SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Erdal Tanas Karagöl, Merkez Bankası'nın yalnızca fiyat artışları ve para basımı konularıyla değil istihdam meselesi ile de ilgilenerek, hükûmet politikalarıyla eşgüdümlü bir şekilde hedeflere varma noktasında birbirlerini tamamlayıcı rol üstlenmesi gerektiğine dikkat çekti.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, İsrail'in askeri ve teknolojik üstünlüğüne, Gazze'deki orantısız çatışma koşullarına rağmen söz konusu toprakların Filistin toprağı olduğunu ve Filistin halkının bu coğrafyada İsrail istese de, istemese de varlığını devam ettireceğini belirtti.

SETA Washington DC Araştırmacısı Kılıç Buğra Kanat, İsrail'in Gazze saldırılarına yönelik ABD'nin tavrına ilişkin olarak, “Olan bitene karşı Amerika'nın diplomatik bazı girişimler dışında herhangi siyasi bir pozisyon alacağını sanmıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Analizde, genel bir tablo çıkarmak amacıyla, Mısır, Tunus, Libya ve Suriye'deki devrimci süreçlerde orduların protestolar karşısında takındığı tavırlar incelendi.

SETA analisti Can Acun, İsrail kamuoyuna vaadettiklerini yerine getirememesi, kayıp ya da esir vermesi durumunda Netanyahu'nun ciddi bir siyasi maaliyet ödeyeceğine dikkat çekti.

Ortadoğu'nun dezavantajlı bir dönemden geçmesinin Gazze'de yaşananlara da neden olduğuna dikkat çeken SETA analisti Hatem Ete, “Mısır darbesi, Suriye iç savaşının bir yere varmaması, Irak'ta silahlı İslami grupların dünya gündemine gelmiş olması Batılı ülkeler açısından Hamas'ı da bu paranteze sokuyor.” dedi.

SETA analisti Ufuk Ulutaş, İsrail'in ‘işgal', ‘ırkçılık' ve ‘koloni' kavramları üzerine inşa edilmiş bir proje olduğunu belirtti.

İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamı “vahşi ve katlanılması güç” olarak niteleyen SETA analisti Taha Özhan, İsrail yaptığı katliam ile ne kazanabileceği sorusuna verecek cevabı olmadığı için, hiçbir zaman bir devlet olamayacağını, maliyetli bir proje olarak bölgede yaşamaya devam edeceğini belirtti.

Hamas'ın halktan aldığı destekle ve çok sınırlı imkânlarla İsrail'e pek çok kayıp yaşatabildiğinin altını çizen SETA Dış Politika Araştırmacısı Kemal İnat, İsrail'in Gazze şeridini tamamen kontrol etme şansına hiçbir zaman sahip olamayacağını belirtti.

SETA analisti Hatem Ete, bölge koşulları açısından Hamas'ın en dezavantajlı, İsrail'in ise en avantajlı döneminde olduğuna dikkat çekerek, Mısır darbesi sonrası İsrail'in saldırı yapabilmek için uygun koşullara kavuştuğunu belirtti.

SETA analisti Hatem Ete, Selahattin Demirtaş'ın yakın zamana kadar tek gündem maddesi Kürt meselesi olan bir hareketin temsilcisi olduğunu, fakat cumhurbaşkanlığı stratejisini neredeyse Kürtlüğünü unutturan bir düzlemde sürdürdüğünü ve bu durumun doğru ve inandırıcı olmadığını belirtti.

SETA analisti Taha Özhan, Gazze'nin büyük bir açık hava hapishanesine dönüştüğünü, ortada bir anormallik olduğunu ve bu anormalliğin adının işgal olduğunu söyledi.

SETA, anayasa çalışmalarının vardığı noktayı, bundan sonra yapılacak çalışmaları ve beklentileri ele almak amacıyla yapılan çalışmaları ve beklenen gelişmeleri tartışmaya açtı.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, paralel yapı ile mücadele olgusunun somutlaştığını, Emniyet Genel Müdürlüğü yapmış bir ismin de gözaltına alınması ile birlikte çok somut bir hale geldiğini belirtti.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, paralel yapılanmaya ilişkin yargı süreci selametle gerçekleşirse, yapının mağduriyet söylemine kaynaklık eden retoriğinden vazgeçmek durumunda kalacağını belirtti.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, İsrail'in katliam yapmasına rağmen, tamamıyla kamu diplomasisi atağı içerisinde özellikle Amerikan kamuoyuna seslenme ihtiyacı hissettiğinin altını çizdi.