Türkiye Ne Yapmaya Çalışıyor?

Bölgenin, Türkiye'nin dillendirdiği güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge tezlerinin kabulünden başka şansı yok.

Devamı
Türkiye Ne Yapmaya Çalışıyor
İran la Rekabette Suudi Arabistan ın Durumu

İran’la Rekabette Suudi Arabistan’ın Durumu

Bölgede artan gerginlik, dinsel temelli bir mezhep çatışması değil, İran’ın bölgesel stratejik hırsı ile Suudi Arabistan’ın siyasi korkularına dayalı siyasi bir çatışmadır.

Devamı

Kobani'deki PYD-DAİŞ mücadelesinden bu yana ABD, PYD- YPG'yi Türkiye'yi DAİŞ ile mücadele konusunda baskılamak için "değnek" olarak kullanıyor.

Herkes Ortadoğu'nun eskisi gibi olmayacağını biliyor, derinden hissediyor. Stratejilerini ve ittifaklarını yeniden gözden geçiriyor.

Suriye'nin geleceğinin nasıl kurulacağı konusunun bir sahibi yok. BM ümit vermiyor zira ABD bu işi sonuca götürecek sağlamlıkta konuya yaklaşmıyor.

İki büyük gücün ana stratejisi, kendileri havadan bombalarken karadan da Esed güçleri, Peşmerge, Şii milisler ve PYD DAİŞ'i çevreleyecek. Böylece DAİŞ'in bu saldırılar sonunda içe çökmesi beklenecek.

Türkiye-İsrail İlişkilerinde Yeni Dönem mi?

Türkiye'nin İsrail yönetimine getirdiği eleştiri de ideolojik olamaz. Ankara ile Tel Aviv arasındaki ilişki değerler ile çıkarların sentezlendiği bir düzlemde yürütülmek durumunda.

Devamı
Türkiye-İsrail İlişkilerinde Yeni Dönem mi
Yakınlaşma Ne Anlama Geliyor

Yakınlaşma Ne Anlama Geliyor?

Rusya'nın, İran'ın bütün maddi ve askeri desteğine rağmen çökmek üzere olan Esed rejimini kurtarmak ve bölgede daha iddialı ve söz sahibi olmak için Suriye iç savaşına müdahil olması en çok Türkiye ile İsrail'i endişelendirdi.

Devamı

Soluğu muhalefet partilerinde alıp, hükümeti daha önce çalıştıkları ülkeler üzerinden topa tutan bu isimlere bakınca doğal olarak ideolojilerinin ne ölçüde vazifelerinin ifasına halel getirdiğini düşünmeden edemiyor insan.

Körfez ülkelerindeki Şiiler de İran'ın "yayılmacı" siyasetinden destek buluyor. Zira 11 Eylül sonrası ABD'nin Afganistan ve Irak işgalleri ile önü açılan İran, Arap isyanlarının bölgeye getirdiği kaostan en çok istifade eden ülke oldu.

İran hem bölgede oluşan güç boşluğunu hem de muhtelif ülkelerdeki Şii unsurları kullanarak bir yayılmacılık stratejisi izledi. İran’ın Şii nüfus üzerinden yürüttüğü tehlikeli stratejinin trajik sonuçları bütün bölge insanlarını yakından ilgilendirmektedir.

Fahrettin Altun: “İran’ın bugünkü pozisyonunu anlamak için, Irak’ta 2007 sonrasında oluşan politikalara dönüp bakmamız gerekiyor. O günden bugüne İran’ın kendi alanını giderek genişletmesiyle beraber bölgede ciddi tedirginlikler yarattığını belirtmemiz gerekiyor.”

Ortadoğu’da devam eden krizin temelinde bir mezhep görüntüsü bulunabilir ama temel neden bir iktidar boşluğundan kaynaklanmaktadır.

Yaşananları bir mezhep çatışması veya savaşı olarak görmenin doğru olmadığı kanaatindeyim. Olan biten bir mezhep çatışması değil mezheplerin enstrüman olarak kullanıldığı çıkar, güç ve hakimiyet mücadelesidir.

Hem İran'ın hem de Suudi Arabistan'ın açıklamalarına bakılırsa, bu gerginlikte karşılıklı yaptırımlarla boyut genişleyecek gibi görünüyor. Bu yaptırım araçlarının başında ise petrol geliyor.

İran- Suud rekabeti aslında benzer politikaların mücadelesi. Dışlayıcı bir İslam yorumu üzerinden petrol gelirleri ile kurulan transnasyonal ağların üstünlük arayışı.

Mezhep unsurunun bu görünürlüğüne rağmen mevcut gerilimi "mezhep savaşı" olarak yorumlamak, oldukça sorunlu ve tehlikeli bir yaklaşım.

Acaba olanlar gerçekten idam kararına öfkelenen halkın kendiliğinden gelişmiş bir tepkisi miydi yoksa planlanmış bir girişim miydi?

Ortadoğu’nun sürüklendiği kaos ortamını kendi nüfuzunu artırmak için bir fırsat olarak değerlendirmek isteyen İran “Hizbullah modeli” silahlı güçler oluşturulmasına destek vermiş Kasım Süleymani gibi figürleri cepheye sürmekten geri durmamıştır. Bu tavır, Suudi Arabistan’ın güvenlik kaygılarını artırmış ve aynı sertlikte cevap vermesine yol açmıştır.

Burhanettin Duran: “Eğer İran, Körfez’deki Şiileri gerçekten tetiklerse Körfez Ülkeleri domino taşları gibi devrilebilirler. Bu, bugün için çok kolay olmayabilir ama gittikçe İran’ın elinin güçlendiği belli ve orada bir bölgesel hegemon haline gelecek.”

Burhanettin Duran: “Bir zamanlar İsrail karşıtı olma haliyle ciddi bir meşruiyeti vardı İran’ın ama şimdi gittikçe Şii yayılmacısı olarak görülmeye başlıyor.”