Rapor: 14 Mayıs Seçimlerine Doğru Cumhur İttifakı

Bu raporda Cumhur İttifakı; Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş süreci, 2018 seçimleri ve 2019 yerel seçimleri ekseninde ele alınmakta ve 2023 seçimlerine yönelik bir projeksiyon sunulmaktadır.

Devamı
Rapor 14 Mayıs Seçimlerine Doğru Cumhur İttifakı

Bu raporda bazı dış politika meseleleri ve dosyalarının karşılaştırmalı bir analizi sunulurken iki ittifakın dış politika tercihlerini makro düzeyde belirleyen paradigmalar incelenmektedir.

Perspektif: Afetlerle Mücadelede İnancın Yeri / Kader ve Tedbir Arasında Mücadele Yöntemleri

Doğal afetler insanoğlunun yaşamak zorunda olduğu bir kader midir? Doğal afetleri anlamlandırmada öne çıkan görüşler nelerdir? İslam nasıl bir kader anlayışı emretmektedir? Tedbir, kaderi değiştirir mi?

Devamı
Perspektif Afetlerle Mücadelede İnancın Yeri Kader ve Tedbir Arasında Mücadele

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremden etkilenen 11 ilde ilk etapta 319 bin konutun teslim edileceğini söyledi. İstanbul'daki kentsel dönüşüm hamlesine dikkati çeken Kurum, "İstanbul’da yüzyılın dönüşümünü başlattık. İstanbul güçlü olursa Türkiye güçlü olur" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Dijital dönüşümü yaygınlaştırmaya yönelik programları imalat sanayiinin farklı kollarına adapte ederek özellikle KOBİ'lerin dijitalleşme süreçlerine destek vermeye devam edeceğiz." dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 79. sayısı raflarda yerini aldı.

Afet yönetiminin afet öncesi, afet anı ve afet sonrası bütün aşamalarını kapsayacak tarzda sürecin tüm açılardan izlenmesi, yönetimi, ihya ve inşa politikalarının belirlenmesi Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli’nin öncelikli hedefleri arasında yer almaktadır.

Sudan’da meydana gelen çatışmanın arka planını oluşturan faktörler nelerdir? Ülkedeki çatışma, bölge ülkelerini hangi açılardan etkileme potansiyeli taşımaktadır? Sudan’da yaşanan mücadelenin bölgesel ve küresel siyasete yansımaları nasıl olacaktır?

Nükleer enerji Türkiye’nin yarım asrı aşkın bir süredir enerji tüketiminde yer vermeye çalıştığı bir enerji kaynağıdır. 1956 yılında Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurulması ile kurumsal bir kimlik kazanan nükleer enerji konusundaki girişimler, 1957 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na kurucu üye olunmasıyla uluslararası ölçeğe taşınmıştır.

Tunus’ta 17 Nisan 2023 akşamı Nahda Hareketi lideri ve eski Meclis Başkanı Raşid Gannuşi iftar saatinde gözaltına alındı ve 48 saatlik gözaltı süresinin dolmasının ardından tutuklandı. Daha önce de defalarca gözaltına alınan Gannuşi’nin bu sefer evine baskın düzenlenerek sorgulama için götürülmesi rejim tarafından kendisine yönelik tutumun giderek daha da sertleştiğini ortaya koyuyor. Bu süreçte Gannuşi’nin avukatlarıyla da görüşmesine izin verilmemesi de dikkat çekicidir. 11 Şubat 2023’ten bu yana “devlet güvenliğine karşı komplo” suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında birçok gazeteci, siyasi parti yöneticileri, sendikacılar ve avukatları tutuklandı.

Bu analizde 2 Nisan’da düzenlenen son genel seçimin ardından Bulgaristan’da ortaya çıkan siyasi durum değerlendirilmekte, hükümet ihtimalleri tartışılmakta ve krizin devam etmesinin doğuracağı sonuçlar hakkında öngörülerde bulunulmaktadır.

Türkiye 2000’li yılların başından bu yana artan sanayileşme, gelişen ekonomi ve büyüyen nüfusun etkisiyle önemli ölçüde çoğalan bir enerji talebiyle karşı karşıya gelmiştir. 2002 yılında 51,4 milyon ton eş değer petrol (MTEP) olan toplam enerji talebi, 2012 yılında 117, 5 MTEP’e, 2021 yılında ise 147 MTEP’e yükselmiştir. Büyüyen ekonominin yanı sıra yerli kaynaklardan üretilen enerjinin sınırlı olması, ithal edilen petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarına olan bağımlılığı artırmıştır. Neticede enerji ithalatı cari denge üzerinde önemli bir baskı unsuru haline gelmiş, 2007-2017 yılları arasında söz konusu ithalat için yıllık ortalama 54,6 milyar dolar harcanmıştır. Bu durum Türkiye’nin enerji politikasında yeni bir dönemin başlangıcına vesile olmuştur.

Bir yandan TSK’nın kara ve hava unsurları tarafından geri üslenme noktalarına çekilmek zorunda bırakılan, diğer yandan kolluk kuvvetlerinin ve emniyet güçlerinin aralıksız yürüttüğü terörle mücadele operasyonlarıyla sahada baskılanan, MİT’in gerek bireysel gerek TSK unsurlarıyla müşterek yürüttüğü operasyonlar neticesinde komuta-kontrol ve operatif kadroları giderek tahrip edilen PKK’dan Duran Kalkan’ın serzenişine benzer ifadeleri gelecekte sıkça duyacağız.