Mısır'da Devrim mi? Darbe mi?

Mısır'da olanlar devrim şeklini alırsa, bu sürecin başka ülkelerde de tecrübe edilmesi Arap ülkelerini değişime zorlayacak, devrim yayılacaktır. 

Devamı
Mısır'da Devrim mi Darbe mi

Hükümet-Asker Geriliminin İçyüzü

Asker-siyaset ilişkileri Türk siyasal hayatının her evresinde temel tartışma konularından biri olmuştur.

Devamı

Tunus'ta başlayıp Ortadoğu'yu hızla kuşatan siyasal dalga, değişimin kaçınılmaz ve sonuçlarının birçok aktör için muğlâk olduğunu gösterdi.

Bugün İslam dünyasına ilişkin  olumsuz önyargıların sorumlusu Müslüman halklar değil, onları temsil iddiasındaki siyasi yönetimler ve hareketlerdir.

Arap ülkelerinde birbiri ardına yaşanan kitlesel isyanlar nedeniyle bütün dünyanın gözü Ortadoğu’ya çevrilmiş olsa da, siyasi istikrarsızlık bugünlerde çoğu Batı Balkan ülkesinin de yakasını bırakmıyor.

Batı Balkanlar’ın siyaset yapıcıları artık daha açık bir şekilde idrak ediyorlar ki, AB üyeliği ne kendilerinin umdukları ne de halklarına vadettikleri kadar hızlı olacak.

Ortadoğu'da Post-Davos Süreci

Krizin kökeni 1. Dünya Savaşı sonrasında tasfiye edilen Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasının halen paylaştırılmamış olması, yani 1. Dünya Savaşı’nın bitmemiş olmasıdır.

Devamı
Ortadoğu'da Post-Davos Süreci
Düzeni Değiştiren Adam Necmettin Erbakan

Düzeni Değiştiren Adam: Necmettin Erbakan

Türk siyasal hayatını derinden etkileyen liderlerden biri olan Necmettin Erbakan, 85 yaşında hayatını kaybetti.

Devamı

Erbakan'ın Türkiye siyasal sistemi içindeki yeri, şahsını aşan bir bakışla Erbakan mirasına odaklanmayı gerektiriyor.

Irak ve Afganistan örnekleri, ABD müdahalelerinin yarattığı yeni kaosların bedelini yine o halkların ödediğini gösteriyor. 

Kaddafi'nin asıl dayanağı olan kara gücünü müdahaleye misilleme için acımasızca kullanması veya kimyasal silahlara başvurma olasılığı akılda tutulmalıdır. Libya ile ilgili gündem hızla değişmekte. BM Güvenlik Konseyi'nin Libya'da uçuşa yasak bölge oluşturulmasını ve işgal dışında 'gerekli tüm seçeneklere başvurulmasını' öngören karar tasarısının onaylanmasının ardından Pazar günü başlaması planlanan operasyon için hazırlıklar sürerken Libya Dışişleri Bakanı Musa Kusa, ateşkes ilan ettiklerini ve her türlü askeri operasyonu durdurma kararı aldıklarını belirtti.  Ancak başta Fransa olmak üzere tehdidin değişmediği kanaatinde olan operasyona destek veren ülkelerin tavrı BM kararların uygulanıp uygulanmadığını takip etme yönünde. Bu ise her şeyin an be an değiştiği Libya ile ilgili operasyon seçeneklerinin rafa kalkmadığını göstermektedir. Ateşkes çağrısı yapan BM kararı öncelikle uçuş yasağını kapsamakla birlikte, tanınan yetki sadece uçuş yasağı ile sınırlı değil. Karar gerekli olması durumunda Kaddafi'nin kara birliklerine de saldırı düzenlenmesine onay veriyor. Ancak bu kararın hayata geçirilmesi gerçekten Libya'ya düzen getirebilecek, sivil ölümlerin önüne geçebilecek mi? Bu noktada gerek daha önceki örnekler, gerekse Libya'nın kendi durumundan kaynaklanan zorluklar çok fazla umut vaat etmemekte. 

Yaşanan değişim akamete uğramadan devam ederse önümüzdeki aylar ve yıllar bölgemiz için yeni bir toplumsal sözleşme yazımı dönemi olarak geçecek.

Suudi Arabistan'ın sosyo-ekonomik ve siyasi problemlerine rağmen Ortadoğu'da devam eden gösteriler bu ülkede yayılamamış ve muhalefet kolaylıkla sindirilebilmiştir.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı uzun bir çalışma sonunda Kürt sorunu konusunda bir başucu kitabı hazırladı.

Mübarek iktidarını devirmenin verdiği sevinç ve gurura rağmen, insanların zihninde, değişim ve dönüşümün nereye gideceğiyle ilgili çok ciddi sorular var.

Bölgedeki huzursuzlukların son bulması için bölge halklarını birbirine bağlayan tarihi, kültürel ve ekonomik bağların güçlü bir şekilde yeniden tesisi gerekiyor.

SETA Vakfı Genel Koordinatörü Taha Özhan, Ortadoğu'da yaşanan olayların bir düzeni sona erdirdiğini söyledi. Özhan; "Camp David Düzeni sona eriyor. Bu Irak işgali ile başlamıştı şimdi hızlanarak devam ediyor"dedi.

Ortadoğu'da demokratik değişim talepleri artarken, Türkiye Irak ile ekonomik entegrasyon sürecine devam ederken; PKK, BDP için fırsattan maliyete doğru dönüşebilir.

12 Haziran 2011'de yapılacak genel seçim, 2000'lerin başından itibaren statüko lehine mevzi kazanan değişim iradesinin en kritik duraklarından biri olacak.

Kürt siyaseti kapanıp açılan partilerle görece daha radikal bir söyleme kayıp, içe kapanırken aynı zamanda ciddi bir siyasal tecrübe kazandı.

Her yönüyle birbirinden ilgisiz sorunlarla, farklı dengeler ve geleneklerle hesaplaşarak mücadele etme zorunluluğu Türkiye’nin en büyük imtihanı olacak.