Fahrettin Altun: “Sosyal medyayı, siyasal mühendislik çabası olarak kullanan bir kesim var. Bu kesim örgütlü bir şekilde sanal medyayı kullanmaktadır. Var olan gerçeklikten başka bir sanal gerçeklik inşa etmektedir.”

Bu çalışmada, mütevelli heyetleri ve benzeri yapıların dünyada ve Türkiye’de yükseköğretim sistemlerinde nasıl bir işleve, göreve, sorumluluğa sahip olduğu, bu heyetlerin üyelerinin kimlerden oluştuğu, nasıl seçildiği gibi hususlar tartışılmıştır.

Fahrettin Altun, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye ile ilgili yıllık İlerleme Raporu'nu yayımlamasının ardından konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Fahrettin Altun: “Türkiye, Batı ile ilişkilerini rasyonelleştirdi. Bir bağımlılık ilişkisi olmaktan çıkarttı ve eleştirel bir mesafeyle hareket etmeye başladı.”

Burhanettin Duran: “DAEŞ’in terör saldırılarını şimdilerde yükseltiyor olması, yaklaşmakta olan DAEŞ karşı mücadele dalgasının görülmesiyle de alakalı ve bu dalgayı kendince bir stratejiyle karşılamaya çalışıyor.”

Burhanettin Duran: “Avrupa’nın sürekli kendi içine kapanıyor olması ciddi bir sorun, daha dinamik bir yöntemle bu meseleye bakılması lazım.”

Muhittin Ataman, gerçekleşen saldırının İslamofobi algısının, İslam düşmanlığı şeklinde daha sert bir seviyeye evrileceğine ve aşırı sağın önlemez yükselişine sebep olacağına dikkat çekti.

Muhittin Ataman: “IŞİD, kendisi gibi düşünmeyen yaşamayan herkesi ötekileştiriyor. Dolayısıyla iddia edildiği gibi İslam adına hareket eden bir örgüt değil. Kendi çıkarı hedefi olan bir örgüt.”

“Akıllı İktisadi Planlama ve Sanayi Politikaları” Konferansı'nın ikincisi 12-13 Kasım 2015 tarihinde İstanbul'da gerçekleşti.

DAEŞ’in Suriye meselesi olmaktan çıkıp tüm dünyayı etkileyen bir tehdit haline geldiğini belirten Murat Yeşiltaş, “Suriye’yi bir terörizm dağıtıcısına dönüştüren bir krizle karşı karşıyayız.” dedi.

Ufuk Ulutaş, coğrafi olarak bu denli kritik bir noktada yer alan bir yerde G-20 toplantısının gerçekleşmesinin taşıdığı sembolik anlama ilişkin “teröre karşı verilmiş çok kuvvetli bir mesaj” tespitinde bulundu.

Ufuk Ulutaş: “Saldırı olur olmaz Fransa, Amerika’nın 11 Eylül’ünü yaşadı, tarzı yorumlar yapıldı. Fakat Fransa’nın yaşadığı aslında Türkiye’nin 10 Ekim’i oldu.”

Hatice Karahan: “Güvenlik olmadan ekonomik büyümenin ve kalkınmanın gerçekleşmeyeceği ortada.”

Hatice Karahan: “Asıl tartışılan KOBİ’lerin nasıl daha verimli hale getirilebileceği ve buradan da nasıl rekabet gücüne kavuşacakları.”

Enes Bayraklı, Paris saldırılarının ciddi lojistik destek gerektiren eylemler olduğunun altını çizerek asimetrik bir tehditle karşı karşıya olunduğunu belirtti.

Fransa’nın Suriye’deki krizin merkezinde Esed rejimini gördüğüne dikkat çeken Fahrettin Altun, DAEŞ’in eylemlerinin gün sonunda her zaman Esed rejimine hizmet ettiğinin altını çizdi.

Erdal Tanas Karagöl: “Zirveden zirveye taşınacak konular G-20 zirveleri konusunda da soru işaretlerinin oluşmasına da neden olabilir. Bu anlamda bu zirve gerçekten kırılma noktası oldu.”