SETA PANEL Oturum Başkanı: Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya İTÜ Konuşmacılar: Prof. Dr. Haluk Günuğur Başkent Üniversitesi Prof. Dr. İhsan Dağı ODTÜ Tarih: 31 Ekim 2006 Salı Saat: 16.30 – 18.30 Yer: SETA, Ankara
Devamı
SETA RAPOR TANITIM TOPLANTISI Konuşmacılar: Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya Başlık: Tarihsel Perspektifte Türkiye-İran İlişkileri ve Nükleer Sorunu Talha Köse Başlık: İran Nükleer Sorunu: Diplomasinin İmkanlarını Yeniden Düşünmek Tarih: 6 Temmuz 2006 Salı Saat: 16.00 Yer: SETA, Ankara
Devamı
SETA RAPOR TANITIM TOPLANTISI Tarih: 2 Mart 2006 Perşembe Saat: 16.00 – 17.30 Yer: Dedeman Otel, Ankara
SETA PANEL Oturum Başkanı: Dr. İbrahim Kalın SETA Konuşmacılar: Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne Gazi Üniversitesi; Başlık: "Türkiye'de Üç Milliyetçilik: Ankara, Diyarbakır ve İstanbul" Doç. Dr. Mesut Yeğen ODTÜ, Başlık: “Türk Milliyetçiliğinin Kürt Meselesini Algılama Biçimleri” Dr. Abdülhamit Kırmızı SETA, Başlık: “Türkiye’de Milliyetçiliğin Yeni Halleri” Tarih: 19 Nisan 2006 Çarşamba Saat: 18.00 - 20.00 Yer: SETA, Ankara
SETA PANEL Oturum Başkanı: Doç. Dr. Talip Küçükcan SETA Konuşmacılar: Doç. Dr. Tayfun Atay A.Ü.D.T.C.F. Öğretim Üyesi Ahmet Güngören Antropolog - Yazar Tarih: 26 Nisan 2006 Çarşamba Saat: 18.00 - 20.00 Yer: SETA, Ankara
SETA PANEL Oturum Başkanı: Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya İTÜ Konuşmacılar: Prof. Dr. Meliha Altunışık ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Mustafa Aydın TOBB Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Doç Dr. Çağrı Erhan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Tarih: 2 Şubat 2006 Perşembe Saat: 14.00 - 16.30 Yer: SETA, Ankara
SETA KONFERANS Konuşmacı: Alpaslan Korkmaz Neuchatel Ekonomik Kalkınma Ajansı Direktörüdür Tarih: 20 Aralık 2005 Yer: SETA, Ankara
Devamı
SETA KONFERANS Konuşmacı: Prof. Cole Durham Gates Üniversitesi Hukuk Profesörü Tarih: 21 Kasım 2005 Yer: SETA, Ankara
Devamı
Müslüman bir ülkenin neden başka bir Müslüman ülkeye yardım götüren konvoyu bunca çabayla engellediğini, hatta birtakım bahanelerle kafasına taş yağdırdığını durup düşünmek gerek. Zira söz konusu durumun bizatihi kendisinde ahlaki olmayan bir tavır var. Kimden kime giderse gitsin insani yardım taşıyan bir konvoya bu muameleyi reva görmek herhalde hiçbir hukukla açıklanamaz. Kaldı ki o konvoyu organize edenler Müslüman, konvoyun ulaşmak istediği insanlar Müslüman ve o konvoya zorluk çıkaranlar da Müslüman. Mısır'ın (çelik duvar dahil) birçok eylemine fetva veren Ezher şeyhi dahi bu çelişkiyi açıklamaya ve bu durumu meşrulaştırmaya yetmez. Çünkü tarih vicdanında Gazze unutulmaz bir yara olarak kalacaktır ve “Filistin'e Yol Açık” konvoyuna atılan taşlar da hatırlanacaktır. Demek ki tek başına Müslüman olmak burada yaşanan krizi anlamlandırmaya yetmiyor. Bu çelişkiyi açıklayabilmek için kardeşlik hukukuna atıf yapmak yeterli olmuyor. Bu işi yapanlar eğer İsrailli askerler olsaydı sanırım kimse bunu yadırgamazdı. Ancak burada söz konusu olan ülke İsrail değil Mısır, söz konusu olan kişiler İsrailli değil Mısırlılar. Dolayısıyla açıklanmaya muhtaç bir çelişki var: Neden Müslüman bir ülkenin polisi, mağdur bir ülkenin insanlarına yardım götüren konvoya taş yağdırır?
Türkiye, 22 Temmuz ve sonrasında cumhurbaşkanlığı seçimlerine yoğunlaşırken ABD'de de seçim süreci ilerliyor. 2008 Kasım'ında yapılacak seçimlere Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerin kimleri başkan adayı olarak göndereceği 2008'in ilk aylarında belli olacak.
