Bu raporda bazı dış politika meseleleri ve dosyalarının karşılaştırmalı bir analizi sunulurken iki ittifakın dış politika tercihlerini makro düzeyde belirleyen paradigmalar incelenmektedir.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 79. sayısı raflarda yerini aldı.

Bakan Kurum: İstanbul’da Yüzyılın Dönüşümünü Başlattık

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremden etkilenen 11 ilde ilk etapta 319 bin konutun teslim edileceğini söyledi. İstanbul'daki kentsel dönüşüm hamlesine dikkati çeken Kurum, "İstanbul’da yüzyılın dönüşümünü başlattık. İstanbul güçlü olursa Türkiye güçlü olur" dedi.

Devamı
Bakan Kurum İstanbul da Yüzyılın Dönüşümünü Başlattık
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay Dijitalleşme Süreçlerine Destek Vermeye Devam Edeceğiz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Dijitalleşme Süreçlerine Destek Vermeye Devam Edeceğiz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Dijital dönüşümü yaygınlaştırmaya yönelik programları imalat sanayiinin farklı kollarına adapte ederek özellikle KOBİ'lerin dijitalleşme süreçlerine destek vermeye devam edeceğiz." dedi.

Devamı

Doğal afetler insanoğlunun yaşamak zorunda olduğu bir kader midir? Doğal afetleri anlamlandırmada öne çıkan görüşler nelerdir? İslam nasıl bir kader anlayışı emretmektedir? Tedbir, kaderi değiştirir mi?

DEAŞ lideri Ebu Hüseyin HüseyniKureyşi kimdir? Ebubekir Bağdadi sonrasında DEAŞ nasıl bir yol izlemiştir? MİT operasyonunun detayları nelerdir? DEAŞ’ın tüm liderleri neden Suriye’de öldürülüyor? MİT’in operasyonel kapasitesi ve düşündürdükleri nelerdir?

Sudan’da meydana gelen çatışmanın arka planını oluşturan faktörler nelerdir? Ülkedeki çatışma, bölge ülkelerini hangi açılardan etkileme potansiyeli taşımaktadır? Sudan’da yaşanan mücadelenin bölgesel ve küresel siyasete yansımaları nasıl olacaktır?

Nükleer enerji Türkiye’nin yarım asrı aşkın bir süredir enerji tüketiminde yer vermeye çalıştığı bir enerji kaynağıdır. 1956 yılında Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurulması ile kurumsal bir kimlik kazanan nükleer enerji konusundaki girişimler, 1957 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na kurucu üye olunmasıyla uluslararası ölçeğe taşınmıştır.

Tunus’ta 17 Nisan 2023 akşamı Nahda Hareketi lideri ve eski Meclis Başkanı Raşid Gannuşi iftar saatinde gözaltına alındı ve 48 saatlik gözaltı süresinin dolmasının ardından tutuklandı. Daha önce de defalarca gözaltına alınan Gannuşi’nin bu sefer evine baskın düzenlenerek sorgulama için götürülmesi rejim tarafından kendisine yönelik tutumun giderek daha da sertleştiğini ortaya koyuyor. Bu süreçte Gannuşi’nin avukatlarıyla da görüşmesine izin verilmemesi de dikkat çekicidir. 11 Şubat 2023’ten bu yana “devlet güvenliğine karşı komplo” suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında birçok gazeteci, siyasi parti yöneticileri, sendikacılar ve avukatları tutuklandı.

Türkiye 2000’li yılların başından bu yana artan sanayileşme, gelişen ekonomi ve büyüyen nüfusun etkisiyle önemli ölçüde çoğalan bir enerji talebiyle karşı karşıya gelmiştir. 2002 yılında 51,4 milyon ton eş değer petrol (MTEP) olan toplam enerji talebi, 2012 yılında 117, 5 MTEP’e, 2021 yılında ise 147 MTEP’e yükselmiştir. Büyüyen ekonominin yanı sıra yerli kaynaklardan üretilen enerjinin sınırlı olması, ithal edilen petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarına olan bağımlılığı artırmıştır. Neticede enerji ithalatı cari denge üzerinde önemli bir baskı unsuru haline gelmiş, 2007-2017 yılları arasında söz konusu ithalat için yıllık ortalama 54,6 milyar dolar harcanmıştır. Bu durum Türkiye’nin enerji politikasında yeni bir dönemin başlangıcına vesile olmuştur.

Bir yandan TSK’nın kara ve hava unsurları tarafından geri üslenme noktalarına çekilmek zorunda bırakılan, diğer yandan kolluk kuvvetlerinin ve emniyet güçlerinin aralıksız yürüttüğü terörle mücadele operasyonlarıyla sahada baskılanan, MİT’in gerek bireysel gerek TSK unsurlarıyla müşterek yürüttüğü operasyonlar neticesinde komuta-kontrol ve operatif kadroları giderek tahrip edilen PKK’dan Duran Kalkan’ın serzenişine benzer ifadeleri gelecekte sıkça duyacağız.

Bu analizde 2 Nisan’da düzenlenen son genel seçimin ardından Bulgaristan’da ortaya çıkan siyasi durum değerlendirilmekte, hükümet ihtimalleri tartışılmakta ve krizin devam etmesinin doğuracağı sonuçlar hakkında öngörülerde bulunulmaktadır.

Türkiye artık iyiden iyeye seçim sathına girmişken, siyasi pozisyonlar da ittifaklar altında kampanyalarını yürüterek seçimlerden kendi adlarına zaferle çıkmanın gayretinde. Bir yanda Cumhurbaşkanlığı diğer yanda ise Meclis seçimleri için büyük bir mücadele söz konusu. Buraya kadar olağan şekilde tanımlanabilecek süreçte, ilginç ve üzerinde durulması gereken hususlardan biri HDP ve yedek parti olarak teşkil edilen Yeşil Sol Parti’nin (YSP) Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı ile kurduğu angajman. PKK/KCK’nın legal alandaki siyasal uzantısı olan HDP/YSP’nin Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesi, çeşitli müzakereler sonrasında aday çıkarmama ve Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı dikkate değer. Ancak tamamlayıcı diğer bir gelişme ise PKK/KCK terör örgütünün tüm gücüyle seçim sürecine asılması. Doğası itibarıyla meşru siyasal sistem ve seçim süreçlerine uzak kalması gereken bir terör örgütü adeta siyasi kampanya yürütmeye başlamış durumda.