi

"Suriye İç Savaşı 3.0" Aşamasına gelinir mi?

Gelinen noktada, Cenevre ve Astana süreçlerine rağmen, ne yazık ki barıştan hayli uzağız. Vekillerin yanında asillerin (ABD, Rusya, İran, Türkiye ve İsrail) de cephede olmasını iç savaşın ancak yeni bir aşaması olarak görebiliriz. Buna "Suriye savaşı 2.0" diyorlar.

Devamı

Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Afrin'e sevk edilen polis ve jandarma özel harekat ekiplerinin, bölgenin terör unsurlarından temizlenmesini hızlandırması bekleniyor.

Türkiye’nin Zeytin Dalı operasyonunu başlatmasının ardından, ABD’nin Türkiye’nin kapısını yeniden çalması ve PYD’nin Esed rejimiyle işbirliği arayışları oldukça dikkat çekiyor.

Suriye'de halkın Esed rejimine karşı isyan etmeye başladığı 2011'den beri rejimle PYD arasında başlayan üstü örtülü işbirliği artık iyice açığa çıktı...

Insight Turkey Genel Yayın Yönetmeni Muhittin Ataman Suriye’deki belirsiz süreç hakkında değerlendirmede bulundu.

PKK / YPG Konusunda Kim Neye Razı Olacak?

Ankara’nın tavrını net biçimde ortaya koymuş olmasına rağmen ABD’den gelen açıklamaların oldukça karmaşık olduğu görülüyor. Nitekim Mattis’in “YPG’yi PKK’ya karşı savaştırabiliriz” ifadesi Washington’un meseleden ne kadar uzak olduğunu gözler önüne serdi. Ancak bu karmaşıklığın bir kafa karışıklığına mı tekabül ettiği yoksa karmaşıklığın kendisinin stratejinin bir parçası mı olduğu Ankara tarafından henüz tam olarak anlaşılmış değil.

Devamı
PKK YPG Konusunda Kim Neye Razı Olacak
Tillerson'ın Heybesinde Yeni Bir Şey Yok

Tillerson'ın Heybesinde Yeni Bir Şey Yok

Öyle görünüyor ki ABD'nin elinde kabul edilebilir hiçbir şey yok. ABD somut adımlar atmadan, Türkiye ABD ile olan ortaklığına bakış açısını değiştirmeyecektir.

Devamı

Suriye sahasının kendine has dinamizmi yeniden canlılık kazandı. Bu dinamizm hem çatışma hem de müzakerelerin birlikte yürütüldüğü bir zemin yaratıyor.

Türkiye, ABD ve Rusya gibi iki güç arasında PKK’ya yönelik nasıl bir strateji izlerse başarılı olabilir? Bunun için öncelikle Türkiye’nin stratejik hedefinin tam olarak ortaya koyulması gerekiyor. Hedef PKK’yı Fırat’ın batısı-doğusu ayrımı yapmadan ‘yok etmek mi', ‘sınırlamak mı’ yoksa kontrol ettiği alanları elinden alarak ‘topraksızlaştırmak mı?’

Geldiğimiz noktada ABD, açık bir şekilde PKK’yı kendi stratejine vekalet edecek bir aktör olarak tayin etmiş görünüyor.

Pakistan-Afganistan'dan İran ve Türkiye'ye gelen hattaki istikrarsızlıklar ve Washington'un tehditkâr açıklamaları Ankara'yı endişelendiriyor.

İran'ın son dönemdeki yayılmacılığı çökmüş devletler, cihadçı ideoloji, sosyo-ekonomik durgunluk ve bölgesel rekabetle birlikte Ortadoğu'yu allak bullak ediyor."

İİT İstanbul Zirvesi'nin sonunda Dönem Başkanı Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ve İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmet Useymin ortak basın toplantısı düzenledi. Zirvede kabul edilen sonuç bildirgesi bazı önemli hususları içeriyor. Bunları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür:

Mekke ve Medine'nin koruyucusu olarak kendini sunan bir devletin Kudüs konusundaki pasif tavrı Müslüman ve Arap dünyasındaki "liderlik" iddiasını yaraladı.

Trump'ın açıklaması bütünüyle okunduğunda bu kararın yalnızca Kudüs'ün statüsü ile ilgili olmadığı, Filistin-İsrail barışı ve hatta Ortadoğu'nun yeniden dizaynının ilk adımı olduğu görülür.

Elçiliği Kudüs'e taşıma kararı İsrail'in çıkarına gibi görülüyor. Trump yönetiminin bugünkü dağınık halinde Washington'daki İsrail lobisi tarihi anın geldiğini düşünüyor olabilir.

İbni Haldun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Köroğlu, "Bugün Ortadoğu'da yaşanmakta olan şeyin yine bu büyük güçlerin politikalarından bağımsız olmadığını görmek zorundayız." dedi.

Putin'in Esed'le yaptığı görüşme, birlikte verdikleri fotoğraf Esed'in iplerini elinde tuttuğunu gözler önüne serdi. Bu tablo Esed'in Suriye'nin geleceğinde sahip olacağı rolün istim üstünde olduğuna işaret ediyor. Bu tablo bugün bazı İran gazetelerinde Putin'in Esed'i her an denklemden çıkarabileceğine dair yorumlara neden oldu. Bu sebepten dolayı ayaklanmaların başladığı 2011 yılı başından Esed'i bir kırmızı çizgi olarak gören İran'ın, Rusya ile karşı karşıya getirebileceği ihtimali de vurgulanmış.

Yöneticiye her şartta itaatı emreden apolitik Selefiliğin İsrail ile birlikte savaşmayı meşrulaştırması bizi şaşırtmamalı. Aynı kafa, "ılımlı İslam" kodlu seküler Arap milliyetçiliğini de aynı kolaylıkla meşrulaştırabilir.