SETA PUBLIC EVENT Speakers: Selçuk Çolakoğlu Adnan Menderes University Bülent Aras Istanbul Technical University and SETA Date: December 14, 2009 Monday Venue: SETA Foundation, Ankara
SETA PANEL Oturum Başkanı: Taha Özhan SETA Konuşmacılar: Baskın Oran Uluslararası İlişkiler Profesörü ve Agos ve Radikal İki Yazarı Fahrettin Altun İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Koordinatörü ve Anlayış Dergisi Yayın Yönetmeni Yasin Aktay Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Tarih: 12 Mart 2009 Perşembe Saat: 16.00 – 18.00 Yer: SETA, Ankara
SETA PANEL Oturum Başkanı: Talip Küçükcan SETA Konuşmacılar: Hüseyin Yayman Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fak. Öğretim Üyesi Mümtaz'er Türköne Zaman Gazetesi Yazarı Nurettin Güz Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Tarih: 3 Mart 2009 Salı Saat: 16.00 – 18.00 Yer: SETA, Ankara
SETA PANEL Konuşmacılar: Gökhan Çetinsaya İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Taha Özhan SETA Ekonomi Araştırmaları Koordinatörü Mete Çubukçu NTV Haber Müdürü Soli Özel İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarih: 10 Şubat 2009 Salı Saat: 14.00 – 17.00 Yer: Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü D Blok Konferans Salonu Çırağan Caddesi Osmanpaşa Mektebi Sokak No: 4-6, 34353 Beşiktaş / İstanbul
Kıbrıs Türk kesimi lideri Talat ile Rum yönetimi lideri Hıristofyas arasındaki müzakereler bugünlerde yoğunlaştırılmış olarak devam ediyor. Daha önce Türkiye'nin bir Kıbrıs atağı içinde olduğunu yazmıştık. Türkiye ve Kıbrıs Türk kesiminin koordineli çalışmaları tarafları yeni bir fırsatın eşiğine getirdi. Türk tarafı müzakereleri bir sonuca taşıyabilecek bir öneri geliştirdi. Rum kesimi ilk şaşkınlıkla bu planı kategorik olarak reddetti. Ancak görüşmeler sürüyor.Türk tarafının önerisi zamanlama, yöntem ve muhteva açısından çarpıcı özellikler taşıyor. Öneri AB'nin kararlarını verdiği ve raporlarını yayınladığı yılsonundan hemen sonra gündeme geldi. Bu zamanlama AB baskısı hissetmeden, tam bir yıllık zamanı değerlendirerek barışa ulaşma iradesini gösteriyor.Yöntem olarak ise sayısı altmışı geçen Talat-Hıristofyas görüşmelerinin daha fazla uzamaması ve sonuç alınması için önlemler geliştirildi. Müzakerelerden sonuç alınması için BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un yeniden müzakere sürecine aktif olarak dahil olması ya da iki kesimin liderlerinin inisiyatif alması öngörülüyor.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, 7 Aralık 2009’da ABD Başkanı Barack Obama ile Beyaz Saray’da bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin en önemli özelliği, gündeme gelen konuların ekseriyetinin ulusal değil, bölgesel ve küresel nitelik taşımasıydı. Görüşme, Obama yönetimiyle gündeme gelen “model ortaklık” nosyonunun ilk defa ete kemiğe büründüğü bir çerçeveyi oluşturarak ekonomik işbirliğinin kurulması kararı ile sonuçlandı. Model ortaklığın içinin doldurulmasıyla karakteri değişen ilişkileri hâlâ eski çerçevede değerlendiren siyasi gözlemcilerin kriz beklentisi doğru çıkmadı.
2010'un Afganistan için umut yılı olması bekleniyordu. Hamid Karzai'nin Cumhurbaşkanlığı yarışını kazanması, Amerikan Başkanı Obama'nın yeni tedbirleri ve Ocak sonunda Londra'da toplanacak Afganistan Konferansı olumlu bir perspektif oluşturdu. Sorun önümüzdeki aylarda uluslararası toplumun gündeminde kalacak ve Afganistan'ın yeniden inşası için vaat edilen sözler yerine getirilecekti.Ancak Afganistan'da yaşanan gelişmeler bu beklentiyi neredeyse boşa çıkaracak ölçüde hayal kırıklığı yarattı. Amerikan ve Afganistan Güvenlik Destek Gücü (ISAF) askerlerinin kayıpları artmaya başladı. Taliban'a karşı yürütülen operasyonlar başarılı olamıyor ve çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanıyor. Afganistan'daki savaş Pakistan'a sıçramış durumda.
Mardin sokakları hiç alışık olmadıkları bir olaya, Dışişleri Bakanı ve otuza yakın büyükelçimizin çeşitli mekanlarda vatandaşla yüz yüze gelmelerine, konuşmalarına, beraber yemek yemelerine hatta kahvehanelerde karşılıklı pişti oynamalarına şahit oldu. Mardin dışında böyle bir olaya tanıklık eden başka bir ilimiz yok. Halkımız politikacıları, askerleri, mülki idare amirlerini, sporcuları ve sanatçıları aralarında görmeye alışkındır ama her nedense ülkemizi temsil eden büyükelçiler halk arasına karışmazdı. Buna mukabil Güneydoğu illeri başta olmak üzere toplumun büyük kesimi çeşitli ülkelerin Ankara büyükelçilerinin kendi illerini ziyaret ettiğini, incelemeler yaptığını ve sivil toplum kuruluşları ile görüştüğünü duyar ve bilir.
Ülkemizde gündemi iç politik çekişmelerin belirlediği bir dönemden geçiyoruz. Yoğun olarak yaşanan Anayasa Mahkemesi kararları, asker-sivil ilişkileri ve darbe girişimi tartışmaları nerdeyse siyasetin tüm alanını işgal etmiş durumda. Siyasi tarihimizde benzer tartışmaların bu yoğunlukta yaşandığı yıllar sorunlu dönemler olarak iz bıraktı. Bu sorunlu dönemlerin ortak özelliği siyasetin alanının daralması ve siyasetin üzerine bürokratik vesayet gölgesinin çökmesi. Aynı dönemlerde dış politika, iç politikanın etkisinde kaldı ve dış politikada ülkenin ufku daraldı.