Obama, Körfez Ülkelerini İkna Edebilir mi?

Obama'nın Ortadoğu politikası "mecbur olmadıkça müdahil olmama" ve "bölgenin sorunlarını yerel güçlerle çözme" adı altında bölgeyi istikrarsız bir geleceğe sürüklüyor.

Devamı
Obama Körfez Ülkelerini İkna Edebilir mi
Seçim Kampanyaları Rehberi

Seçim Kampanyaları Rehberi

Seçmen psikolojisi ile ilgili son on yılın en önemli tartışması, seçmenin karar vermesinde esas rolün duygular üzerinden mi, yoksa rasyonel akıl üzerinden mi olduğu tartışmasıdır.

Devamı

Çatışma alanlarına aktif müdahale yerine geride durarak yönlendirme anlayışı gereği Obama, IŞİD ile mücadelede ağır yükü yerel güçlere bırakmış durumda.

Bölgenin oluşmakta olan yeni yapısı dikkate alındığında, Türkiye'nin Haziran seçimlerinden sonra dış politikada karşı karşıya olacağı birçok meydan okumadan bahsetmek mümkün.

Bölgesel bir güç halini alan Türkiye'nin dengelenmesi ve hatta etkisizleştirilmesi çabası hız kazanmış durumda. Bu bağlamda bir yanda İran ve Rusya, diğer yanda İsrail, Suudi Arabistan ve ABD Türkiye'yi çevrelemek için yoğun uğraş içinde.

Suriye'de politik hedeflerin gerçekleştirilmesi adına şöyle bir döngü kurulmuş durumda: Önce IŞİD muhaliflerin kontrolünde olan bir bölgeye saldırıp ele geçiriyor, ardından ABD meşru bir hedef olarak IŞİD'i bombalıyor, yumuşatılan bölgeye ardından YPG güçleri girerek burada kontrolü sağlıyor.

5 Soru: Küreselleşen IŞİD

Murat Yeşiltaş: “Suriye iç savaşı sonlandırılmadan IŞİD'i bir öncelik haline getirmek, örgütün daha da güçlenmesine neden olmaktadır. Suriye'nin vekâlet savaşlarının bir parçası olmaktan bir an önce çıkarılması gerekmektedir.”

Devamı
5 Soru Küreselleşen IŞİD
IŞİD Ne İşe Yarar

IŞİD Ne İşe Yarar?

IŞİD üzerinden kimin neyi aklamaya, meşrulaştırmaya ve normalleştirmeye çalıştığına baktığımızda karşımıza çıkan resim, IŞİD'in bir istihbarat oyuncağına dönüşmesi sürecine dair kuvvetli ipuçları verecektir.

Devamı

Suriye eski Suriye olmayacak çünkü yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesiyle ve milyonlarcasının ülke içinde veya dışında mülteci konumuna dönüşmesiyle Suriye'nin demografik yapısı derinden sarsıldı. Suriye yoğun bir geri dönüş ve diaspora tartışması yaşayacak.

Ortadoğu'daki otoriter rejimler 'Arap Baharı' sonrası ortaya çıkan özgürlük taleplerini ve meşruiyet sorunlarını mezhep çatışması ve DAEŞ gibi örgütleri bahane ederek 'güvenlikleştirerek' aşma yoluna gittiler.

Kritik konu, Batı ile ilişkilerde açtığı bu "yeni kapının" İran dış politikasına ve Ortadoğu'ya neler getireceğidir.

Son yazımda Robert Fisk'in İran'la Batı arasındaki nükleer mutabakat sonrasında "mahallenin iyi çocuğu artık İran" seviyesindeki yazısını eleştirmiştim

Ortadoğu'daki gelişmeler o kadar baş döndürücü ki yılların gazetecisi, hâlâ yazılarını daktiloyla yazdığı söylenen Fisk, özellikle Arap Baharı olarak isimlendirilen süreçte birçok defa dikkat çekecek yazılar yazabilmek için fisklemek zorunda kaldı.

Küresel ve yerel ölçekte DAEŞ üzerinden yürütülen algı yönetimine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Burhanettin Duran, “Erdoğan karşıtlığı bir peçe gibi Türkiye'nin gerçek meselelerinin görülmesini engellemeye başladı.” dedi.

İran-Batı gerilimini, nükleer anlaşmayı ve anlaşmanın bölge ve Türkiye'ye etkilerini daha iyi anlamak için SETA uzmanlarının analizlerini ve SETA'da yayımlanan İran raporlarını bir arada sunuyoruz.

Türkiye'de siyaset, uzlaşma değil mücadele merkezli devam ediyor. Niye mi böyle düşünüyorum? Bunu bana düşündüren başlıca saik silahlı Kürt milliyetçilerinin tavırları. KCK'nın ateşkese son veren açıklamasından ve eylemlerinden bahsediyorum: "Türk devleti ateşkese uymamış, çatışmalara yol açacak edimlerde bulunmuştur. Tüm barajlar artık PKK'nın hedefidir." HDP'liler bu açıklamaya "uyarı" dese de hemen akabinde TIR'lar yakıldı, asker saldırıya uğradı. Hakkını teslim etmek lazım, 7 Haziran seçimlerinde ülkedeki siyasi atmosferi en iyi kullanan PKK-HDP çizgisi oldu. Bu uygun atmosferin bölgesel bir zemini var. Kürt milliyetçileri Arap baharının kışa dönmesiyle bölgede yakaladıkları "tarihi fırsattan" sonuna kadar istifade ediyorlar.

Başbakan Ahmet Davutoğlu Manisa mitinginde kendisine eşlik eden gazetecilerle yolculuk esnasında sohbet etti, seçim süreci ve gündeme ilişkin dğerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu bu sohbette şu mesajları verdi:

Türkiye'nin burada dikkat etmesi gereken nokta, hem insani hem de stratejik açıdan ihtiyaç duyduğu "güvenli bölge"nin oluşturulması ve korunmasında ABD'ye ne kadar güvenebileceğinin hesabını iyi yapmasıdır.

Ufuk Ulutaş: “Lübnan'da yaşananları sadece Hristiyan; Müslüman; Şii; Sünni ayrımından kaynaklanan bir siyasi kriz olarak resmetmek doğru olmaz.”

SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş Lübnan'daki son gelişmelerle ilgili sorulara cevap verdi.